01.04.2016
Merhaba Günışığım,
Şu anda ne yazacağımı inan ben de bilmiyorum. Elim kontrolsüzce hareket ediyor. Büyük bir duygu karmaşası içerisindeyim. Kızgın, üzgün, öfkeli, şaşkın, sinirli... Hangisiyim emin değilim ama farkında bile olmadan eş anlamlılarını kullandığım kelimelerden yana kullanacağım oyumu. Neden mi bu haldeyim?
Artık iyi olduğumu düşünen annem -ki bu konuda feci halde yanılıyor- bana büyük bir itirafta bulundu. Babam tereddütlü olsa da annem heyecanla onun deyimiyle müjdeyi verdi. Hamileymiş. Bir kardeşim olacakmış. Şu anda 8 haftalıkmış ve bu yüzden cinsiyeti belli değilmiş. Normal bir insan bu duruma sevinmeliydi ama ben başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi oldum. Bunu nasıl yaparlardı? Daha sen bizi bırakalı ne kadar olmuştu ki, bir yıl mı?
Ne düşündüklerini çok merak ediyorum. Ah bir çocuğumuz öldü, hadi yenisini yapalım mı? O bebeğin hiçbir suçu olmadığının farkındayım ama her şeyin bir zamanı olmalı. Daha senin yokluğuna alışamamışken yeni bir kardeşin varlığına alışmamı nasıl bekleyebilirlerdi ki benden? Belki de sırf bu yüzden onu hiçbir zaman kabullenemeyeceğim. Belki de senin yerini doldurmak için yapılmış bir bebek olarak ondan nefret edeceğim. Sen beni anlıyorsun değil mi? Her zaman anlarsın. Hiç kimse anlamadığında bile anlarsın.
Tüm bu öfkeme, hayal kırıklığıma rağmen hiçbir şey söyleyemedim. Ağzımı birkaç kere açıp kapattım ama sözcükler boğazımdan yukarıya çıkamadı. Orada takılıp nefes almamı engelledi sanki, boğuluyormuş gibi oldum. Parıltılı gözlerle benden cevap bekleyen anneme bakıp durdum. Babamın beni sarsmasıyla kendime gelebildim. O söyleyene kadar ağladığımın farkında bile değildim. Annemin yüz ifadesinin değişmesini an be an izledim. Babamın sözlerine kulaklarımı tıkayarak kendimi odaya kilitledim. Yalnız kalmalıydım yoksa geri alamayacağım bir şeyler yapabilirdim. Sanırım şu an hissettiklerimi tanımlayacak kelimeleri buldum. İhanete uğramış...
Sevgiler, her şeyi abartan mahlûkat
#
-h.i.p
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Some (good) times
NouvellesBu sıradan veya olağanüstü bir aşk hikayesi değil. Aşkın çok daha ötesinde paylaşılan bir sevgi bağı. Bazen ağlayacağınız, bazen ise yüzünüzde buruk bir gülümseme oluşturacak bir hikaye. En çok değer verdiği kişiyi kaybetmiş bir adamın girdiği yıkı...