.
.
.
İyi okumalar..Gülmek.
Gülmek her insan için güzel bir eylemdir çoğu zaman...
Ama bu gülüş hiç normal değildi. Ben çocuğa anlamaz gözlerle bakarken ya da tek ben değil Yeşim, Çınar ve diğerleri de benimle aynı şekilde bakarken gülmesini bir an da kesti.Gözlerine baktığım da sanki daha yeni gülen o değilmiş gibi nefret ve dolu gözlerle bakıyordu bana. Hiç görmediğim bir insan nasıl bana böyle nefretle bakardı hala anlamış değilim. Oysa ki ben kendi halinde bir kızdım özellikle annemden sonra neredeyse tamamen içime kapanmışdım. Yerden destek alıp ayağa kalkarken bende Çınarın yanına gidip koluna girmiştim. Zarar görmesini istemiyordum.
"Çınar gel hadi."
Kolundan çektiğim de yerinden bir milim bile kıpırdamamıştı.
"Nehir! Sen, karışma ve Yeşimin yanına git."diyip kolunu çekti. Çocuğa dönmüştü yine. Lanet bir araba aynası için değer miydi?
Çocuğa döndüğüm de buraya geldiğini fark etmem ile tekrar Çınarın koluna asıld'ım.
"Çınar Allah aşkına bir ayna için zarar görmene değmez."
Çınar şuan beni hiç takmıyordu ve sinirim bozulmuştu. Ben zarar görmesin diye uğraşırken o beni itiyordu! Çocuk tam karşımızda durduğunda önce Çınara kısaca bir bakış attı ama bu bakış küçümseyici bir bakıştı.
Gözleri benim gözlerimi bulduğunda sesli bir şekilde yutkunmuştum ve gözleri hemen boğazıma inmişti. Ne yapmaya çalışıyordu bu?
"Sen..sen bir katilsin!" Sarf ettiği sözler karşısında kaşlarım kendiliğinden çatılmıştı. Ne demek sen bir katilsin?
"Ne diyorsun lan sen? Doğru konuş."diye atılan Çınarı sert bir yumrukla tekrar yere serdiğinde ağzımdan kaçan çığlığa engel olamamıştım. Tekrar bana baktığında sırıtarak aniden kolumdan tutup, çekti. Boyum kısa olduğu için kafamı kaldırmak zorunda kalıyordum ama buna gerek kalmadan beni ne kadar canımı yaksa da kollarımdan tutarak kendi hizasına gelene dek kaldırdı. Nasıl bir güce sahipti ki beni kaldırabiliyordu? Evet kilolu değildim belki ama olsun.
"Katil!"diyerek suratıma tısladığında kafamı hemen yana çevirdim.
Bu sefer sarsmaya başladı."Katil. Sen bir katilsin lan!"diye bağırınca gözlerimden akan yaşlara engel olamamıştım. Şuan bu yaşananlardan hiç bir şey anlamıyordum.
"Ayaz!" Birinin bağırması ile gözleri bağıran kişiye çevrilmişti sonrasında ise hemen geri bana. Bağıran kişi yanımıza gelipte çocuğun kolundan tutunca gelen kişiye baktım. Bizim okuldan bir çocuktu ama pek tanımıyordum hatta ismini bile bilmiyordum sadece çok soğuk biriydi.
"Ne yapıyorsun sen? Bırak kızı!"
"O bir katil."diye tekrar aynı şeyleri diyince ağlamam daha da şiddetlendi. Ama hala çocuğa bakıyordum. Gözlerinde bir an için pişmanlık gördüğümde gözlerini benden çekip etrafına baktı ve beni hızla iterek bıraktı. İtmesiyle yere düşmüştüm ve dizim çok acıyordu. Yeşimin yanıma gelmesiyle gözlerimi ona çevirdim. Korkuyla bakıyordu, dizime baktığın da yüzünü buruşturunca bende dizime baktım.
"Kanıyor."dedi sessizce Yeşim. Evet kanıyordu ve giydiğim gri çorap delinmişti. Çınara çevirdim bakışlarımı o benden daha kötü durumdaydı ve burnunun kanamasını durdurmaya çalışıyordu. Ama o her sildiğin de sanki daha çok kanıyordu ve bana baktıkça sinirleniyordu.
Çocuğa çevirdim bakışlarımı derin derin nefesler alıyordu ve bizim okuldan olan çocuk ona bir şeyler diyordu. Arkadaşlardı belki de. Arkası dönüktü ve o her nefeste omuzları hızla inip kalkıyordu. Sahi nasıl kaldırmıştı o beni? Bana neden katil diye bağırmıştı? Yoksa o beni tanıyor muydu? Aklımda ki cevapsız sorularla hala çocuğun sırtına bakarken omzunun üzerinden kafasını çevirip bakınca gözlerimi kaçırdım. Korkuyor muydum?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA
Fiksi Remaja"Çocuk değil Ayaz!" "Ne?" Sırıttı. Yüzüme eğildi. "İsmim Ayaz, Nehir!" İsmimi söylerken yüzümü inceliyordu. Geri gitmeye çalıştım ama çok sıkı tutuyordu. Canımı yakmadan. "Tamam ama şey benim gitmem gerek Ayaz." Yüzümü inceleyen gözleri ismini söy...