HEART STEALİNG BLUE EYES (STONY)

BÖLÜM 19~PANZEHİR

Medyadaki şarkı favorilerimdendir.

***

Nedense Tony'nin içinde bir sıkıntı vardı. Bunu bir türlü üzerinden atamıyordu.

Natasha bunu fark etmişti. "Merak etme bir sorun olmayacak."

O sırada odanın kapısına vuruldu. Natasha yerinden kalkıp kapıyı açtı. Gelen hizmetli buz şeytanının dediklerini bir süre dinledi. Hemen sonrasında endişeli bir yüz ifadesiyle Tony'e baktı.

Tony sanki birşeyler olduğunu anlamış gibi ayağa kalkıp "Ne oldu?"dedi.

Natasha "Grant zehirlenmiş."dedi.

Tony şaşkın bir şekilde ona baktı. İçindeki sıkıntının yersiz olmasını ümit etmişti. Ama yanılmıştı.

"Gel-geldiler mi?"

Natasha odanın kapısını kapatıp "Evet ama şu anda onu göremeyiz."dedi.

"Neden?"

"Loki, Grant'ın hayalet köpeğin zehrine maruz kalmasından dolayı yanında sadece Bucky'nin kalabileceğini söylemiş."

Bucky'nin Grant'ın yanında olduğunu öğrenince biraz olsun rahatlamıştı. Bir anlığına onun Loki ile yalnız kaldığını sanmıştı. Yerine geri oturdu.

Natasha'da yerine geçerken "Hulk ve Clint yan odamızda dinleniyormuş, Thor ise Loki'ye küresini vermiş ve kendini kabul edip etmediğini öğrenmeye çalışıyormuş. Grant'ın yaralanmasında rol oynaması belli ki Loki'yi de sinirlendirmiş. Biraz burnunu sürtecek. Bana uyar şahsen."dedi.

Thor'un ne yaptığını merak eden Tony, Natasha'dan herşeyi öğrendi. Onun sorumsuzca yaptığı hareket Tony'i de sinirlendirmişti. Grupla senkronize hâlde savaşmayı öğrense iyi olacaktı.

***

Bucky koltukta oturmuş Grant'ın gözünü açmasını bekliyordu. Gerçi neden kendisinin başında beklemesi gerektiğini de anlamamıştı. Tony ya da gruptaki diğer üyelerde olabilirdi. Buz şeytanı Loki'nin aklından ne geçtiğini anlamamıştı.

Grant'a iksir ya da onun gibi birşey vermediğini de fark etmişti. Elini alnına koymuş ve birkaç sihirli sözcük söyleyip, hiç bir açıklama yapmadan o hariç herkesi zorla odadan çıkarmıştı. Bu da tuhaf kısımdı ya.

Acıktığını fark edip odanın kapısına gitti ve açmaya çalıştı. Ama açılmadı. Neden Grant ile onu odaya kilitlenmişlerdi? Bir tuzak seziyordu.

Arkasını dönüp yatağa baktı. Grant orada değildi. Başını hızlıca çevirerek etrafa baktı. Neredeydi? Lânet olasıca vampir hızını kullanıyor olmalıydı.

"Grant... Ne halt ettiğini sanıyorsun sen? Karşıma çık..."

Grant onun tam arkasında sessizce duruyordu. Gözlerinin mavisi kırmızıya dönmüştü.