BÖLÜM 7~MACERA BAŞLIYOR

413 56 75
                                    

Medyayla dinleyin bence. Hikayenin büyüsü içinize daha çok işler.

Tony kapının çalınması ile uyanınca gerinip vücudunu rahatlatmaya çalıştı. Gelen kişi kapının arkasından "Işığımız göğe yükseldiğinde kutsama yapılacak efendim. Bir an önce kalkıp hazırlanmalısınız. Sizin için kıyafet bıraktım. Kapınızın önünde sizi bekliyorum."dedi.

Yumuşak yataktan kendini sökercesine kaldırdı. Salonun ortasına çoktan yerleştirilmiş olan ahşap küveti gördü. Yaklaşıp içine bakarken burnuna hoş çiçek kokuları geldi. İçinde çiçeklerin bulunduğu banyo suyu âdeta onu çağırıyordu. Tony sırıtarak soyundu ve hemen küvetin içine girip oturdu. Sıcak su vücudunun tüm yorgunluğunu alırken Tony başını küvetin kenarına yasladı. Suyun içinde keyif çatmayı ne kadar arzu etse de bunu yapamayacaktı. Yetişmesi gereken bir kutsama vardı.

Bunu düşünmek gülmesine yetti. Kendi dünyasında hayatı, icatlarını yetiştirme koşuşturmacası ile geçmişti. O zaman ki derdi ile şimdi ki derdi arasında dağlar kadar fark vardı. Kutsamaya yetişmek, vampir kralı Grant'ı kurtarmak üzere grup kurmak ve belki de kötü canlılarla savaşmak. Hayatı bir anda fantastik bir roman kurgusuna dönüşmüştü. Ama tuhaf olanda buydu. İnanılmaz mutlu hissediyordu. Tüm yorgunluğa ve tehlikelere rağmen.

Elf hizmetliyi daha fazla bekletmek istemediği için sudan çıkıp küvetin yanında bulunan örtüyle kurulandı. Sonra onun için bırakılmış olan elf giysisini giydi. Odadan çıkınca hizmetli "Beni izleyin."deyip önden yürüdü. Tony sessizce onu takip ederken aklına bir soru takıldı. Bu diyardaki canlıların dili ingilizce olamazdı. O zaman onları nasıl anlayıp konuşabiliyordu? Altın saat mi bunu sağlıyordu?

Çiçeklerle dolu güzel bahçenin ortasında kraliçe dahil bazı yüksek kademeli elflerin çember oluşturduğunu gördü. Elf sarayını kapatan dev ağacın yaprakları arasından sızan ışık tam çemberin üstüne vuruyordu. Işık kaynağı dedikleri şey biraz dolunay ışığını anımsatıyordu. Bucky, Natasha ve Clint çoktan çemberin içine girmiş onu bekliyorlardı. Hatta Clint bu törene özel, üzerine yakışan güzel bir kıyafette giymişti. Tony daha fazla bekletmemek adına hızlıca yanlarına gelip ışık çemberinin içine girdi.

(Clint aşağıdaki resimdeki gibi görünüyor. Hoş ama değil mi?)

Bucky ona bir bakış atıp "Ben senin yerinde olsam hiç gelmezdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bucky ona bir bakış atıp "Ben senin yerinde olsam hiç gelmezdim."diye fısıldadı.

Tony "Neden geldin o zaman?"dedi.

HEART STEALİNG BLUE EYES (STONY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin