BÖLÜM 10~ÇEKİM GÜCÜ

457 54 91
                                    

Bölümün sonuna doğru kısa bir cinsel içerik var. Haber vereyim.

Kısa bir kamp kurup yol almaya devam ederlerken Tony Steve'in yanında yürüyordu ve arada bir ona bakmaktan kendini alamıyordu. Gerçekti ve şu anda yanındaydı. Ayağı taşa takılınca yere düşmek üzereyken iki güçlü kol onu düşmeden yakaladı ve ayaklarının yere bastığından emin olduktan sonra kollarını geri çekti. Tony onun yakınında olmasından yararlanarak kokusunu içine çekmişti.

Grant ona bir bakış attı. "İyisin değil mi?"

Tony "E-Evet."dedi.

Bir süre bakışıp yürümeye devam ettiler.

Grant arada bir yan gözle ona bakıyordu. Ondan aldığı çok farklı bir koku vardı. Çok güçlü ve rahatlatıcı bir koku... Bu kokunun kaynağı, onun ölümlü ruhu olmalıydı. Derin bir nefes aldı. Kendini kontrol etmekte güçlük çekiyor, ruhu büyük bir çelişki yaşıyordu. Bu güçlü koku bir ölümlüye ait olmasına rağmen, kendisini ele geçiriyordu. Dişleri kaşınıyor, tüm bedeni onun tadına bakmak için yanıp tutuşuyordu.

'Onun kanına ihtiyacım var...'

Onu anlam veremediği ve kaynağını bir türlü çözemediği rüyalarından tanıyordu. Rüyalarında onunla hiç konuşmamış ama onun ruhunun, kendi ruhuyla iletişim halinde olduğunu hissetmişti.

Onu tanımıyordu, ama biliyordu... Ve bu, duyularından verebileceği çok daha net bir bilmeydi...

Saçları kahverengiydi. Gözleri ise daha koyu kahverengi ve onlara baktıkça, ruhu bilinmeyen bir güç tarafından ele geçiriliyordu. Bakışları sırlarla ve bilinmezlerle doluydu.

(O bilinmeyen güç Stony shipleyenler. Bunu demeden geçemedim.)

Teni hafifçe bronzlaşmıştı ve sanki derisinin altında güneşi saklıyormuşçasına parlıyordu. Yüzü ise usta bir heykeltıraşın elinden çıkmışçasına düzgündü. Baştan çıkarıcı bir çekiciliğe sahipti.

Onun kanını içerse öldürebilirdi. Öte yandan ona karşı daha önce varlığını hiç hissetmediği bir koruma dürtüsü hissediyordu. Onu yakında kopacak olan kıyametten korumalıydı. İntikam güdüsü yine ağır basmaya başlamıştı. Eldar'a ulaşmalıydı...

Bu ismi şans eseri duyduğundan beri içinde o krallığa ulaşıp kralı öldürmek için dayanılmaz bir istek duyuyordu. İçindeki kabaran bu nefretin sebebini bilmese de o adam yaşadıkça huzur bulamayacağının farkındaydı. Onun hayatta olduğu her gün, ölümsüz ruhundan bir parça eksiliyordu.

"Hey! Kral hazretleri, önümüze geçip nereye gitmemiz gerektiği konusunda bizi yönlendirmeyi düşünür müydünüz?"

Grant düşüncelerinden ayrılıp kendisine laf sokan kurt adama baktı.

"Şimdi neden biz vampirlerin kurt adamlarla anlaşamadığını anlıyorum. Pek bir çekilmez ve huysuz canlılarsınız."

HEART STEALİNG BLUE EYES (STONY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin