Yazın bitmesine 1 ay kalmıştı . Britney yatağında oturuyordu . Gördüğü rüyayı hatırlamaya çalışıyordu . Bir adam gelip : " Sen büyü yapabiliyorsun . " diyordu . Bu garip diye düşündü . O sırada bir kadın onu çağırdı . " Britney kahvaltı hazır tatlım . " " Geliyorum Elan Teyze . " diye cevap verdi kız .
Britney kahvaltısını yaptıktan sonra bahçeye çıktı . Bahçe de kitap okurken dev gibi bir adam bahçeye girdi . Britney çok şaşırmıştı çünkü bu rüyasında ki adamdı . " Britney Turner sen misin ? " diye sordu adam . Britney çok şaşırmıştı . Bu adam ismini nerden biliyordu .
Adam çok ses çıkarmıştı bu yüzden Elan Teyze de bahçeye çıkmıştı . Adam sorusunu tekrar sordu . " E - evet . " diye cevap verdi kız korkakça . Adam gülümsedi . " Ben Rubeus Hagrid . Sana Hogwarts mektubunu vermek için geldim . " " O da ne ? " diye sordu Britney . "
" Sen bir cadısın ve büyü eğitimi alacaksın . İstersen tabii . " Britney bunu çok istiyordu . Hemen Elan Teyze ye baktı onaylar gibi başını salladı . " " Pekala eşyalarını topla ve aşağı gel . "
Hagrid ve Britney Diagon yoluna gittiler . " Önce Muggle paralarını Galeon'a çevirmemiz gerek . " " Iııı ... Muggle ve Galeon nedir Hagrid ? " " Sihir yapamayanlara Muggle denir . Galeon ise büyücülük parasıdır
.................................................................
1 Eylül
Elan Teyze Britney'i Kingskross istasyonuna götürdü . " Biletine bakayım tatlım . " " Burada Peron 9 ¾ yazıyor . Öyle bir peron olamaz değil mi ? " O sırada bir kızın Hogwarts'dan bahsettiğini duydu . Britney hemen onları takip etmeye başladı . Kız 9 ve 10 . peronların arasından geçerek kayboldu . " Sanırım buraya kadar Britney . " dedi Elan Teyze . " Tatilde görüşürüz Elan Teyze . " deyip ona sarıldı . Sonra peronların arasından geçti ve gözden kayboldu . Tuhaf bir şekilde canı hiç acımamıştı . Trene bindiğinde boş bir yer bulup oturdu .
James :
9 ve 10. peronların arasından geçtim ve hemen Sirius'u aradım . Onu tam trene binerken bulmuştum . Hal hatır sorduktan sonra Sirius " Hadi geç kaldık . Boş yer bulamayacağız . dedi . O sırada bir erkek sesi geldi " Bizi bırakıp gitmek ha ? " Sirius " Remus ! " diye bağırdığından nerdeyse herkes bize baktı . O sırada yanımızdan Lily geçti . " Bin yıldır görüşmemiş gibi davranıyorsunuz . " diye söylendi . Biz sohbet ediyorduk ve trenin düdüğü ile irkildik . Aceleyle içeri girdik . " Boş yer bulamayacağız . " diye söyleniyordu Remus .
Bütün yerler doluydu . O sırada çoktan cüppesini giymiş bir kız gördük . Kompartımanda tek oturuyordu . Kapıyı açtım .
" Meraba , acaba buraya oturabilir miyiz ? Diğer yerler doluda . "
Kız gülümseyip " Tabii ki . " dedi . Karşısına oturunca ona iyice bakabildim . Çok güzel bir kızdı . Omuzuna kadar açık kahverengi saçları vardı . Gözleri elaydı . Yuvarlak gözlüklerine düşen perçmi vardı .
Hemen kendimi tanıttım . " Ben James Potter . "
" Ben de Britney Turner veee siz ? " diye cevap verdi . Herkes kendini tanıttıktan sonra ben tekrar konuştum . " Ailen büyücü müydü Turner ? " " Şeyyyy ... Ben bilmiyorum . " Sirius ilk defa konuşarak . " Nasıl bilmezsin ? " diye sordu kızdan pek hoşlanmışa benzemiyordu . " Ben gerçek ailemin kim olduğunu bilmiyorum . " Bu soruyu sorduğuma pişman olmuştum . " Özür dilerim . " " Sorun değil . " deyip gülümsedi . Uzun bir süre sessizlik oldu .
" Hangi binada olmak istiyorsun Turner ? " diye sordu Remus . " Bana ismimle hitap edebilirsiniz . Rawenclaw ya da Gryffindor . " " Umarım sen de Gryffindor'a seçilirsin biz de ordayız . " " Umarım . " dedi gülümseyerek . Çok arkadaş canlısı birisiydi . Çantasından kitap çıkarıp okumaya başladı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çatalak Ve Sisterı 𐂂
FanfictionYa çapulculardan birinin kendinden bir yaş küçük bir kız kardeşi olsaydı ? Onların hayatı değişir miydi ? Belki James ve Lily yaşardı...