Tony gözlerini açıp dikkat kesilerek etrafı dinleyen Grant'ın yüzündeki endişeyi gördü. Ne olduğunu sormak istedi ama bu kadar odaklanmışken birşey söyleyemezdi. Belli ki bir tehlikenin ortasındalardı.
Grant'in yumuşak mavi bakışları bir anda keskinleşmiş ve onu savaşçı bir vampire çevirmişti. Çevik bir hareketle sıçrayarak ağacın dalına çıktı ve daha yukarılara çıkmaya devam etti. Tony düşmemek için onun boynuna sıkıca sarılmıştı. Grant ağacın en üst dallarından birine çıkınca durup etrafa baktı.
Ekibi sonunda görebildi. Kırmızı gözleri yuvalarından taşan, sivri dişleri sürüngeni andıran ince dudaklarından görünmekte olan devler tarafından götürülüyorlardı. Belli ki Hulk tek başına onları durduramamıştı. Ağızlarından salyalar akıtıyor, hırıltılı nefesler alıp veriyorlardı. Geniş omuzlarının hemen arkasından siyah kanatlar yükseliyordu. Elleriyse birer pençeden farksızdı.
Tony'de onları görmüştü. Zaten görülmeyecek bir boyutta değillerdi. Kısık sesle "Arkadaşlarımızı götürüyorlar. Ne yapacağız?"dedi.
Steve "Onları izleyeceğiz ve kurtaracağım. Mağarada yaşıyor olmalılar."dedi ve sıçrayarak karşıdaki ağacın dalına geçti. Bu şekilde hareket ederek yukarıdan onları takip etti.
Tony, Grant'ın her sıçrayışında kuş tüyü misali zemini bulup yeniden sıçramasına hayran kalmıştı. Sanki havada dans ediyor gibiydi.
Grant onları sonuna kadar izledi. Onların büyük bir mağaranın girişinden içeriye girdiklerini görünce son ağacın dalında durup etrafa baktı. Sonra Tony'i dalın üstüne oturttu. "Sen bizi burada bekleyeceksin. Devler bu noktadayken seni göremez. Sessizce bekle."
Tony ona bir bakış atıp "Bende gelip sana yardım etmek istiyorum."dedi.
Grant elini onun yanağına koyup okşadı. "Hayır Tony. Bu çok tehlikeli. Sen bir ölümlüsün. Derin yaralara biz dayanırız ama seni öldürür. Lütfen beni dinle ve burada bekle."
Tony onun gözlerine bir süre baktı ve "Peki."dedi.
Grant elini çekip kendini aşağıya bıraktı ve yere kusursuz bir iniş yaptı. Sonra mağaraya girerek gözden kayboldu. Tony böylelikle endişeli bir bekleyiş içine girdi.
Grant labirent gibi olan karanlık koridorda net bir vampir görüşüne sahipti. Hızını kullanarak fark edilmeden ilerliyor, havadaki kokuları ayırt ederek dostlarının yerinin ne yönde olduğunu bulabiliyordu. Özellikle Clint'in çiçeksi kokusu fark edilmeyecek gibi değildi. Belli ki Dev yaratıklar onları şimdilik zindana atmıştı.
Zindanı toprağın daha derinlerinde buldu. Ve dev yaratıklara görünmeden onların atıldığı hücrenin önüne geldi. Etrafa bakıp kısık sesle "İyi misiniz?"dedi.
Bucky "Sayılır. Gafil avlandık."dedi.
Grant hücrenin parmaklıklarını inceledi. Özel birşeyden yapılarak sihirlenmişti. Gardiyanı bulup etkisiz hâle getirmesi gerekiyordu. "Beni bekleyin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEART STEALİNG BLUE EYES (STONY)
FanficDünya'nın en büyük mucitleri arasına gireceğini düşünen dahi Tony Stark farklı boyuta geçebilmeyi sağlayan bir makina icat etmeye çalışırken evinin yakınındaki ormanda eski bir altın saat bulur. Saatin tılsımlı olduğunu anladığında bir parça olarak...
