🔟

57 3 4
                                    

Oy,yorum..iyi okumalar..
.
.
.
Kollarım ile kendimi daha çok sarıp ceketine gömüldüm biraz daha. Burada olduğumuz ve konuşmadığımız o her dakika da kızı düşündüm. Sevdiği kızı! Nasıl biriydi? Güzel miydi? Benden daha mı güzeldi? Eminim öyledir. Ne yapmıştı da Ayaz'ın kalbini çalmıştı? Kendime engel olamıyorum, düşündükçe kıskanıyorum işte!

Elinde ki kupayı sehpanın üzerine sertçe bıraktığın da irkilerek baktım. Bana bakıyordu ve ona bakmam için bilerek bardağı hızla vurmuş gibiydi. Gözlerimi ondan alıp duvarlara bakarak saat aramaya başladım. Ama saat felan göremiyorum.

"Beş buçuk."

Gözlerim tekrar gözleriyle buluştuğunda bana kısaca bakarak ayağa kalktı. Kalkarken kupalarımız'ı da alarak kalktı ve doğruca mutfak için ayrılan kısma gidip bardakları olduğu gibi yıkamadan bıraktı. Gidip yıkamak isterdim ama şuan hiç havam da değildim ve artık evde olmak istiyordum. Babamın gelmesine yarım saat vardı.

"Gidelim."

Yanımdan geçip kapıyı açınca eve son kez kısaca göz gezdirip açtığı kapıdan çıktım. Ağaçların çıkardığı uğultu gibi ses insanın içini ürperten cinstendi. Buraya gece gelsem kesinlikle duramazdım korkudan giderdim. Allah korusun!

Ayaz yanımdan hafifçe omzuma çarparak geçtiğinde ben de hemen arkasından yürüdüm. Arabaya bindiğimiz de o çoktan klimayı açmıştı. Bir an aklıma gelen soru ile aniden ona döndüm.

"Buraya o kızı yani sevdiğin kızı getirdin mi hiç?"

Sevdiğin kızı derken surat buruşturmamak için zor tuttum kendimi!

Hiç bir tepki vermeden arabayı çalıştırdı.

"Zamanı gelince öğrenirsin."

Gaza bastığın da sorduğum sorunun cevabını alamadığım için iç çekerek cama döndüm. Kesinlikle ormanlık alanlardan hoşlanmıyorum.

Evin önüne gelmeden ara sokakta durdu. Benim hiç hoşuma gitmeyen o sokak! Bir ona bir ceketine bakıp el mahkum ceketi omuzlarımın üzerinden kaydırarak ona doğru uzattım. Bana neden hiç bakmıyordu şimdi bu.

"Arkaya koy."

Dediğini yapıp ceketi arkaya koydum. Keşke ceketi alsam ve kokusunu içine çekerek huzur bulabilsem...

Ona döndüm, inme mi bekliyordu. Belki de o kızın yanına gidecektir. Hiç bir şey demeden arabanın kapısını açıp indim kapıyı kapatırken tekrar ona baktım ama bakmıyordu bile. İnsan bir hoşçakal ya da ne bileyim görüşürüz felan der! Kaba şey. İner inmez büyük bir hızla kalkış yaparak tozu dumana katmış ve uzaklaşmaya başlamıştı. Sinirden delirmek üzere iken olduğum yer de ve olduğum yeri tekmeleyerek saçımı savurdum. Neden bunları ben yaşamak zorundayım?

🎉🎉🎉

Ayaz'ın anlatımından;

Sonunda. Biraz daha arabadan inmesey'di artık kendimi tutamayabilirdim. Arkaya bıraktığı ceketi alarak hızla burnuma götürdüm. Huzur verici bir şeydi. İnsan nasıl birinin kokusu ile huzur bulur derdim. Ama artık demiyorum çünkü öyle tüm araba onun kokusu ile dolmuştu. Ve bu çok güzel. Bakışları, tavrı, beni kıskanması...

Sevgilin var mı diye sormasını beklemiyor değildim ama ilk olarak onu soracağını ve aldığı cevaptan sonra susacağını düşünmüyordum. Ama böyle yaparak kendini açık etmişti. Kesinlikle bana karşı hisleri vardı ve kıskanmışdı. Gülerek açık olan cama yasladım kolumu.

Ama onun için düzelmem ve eskiye dönmem lazımdı. Bu isteği bana veren varlığı bile yanımda olsun yeterdi. Gerekirse dediğini yapar Ayça'nın yanına da giderdim. Ayça! Gözümün önüne gelen anılarımız ile arabayı yavaşlatıp kenarı çektim. Başımı direksiyona yaslayıp gözlerimi kapadım. Düşünmek istemiyordum onu. Benim ailemi kaybetmeme sebep olan kızdı o. Ömür boyu nefret duyacağım kız. Kafamı kararlılıkla kaldırıp arabayı tekrar çalıştırdım. Hayran olduğum o yeşilleri bir an önce görmek istiyordum hatta hiç yanımdan ayırmamakda istiyordum. Bir gün olacağı gibi!

BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin