KÜÇÜK TİYATROLAR

TARLA

Oyuncular

Seyda: Hakkı'nın eşi

Hakkı: Dayının yeğeni

Dayı

Memur: denetim görevlisi

İçerik: İki perdeden oluşmaktadır.

                                     1.PERDE

Seyda: (Ocağın başında) Emi geç kalmadınız mı siz?

Dayı: Yok yeğen daha var vaktimiz, ağa bugün geç gelecekmiş.

Seyda: ( Elinde tepsi ile yerde oturan hakkı ve dayının yanı doğru gelirken) Tamam emi o zaman buyurun sofraya rahat rahat bi yemek yiyelim.

Hakkı: (Tepsiyi Seyda'dan alırken) ağa bu aralar tarlayı çok boşlar oldu. Önceden nefes aldırmaz, yemek molası bile verdirmezdi. Şimdi ise tarlaya uğramaz oldu. Umarım bu durum maaşların yine verilmemesine neden olmaz. Üç aydır doğru dürüst maaşımızı almıyoruz.

Dayı: Olmaz yeğen bu ay tüm hepsini vereceğini söyledi. Hem vermeyip de ne yapacak elbette verecek.

Hakkı: Ne bileyim bir an kurt düştü içime, her ay bir sorun çıkıyor. Bu ay bari düzgünce alsak.

Dayı: Doğru diyorsun yeğen, neyse soğutmadan içelim çaylarımızı tarlaya gidince düşünürüz orasını.

(Herkes sessizce kahvaltısını yapar.)

                                          2.PERDE

(Hakkı ve dayı konuşa konuşa tarlaya doğru ilerlerken onları memur karşılar.)

Memur: (Onlara doğru adım alarak) Siz kimsiniz beyler, ne işiniz var burada?

Dayı: (Şaşırmış bir şekilde) Bu tarlanın işçileriyiz beyim.

Memur: Beyler bu saatte mi gelinir tarlaya?

Hakkı: Beyim inanın şu kavurucu güneşin anlında it gibi çalışırız. Ne izin alabiliyoruz ne dinlenme molası verebiliyoruz nede maaşımızı düzgün alabiliyoruz. Birçok işçi telef oldu şu kavurucu güneşin altında. Biliriz yanlış ama bugün ağanın geç geleceğini öğrendik. Bu yüzden biraz geç gelelim güneşin etkisini daha az görürüz diye düşündük. Hem de iki lokma bir şeyler yeme fırsatımız olur dedik. Özür dileriz.

Memur: Sanırım bunu size çok görmemek lazım. Birçok işçi birkaç gün işi bırakmış. Kimisi parasını alamadığından şikayetçi olmuş kimisi ağanın yolsuzluklarından. Ağa dün hapse atıldı. Yapığı birçok yolsuzluk, haksızlık ortaya çıktı. En başta oğulları olmak üzere hakkında birçok şikayet alındı.

(Hakkı ve dayı buna çok şaşırır. Şaşkın gözlerle memura bakarlar.)

Dayı: (buruk bir ses tonu ile) Ağam bizim maaşlar ne olacak. İçerde doğru düzgün alamadığımız üç aylık maaşımız var. Bu ay ağa hepsini vereceğini söylüyordu.

Memur: Merak etmeyin tüm işçilerin maaşları oğulları tarafından karşılanacak. Beni de oğulları buraya gönderdi. Tarlaların durumunu görmem, işçilerin alacak verecek hesabını yapmam için. Bugün tüm paraları eksiksiz teslim edip bundan sonra daha düzenli ve herkesin hakkı gözetilerek çalışılacak. Hadi sizler kaldığınız yerden devam edin işlerinize.

(Hakkı ve dayı memurdan uzaklaşır.)

Memur: (Okuyucuya yani size dönerek) Bir tarlayı çekip çevirmek, ürün elde etmek emek ister çaba ister sevgi ister doğru kullanım doğru bakım ister. Bu yüzden toprağa iyi bakmak lazım hangi toprakta hangi ürün yetişir, nasıl sulama yapılmalı diye bir bile danışmak gerekir. Toprağa nasıl bakarsanız oda size öyle bakar...

(Perde kapanır. )