33 AY 11 GÜN ÖNCE
2009
Barlas ve Azur, kokain almak için Faysal'la birlikte, Kulakçı Kudret'in zeytinlikteki villasına geldiler. Gergin bir konuşmanın ardından, Barlas ve Azur olaylı bir şekilde villadan ayrılırken Kudret Faysal'dan orada kalmasını istedi.
Ertesi gün, Azur 4 kilo kokaini almaya gelecekti. Kudret, yarın Faysal'ın da burada olmasını istiyordu. Bu nedenle ona geceyi burada geçirmesini teklif etti. Faysal da hiç düşünmeden bu teklifi kabul etti. Kudret bir şey yapmasını isterse eğer Faysal da yapardı. Aksi söz konusu bile olamazdı.
Birlikte birkaç kadeh viski içip, sohbet ettikten sonra koka- inin olduğu odadan çıktılar. Kudret, Faysal'ı misafir odasına buyur edip, iyi geceler diledikten sonra uyumak üzere kendi odasına gitti. Faysal, misafir odasındaki geniş yatağa uzanıp düşünmeye başladı. Sonunda, Barlas kucağına düşmüştü işte. Yıllardır beklediği fırsatı sonunda yakalamıştı. Hem de hiçbir şey yapmasına gerek kalmadan... Barlas kendi ayaklarıyla yanına gelmiş ve o aptal arkadaşıyla birlikte kokain almak istediklerini söylemişti.
İntikam zamanıydı. Ödeşme vakti gelmişti. Barlas, onun cep telefonunu çalarak dostluk yeminini bozmuştu, şimdi o da Barlas'ın 4 kilo kokainini çalarak yeminini bozacaktı.
Yarın, Barlas'ın arkadaşı Kudret'ten kokainini alacak, Faysal da ondan çalacaktı. Faysal, yarın malı Azur'dan nasıl çalacağı- nı planlıyordu ki birden aklına şeytanca bir fikir geldi. Azur,
yarın buraya gelip malı almadan önce, Faysal malı çalacaktı. Yani Azur'dan çalmak yerine, Kudret'ten çalacaktı. Ve suçu da Azur'la, Barlas'ın üzerine yıkacaktı. Azur ve Barlas bu akşam, Kudret'in gözünün önünde malın yerini görmüşlerdi ve Barlas'ın o aptal arkadaşı da 4 kilo mal almak istediklerini söylemişti. Eğer Faysal, bu gece buradan 4 kilo malı kimseye görünmeden alıp, dışarıda bir yere saklamayı başarırsa bu iş tamam demekti. Hiç kimse Faysal'dan şüphelenmezdi. Faysal'ın çok önemli bir kozu daha vardı, o da Azur ve Barlas'ın hırsızlıktan sabıka kayıtları olduğunu bilmesiydi. Bu bilgi şu anda pek bir işe yaramasa da 7 kilo malın sadece 4 kilosu çalındığında ve Faysal bu bilgiyi Kudret'e aktardığında, bütün oklar Azur ve Barlas'ı gösteriyor olacaktı. Faysal'ın yüzüne kurnaz bir tebessüm yayıldı. Şans meleklerinden şans dileyip yataktan kalktı ve yavaşça odanın kapısını aralayıp, parmak uçlarında dışarı çıktı. Usulca kokainin olduğu odanın kapısına gitti ve yüreği ağzında etrafını kolaçan edip, kapının tutamağına elini attı.
İçerisi karanlıktı ama villanın bahçesinde yanan ışıklar, içerisini az da olsa aydınlatıyordu. Faysal, içeri girip kapıyı arkasından kapattı ve hızla kokainin olduğu dolaba yöneldi. İşte buradaydı! Birer kiloluk balyalar halinde, 7 kilo saf kokain...
Faysal, odada bulduğu bir poşetin içine 4 balya atıp poşetin ağzını bağladı ve pencerenin yanına gitti. Pencereyi açtı. Kafa- sını pencereden dışarı uzattı. Kimse var mı? diye bahçeye baktı. Ortalıkta hiç kimseler görünmüyordu. Bahçenin bitimindeki tel örgülerin arkası, ormanlık bir araziydi ve o arazi, Kudret'e ait değildi. Hatta hiç kimseye ait değildi. Faysal, eğer elindeki poşeti tel örgülerin üzerinden aşırtıp, o sahipsiz araziye fırlatabilirse ilk adımı atmış olacaktı.
