"HAYATIMIN AŞKI"

432 11 0
                                    

Buket mi? Siyah gözleri olan şu kız mı? Ateş'in kardeşi hani. Ben burda hayatımın aşkını bulmuşken arkamdan dürtüp burda ne aradığımı sorması saçmaydı. Sorusuyla ona döndüm.

"Biraz hava almaya çıkmıştım." dedim.

"Deniz'le tanıştınız mı?" diye sordu.

Deniz kim diye aklımı yoklarken birden yanımdaki çocuğun adının Deniz olma ihtimalini düşündüm. %99,99999... falandı sanırım. Bu durumda ben salak oluyorum.

Buket'in sorusuyla başımı Deniz'e çevirdim. Bu çocuğa baktıkça bırak kalbimi midem bile sıkışıyor. Ne diyorlar buna? Aşk mı? Eğer öyleyse Buket'in bu çocukla ne alakası olduğunu merak ediyordum. Sessizce sorusuna cevap verdim:

"Hayır."

"Deniz benim erkek
arkadaşım. Şafak da abimin sevgilisi, yakında evlenecekler" dedi.

Hah! Yuh! Çüş! Hayatımda hiç aşık olmamışım, hiçbir erkeğe karşı birşeyler hissetmemişim. 19 senedir hayatımın aşkını arıyorum, bulduğumu sandığımda da sevgilimin(!) kız kardeşinin sevgilisi olduğunu öğreniyorum ve bir de adının Deniz olduğunu. Deniz'in sesiyle düşüncelerimden ayrıldım:

"Tanıştığıma memnun oldum."

"Bende" diye cevap verdim.

Tokalaşmak için elimi uzattım ama Buket'in bakışlarından sonra çekmeye karar verdim hemde Deniz tokalaşmak için elini kaldırdığı zaman. Rezillik sahnesi 1 .

Dün olaylar kötüye gitmişti, sabah deniz kokusuyla ve yeni tanıştığım çocukla moralimin düzeldiğini hissetmiştim ama Buket'in gelişi ve Deniz'in erkek arkadaşı olduğunu söylemesi moralimin içine sıçmaya yetmişti.

Diğer yandan Ateş'in dünkü söylediklerinden sonra bu çocukla karşılaşmam ve etkilenmem hiç de normal değildi. Deniz'den etkilendiğimi söyleyebilirim ama aşık olmadığım kesin. Sadece gözleri, saçları, kirpikleri, ses tonu, dudağı, elleri falan hoşuma gitmişti. Ha bir de gözleri ve yüz tipi bana çok tanıdık gelmişti sanki önceden görmüştüm bu çocuğu. Bunları geçelim 'aslında en çok korktuğum şey Ateş'i terketmekti'

Soldan sağa Deniz, Buket ve ben şeklinde banka oturmuştuk. Buraya rahatlamak için gelmiştim ama denizin artık bana iyi geleceğinden emin değildim.

Gitmek istiyordum, zaten boş boş oturuyordum. Deniz ve Buket kendi aralarında birşeyler konuşuyorlardı. Buket'in sırtı bana dönüktü Mavi göz de arada bana bakıyordu. Ben bu çocuğu bir yerden tanıyorum ama neyse. Buket'in kulağına eğilerek:

"Benim gitmem gerekiyor birkaç işim var da" dedim.

"Tamam, zaten abimde 10 dakika önce beni aramıştı Şafak'ı gördün mü diye. Üzgünüm sana söylemeyi unuttum" dedi.

Başımı sallayarak çantamı koluma taktım ve kalkarkende el sallayarak:

"Hadi sonra görüşürüz" dedim ve İlerlemeye başladım. Sanırım buralarda 100 metre ilerde falan market vardı. Su almak için markete girdim ilaç almam gerekiyordu ve biraz da acıkmıştım.

20 dakika yiyecek seçmenin verdiği baş ağrısıyla kasaya ödeme yapmak için ilerledim. Saati öğrenmek için kol saatime baktım ama yoktu. Nerde kaybetmiştim ki? Ateş hediye etmişti ama çok pahalı bir saatti.

Hava karanlıktı sanırım akşam olmuştu. En iyisi Ateş'i arayıp beni buradan almasını istemekti. Şu an eve çok yakın bir yerde bile olsam karanlık fobim vardı ve bunu Ateş'e işkence etmek için bahane olarak kullanabilirdim. Ateş'i arayıp beni almasını istedikten sonra aldığım şeyleri ödedim ve çıkışa yöneldim.

Biran kapıya çarptığımı sansam da sonradan birine çarptığımı anladım. O birinin kim olduğunu öğrenmek için başımı kaldırdım. Başımı kaldırmamla indirmem bir olmuştu. O Mavi gözün burda ne işi vardı ?

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Eveeet! 3. Bölümde geldi. Herşey yavaş yavaş yerine oturuyo. Okuyucular diğer okuyuculara, onlar diğer okuyuculara, onlar da yakın arkadaşlarına falan haber versin. Hikayemi okumanızı istiyorum. Insan emek verdiği bişey beğenilince mutlu oluyo. Bu aralar zaten havamdayım yazmaya da devam edeceğim.

SAÇMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin