Medyadaki müziğin buraya uyacağını düşündüm. Ayrıca Twilight'ın en çok sevdiğim müziklerinden biridir.
Bu arada arkadaşlar, bu bölümde fena bir +18'li sahne var. Etkilenirim diyen okumasın. Çokta dinlersiniz ya beni.😆
***
"Güzel bir ses duyuyorum. Biri ninni söylüyor. Bu ses çok tanıdık. Sanki her zaman duyduğum ama unuttuğum birinin sesi. Ama aynı zamanda her zaman orada olan birinin."
"Grant... Uyan bebeğim... Şimdi zamanı değil... Daha yürüyeceğin uzun bir yol var..."
Yumuşak tondaki bayan sesinin sahibini hatırladı. Zihniyle değil yüreğiyle.
"Anne..."
"Evet, oğlum. Annen hep yanında. Şimdi uyanmalısın. Eldar'ın sana ihtiyacı var. Biz her zaman seninleyiz."
***
Grant yavaşça gözlerini açtı. Loş ışık alan bir mağarada uyanınca bir anlığına dev yaratıkların mağarasında olduğunu sanarak hızlıca doğruldu. Ama belli ki yaratıkların mağarasında değildi ve hızlıca hareket ederken kendisine sarılmış olan birinin istemeyerek birazcık canını yakmıştı.
Tony bir anda başını zemine çarparak uyanmıştı ve doğrulmuş olan Grant'a baktı. Başının acıyan bölgesini ovalayarak yerinde oturdu. "Kabus mu gördün?"
Grant elini onun ovaladığı elinin üzerine koyup birşeyler mırıldandı. Ve sonra elini çekti.
Tony başının artık acımadığını fark edince "Büyü mü yaptın?"dedi.
Grant "Evet. Senin canını yaktım. Üzgünüm."dedi.
Tony elini onun solgun yanağına koyup "Önemli değil."dedi.
Grant ona bakıp tebessüm ettikten sonra kendi üstüne ve etrafına baktı. Mahrem yerini kapatan bir bez dışında çıplaktı ve mağarada sadece ikisi vardı. "Diğerleri nerede?"
Tony "Tahminimce Hope ile yiyecek bulmaya gittiler. Scott mağaranın dışında olduğu için güvendeyiz."dedi.
Steve onun güzel kahvelerine bakıp "Peki, ben neden çıplağım?"dedi.
Tony teninin esmer oluşundan dolayı şanslı hissetti. Çünkü Tanrı bilir ya kızarmıştı.
O bayıldıktan sonra ertesi sabah uyanmamıştı. Sürekli sayıklıyor ve terliyordu. Ayrıca saraydan kaçtıklarından beri yıkanmaya fırsatı olmadığı için onu temizlemek istemişti. Bunun için Hope'tan bir kap temiz su ve diğerlerinden de mağaradan bir süreliğine çıkmalarını rica etmişti. Sonra onu soymuş ve saraydayken üzerine sürdükleri yağlardan arındırmak için güzelce temizlemeye karar vermişti. Aslında bu kararının altında yatan gerçeği kendisi de gayet iyi biliyordu. Ona dokunmak için duyduğu güçlü istekle kendine daha çok bahane yaratabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEART STEALİNG BLUE EYES (STONY)
FanfictionDünya'nın en büyük mucitleri arasına gireceğini düşünen dahi Tony Stark farklı boyuta geçebilmeyi sağlayan bir makina icat etmeye çalışırken evinin yakınındaki ormanda eski bir altın saat bulur. Saatin tılsımlı olduğunu anladığında bir parça olarak...
