Dünya da geçen bir hafta sonra...
Tony gece bitmeden ormanda bulduğu bir geyiğin kanını tükettikten sonra eve gelip duşun altına girmişti. Yaşadığı her anda Grant'ı düşünüyordu. Bir haftadır onun teninin kokusundan uzaktı. Karnında büyümekte olan hayatının ışığı onun savaşmasını, pes etmemesini sağlıyordu. Altın saat olmadan geri dönmenin bir yolunu bulmaya çalışıyordu.
Kendisi bebeği sayesinde motive oluyordu. Ama peki ya Grant? Lânet olsun ki onu deli gibi merak ediyordu. Ve aklını endişe dolu düşünceler kaplarken onun dayanamayıp ölmesinden korkuyordu.
'Lütfen Grant savaş. Sakın pes etme.'
Musluğu kapatıp havlusunu beline sardı. Saçlarını da daha küçük bir havluyla kurutarak banyodan çıktı. Yatağının üstündeki rahat kıyafetleri giydi ve perdelerin kapalı olduğundan emin olunca yatağa uzandı. Nedense Eldar'ın güneşinin aksine buradaki güneş cildini yakıyordu. Kendi Dünya'sında artık güneşe bakamayacağını acılı bir yoldan öğrenmişti. Artık insancıl alışkanlıkları yapmak zorunda değildi.
***
Aynı zamanda Eldar'da geçen 1 ay sonra...
Grant, Eldar'a hükmetmeye başlamıştı. Halkın şikayetlerini ve dileklerini değerlendirip sonrasında odasına çekiliyordu. Tüm ırklar kendi topraklarına dönmüştü. Sadece vampir ırkı ve Hulk yanında kalmıştı. Bucky'de gideceğini ama krallığı kontrol ettikten sonra yanına geri döneceğini söylemişti. Hulk ve Peter'ın endişelendiğinden emindi. Ama bunu düşünecek durumda değildi.
Herşeyi bırakıp sonsuz uykuya yatmayı öyle çok arzu ediyordu ki bazen bu arzu dolu ses onun aklını çelmenin eşiğine getiriyordu. Ama sonra Tony'nin söyleyebileceği kelimeleri düşünüp vazgeçiyordu.
'Lütfen Grant savaş. Sakın pes etme.'
Tuhaf, bunu kendi zihninde canlandırmak gerçekten zordu. Sanki gerçekten de Tony söylemiş gibi hissediyordu.
'Keşke bana dönebilsen benim olan... Seni ve... karnında büyümekte olan bebeğimizi çok özledim. Verdiğim bu savaş Thanos'la verdiğim savaştan daha zorlu çıktı. Kendi kendimi yenmekte zorlanıyorum. Her geçen gün o daha çok kazanıyor. Bir an önce bana dön lütfen. Yoksa benden geriye hiç birşey kalmayacak...'
Her gün onunla konuşur gibi düşünmek rutini olmuştu. Onun bir şekilde duyduğunu ümit etmek biraz olsun iyi geliyordu.
Peter kapıya hafifçe vurup ondan 'İçeri gir' sesini duyunca kapıyı açtı. "Efendim... Size kan getirdim."
Grant oturduğu koltuktan genç vampirin elindeki tepside bulunan kan dolu kadehe baktı. "Aç değilim Peter"
Peter elindeki tepsiyi masaya bırakıp endişe dolu bir sesle "Kralım, yemeniz gerek. Yoksa uykuya yatacaksınız."dedi.
Grant "Bucky geri dönünce senin durumunu onunla konuşacağım. Özellikle artık abim olduğu öğrenildiğinden beri kurt adamlar ve vampirler arasındaki soğukluk yok olmuşken sizin birleşmenizi sağlayacağım Peter. Hatta sizi evlendiririm. Birbirini seven iki kişi ayrı kalmamalı. Ayrıca Tony bunu yapmamı istemişti."dedi ve bakışlarını cama doğru çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEART STEALİNG BLUE EYES (STONY)
FanficDünya'nın en büyük mucitleri arasına gireceğini düşünen dahi Tony Stark farklı boyuta geçebilmeyi sağlayan bir makina icat etmeye çalışırken evinin yakınındaki ormanda eski bir altın saat bulur. Saatin tılsımlı olduğunu anladığında bir parça olarak...
