İki hafta önce falan galiba. Ben yine yatağıma uzanmış bir şekilde telefondan kitap okuyorum. Böyle bayağı bir dalmışım işte.
Bir süre sonra koridordan, mutfak tarafından bir takım sesler geldi.
Şöyle bir kapıya doğru baktım. Dedim 'Anamdır zaar.' Diye umursamayarak kaldığım kısma geri döndüm.
Döner dönmez de pencerede ufak bir gölgenin hareket ettiğini fark ettim. Ama öyle böyle değil. Parmak çocuk hikayelerindeki gibi aynı minyatür bir insan boyunda.
Ben her gözümü diktigimde daha da hızlı hareket ediyor böyle. Her telefona döndüğümde de yavaş yavaş hareket ediyor.Neyse dedim 'İkindin güneşi ağaca çarpıyordur da onun gölgesi vuruyordur' diye düşünerek boş verdim.
Bir süre sonra acayip sinirimi bozduğu için uzandığım yerden kalkarak perdeyi çekip dışarıya baktım. Bakmaz olsaydım.
Şimdi bizim ev üç katlı ben ikinci katta batı tarafida odamdayim. Daha saat 12 falan güneşin ağaca çarparak pencereme gölge oluşturması imkansız birşey.
Çevrede başka bu şekilde gölge yapacak bir şeyde yok. Bir an bana kal gelmiş işte bir saniye kadar falan dondum.
Kendime geldikten sonrada sanki bunu hiç fark etmemişim gibi geri telefona döndüm.Bu sefer de yakın bir arkadaşımı arayarak hem gölgeyi izliyor hem de kitabı okuyormuş gibi yapıyordum.
Yakın arkadaşım diye demiyorum en az 4 defa aradım, sonrasında anca açabilmişti.Neyse ben buna böyle böyle diye anlatıyorum, anlatmam bitincede gölgeye dönerek neler yaptığını anlatmaya başladım.
Gölgeden ilk bahsettigimde, şöyle bir durdu daha sonra hiç olmadığı kadar hızlı hareket etmeye başladı.
Her onu andığımda duruyor daha sonra hızlı hızlı geçmeye devam ediyordu. Bir süre sonra köşedeki golgeye girerek kayboldu. Bende gittiğini düşünerek arkadaşımla durum değerlendirmesi yapmaya başladım.
Bundan 1 dakika sonra ise ben tam telefonla konuşmaya dalmışken gölge yeniden harekete geçti. Ben tam ondan bahsettigimde geri gölgelere karışarak kayboldu.
Bu bir süre devam edince hem ben sıkıldım hem de arkadaşım namaz kılmak için beni yanlız bıraktı.
Bense bir süre daha gölgeyi izlemeye devam ettim. Sonrasında ise aklıma geçenlerde okuduğum şey geldi.- Pencerede cinler yaşar. Pencerede yaşayan cinler, zararsızdırlar ama sizi izlerler.
Tabi ben bunu hatırlar hatırlamaz tekrar pencereye, gölgenin dolandığı yere baktım şokla.
Sonra ise 'Neyse bir sey yapmaz herhalde' diyerekten kendimi sakinleştirdim.Ehh, yeniden telefona kitap okumak ve kafamı dağıtmak için dönecegimde anamgilin yaylaya gittiğini hatırladım. Ve evde sadece ben vardım.
Peki gölgeyi görmeden önceki duyduğum sesler de neydi???
💕💕💕💕💕💕💕💕💕
😱😱Bu gerçekten de oldu ve ben koridorda cin varsa çarpılmayayım diye konuyu unutana kadar dışarıya çıkmadım. 😶😶
Neyseki bunu da ucuz atlattım da hala sağlamım.😥😥
Kahika
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Hikayeleri
HorrorBu yazdığım kitap hem benim başıma gelmiş olan gerçeklerden hemde başkalarının başına gelmiş olan kulaktan duyulma gerçeklerden oluşmaktadır. (Zaten başka bir şekilde öğrenirsem de o sayfa da nerden öğrendiğime dair sizi de bilgilendiririm.) Kork...