'ŞAFAK İLHAN'

494 8 1
                                    

Multimedia: ŞAFAK İLHAN
<<<<<<

O Mavi gözün burda ne işi vardı?

1.si şuan Buket'le birlikte olması gerekmiyor muydu?

2.si kesinlikle rezil oldum.

3.sü de o kolundaki saat benim değil miydi ya?

Aklımdaki soru işaretleriyle mavi gözlüye döndüm ve sinir olduğumu anlaması için bir bakış attım. O bakışın nasıl olduğunu bende bilmiyorum. Her neyse.

Duvara tutunarak kalktım. Düştüğümü hiç umursamayarak Deniz'e:

"Saatimin sende ne işi var ?" diye sordum,cevap vermedi. Duydu, güldü ve cevap vermedi.

Hadi ama. Bu çocuk neden hiç konuşmuyor? Tanıştığımızdan beri sadece "Tanıştığıma memnun oldum" demişti. O da Buket'in sayesinde. Şunu bilmelisiniz ki şuan bu çocuğa gerçekten çoooook sinir oldum.

"Saatimin sende ne işi var?" Diye tekrarladım.

"Bu saatin senin olduğunu nereden çıkardın" dedi. Doğru ya .

Bu saat bana Ateş'in hediyesiydi. Erkek veya kız saati olup olmadığı belli olmuyordu. Ama bir fark vardı. Ben aklımı kullanıp saatimin kenarına adımla soyadımın kısaltımı olan "Ş.İ"
yazmıştım.

"Bir dakika" diyerek Deniz'in kolunu tuttum ve bileğindeki saatin kenarını gösterdim.

Ona dokunmak mutlu etmişti ama şuan sinirli ve gıcık kız rolü oynuyordum. Nedenini bilmiyorum.

"Bak burda 'Şafak İlhan' yazıyor" dedim. İlk şaşırmış olsada sonradan yüzüme baktı ve:

"Üzgünüm bankta görünce ve benim saatimin aynısı olunca düştüğünü sanmıştım" dedi.

Gözlerimi gözlerine kenetleyip 'yemin et' demeyi çok isterdim ama maalesef gözlerine bile bakamıyordum ve ergen durumuna düşmeyi de hiç istemezdim doğrusu.

"Önemli değil sadece manevi değeri var bilirsin işte" dedim.

Aslında hiçbir manevi değeri yok. Ateş aldı sonuçta ama maddi değeri çok yüksek. Götümü satsam ödeyemem mesela. Fakirliğin gözü kör olsun! Niye bu kadar fakirim ki?

Ateş gelmiş olmalıydı belki de 2 saattir beni bekliyordu. Deniz' in koluna uzanarak saatimi geri aldım.

"Görüşürüz benim gitmem gerekiyor" dedim.

"Bu saatte tek başına mı gideceksin" dedi endişeyle.

Bu davranışı kafamı karıştırmıştı. İlk başta umursamaz,sinir bozucu davranarak ve beni küçümseyerek sorularıma bile cevap vermeye tenezzül etmezken şimdi neydi bu yakınlık? Bu çocuktan etkilenmiş olabilirim ama yavşak ve vıcık vıcık olan erkeklerden nefret ederdim. Deniz adlı şahıs böyle davranmaya devam ederse gözleri hiçbir bokuma yaramayacaktı.

"Ateş beni alacak. Zaten bu da seni ilgilendirmez değil mi? " dedim sinirle.

Hızlı adımlarla marketten ayrıldım. Merak ederek omzumun üstünden bakarken orda öylece beni izlediğini farkettim. Bu çocuk benim sinirlerimi bozuyordu. Onu görmemek için Ateş'in suratına katlanıp 3 gün evden çıkmayacaktım. Evimde de karşıma çıkmazdı herhalde.

İlerde Ateş'in arabasını görünce koşarak arabaya bindim. Arkamdan şeytan falan koşturuyor sandım, ne bileyim?

Ateş'i görünce dünkü olay aklıma geldi. Utançla başımı yere eğdim. Gözlerimi ondan kaçırdım. Farkında olmadan:

"Teşekkür ederim Ateş" dedim.

"Ne için?" diye sordu.

"Beni almaya geldiğin için" dedim.

"Şafak nerde? Şuan onunla konuşmuyorum sanırım" dedi.

Hiç Ateş'le kavga edecek durumda değildim hatta bugünden sonra Ateş'e iyi davranmaya karar vermiştim.

"Şafak'ın ikiziyim"dedim yapmacık bir kahkahayla.

"Yorgun musun" diye sorarak konuyu değiştirdi.

"Evet fazlasıyla, deniz çarptı biraz." dedim. İçimden "DENİZ" diye tekrarladım.

"İlaçlarını aldın mı peki?" Diye sordu.

"Evet." dedim.

"Bir şey mi oldu?" Diye yine soru sordu. Bu 4 oldu ama.

"Hayır." dedim.

Şuan Ateş'e bağırıp çağırabilirdim ama yorgundum ona cevap verecek halim bile yoktu.

Eve vardığımızda hızlıca yukarı çıktım ve üstümü değiştirdim. Kendimi yatağa fırlattığımda uykum vardı ama bugünkü olanlar aklıma kazınmıştı. Ben bunları düşünürken sessizce kapım açıldı. Ateş'in olduğunu düşünüyordum sanırım oda da bişey unutmuştu.

Yatağın diğer kenarı ağırlaştığında yatağa yattığını anladım. Sırtım ona dönüktü herhalde uyuduğumu sanıyordu. Bana yaklaştığında ve kollarını belime sardığında korkmuştum ama boynumda nefesini hissettiğimde huzuru bulduğumu söyleyebilirim.

Yavaşça ellerimi belimde kenetli olan ellerinin üstüne yerleştirdim. Ne yaptığımı bilmiyordum ama umrumda olduğunu söyleyemem.

***********************************************

Sizce elini tuttuğu kişi kim?

Merhabaaa! Yeni bölümle karşınızdayım. Biliyorum bölümleri çok uzun bir sürede atıyorum. Babam interneti kapattı. Gereksiz falan filanmış. Peeh! Asdfgga. Neyse arkadaşlar bundan sonra bölümleri daha hızlı atıcam. Ama şöyle birşey var yeni bölümleri sizin vote ve yorumlarınıza göre atıyorum. Ama yorum atan yok. Belki şuan burda tek başımayım. Neyse. Öptümm! Sizi seviyorum:) asdfghh

SAÇMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin