9. Bölüm

15.1K 677 29
                                    

SA GENÇLER ON NUMARA Bİ YB OLDU İNŞ BEĞENİRSİNİZ.

MEDYADAKİ YAKIŞLIKLI GÖKALP 

Kafeye geldiğinde arabadan inip kafeye baktı. Kafe dışarıdan fazla canlı duruyordu ve belki de Yankı'nın hiç gelmeyeceği türden bi yerdi. Yankı bu konuda pek bir şey bilmiyordu çünkü genelde hep barda olurdu ve oralar buraya hiç benzemiyordu. Dışarısı maviye boyanmış ve siyahla dekore edilmiş oldukça güzel duruyordu. Tabelaya baktığında yazandan bir süre bir şey anlamadı. HAYAT CAFE yazıyordu ve yanında da '' SİZİ DİNLEYEN DUVARLAR'' yazıyordu. Bundan pek bir şey anlamayınca düşünmeyi de bıraktı ve omuz silkip içeriye girdi. Etrafa biraz göz attı ve Tuna ile Elis'i aradı ancak görünürde yoktular. Acaba üst katı falan mı vardı buranın diye merdiven aradı ama merdiven de yoktu. Sonra mesaj aklına geldi.

''Kafenin görünmeyen bir kenarında oturuyorlar''

Biraz daha bakındı. Ancak bulamayınca bir görevliye sordu. Genç güzel bir garsondu.

''Merhaba''dedi kibar olmaya bile çalışmadan ifadesiz sesiyle.

''Merhaba nasıl yardımcı olabilirim?'' diye sordu garson Yankı'nın aksine kibarca.

''Buraya ilk kez geldim ve gördüğüm kadarıyla oldukça kalabalık.'' derken elini kaldırıp kafenin içerisini gösterdi '' Ben buraya kafa dinlemeye gelmiştim. Sakin ve kimsenin beni göremeyeceği bir yeriniz varsa oraya geçmek istiyorum'' dedi garsona bakmadan hala belki bulur diye etrafa bakıyordu.

''Kafenin arka tarafına doğru, çalışan katının merdivenin altındaki boşlukta tek bir masa var. Orası nerdeyse hiç görünmez ve oldukça sakindir ama do... ''derken Yankı sözünü kesti ve '' Uzatma tamam ''  dedi ve bahsettiği gibi kafenin arka tarafına doğru gitti. 

İlk olarak merdiveni gördü sonra da masanın yarısını ve Tuna'yı. Elis Tuna'nın karşısında oturduğu için görünmüyordu. O Tuna'yı görüyordu ama Tuna onu göremezdi galiba. Çünkü merdivenin kapısının arkasında duruyordu. Tuna ikide birde arkasına bakıyor, kafede bir şeyler arıyor gibiydi.

Tuna arkasına dönüp daha uzun bakmaya başlayınca Yankı bakışlarını takip edip nereye baktığını anlamaya çalıştı. O zamana kadar fark etmediği duvardaki yazılara bakıyordu. Neydi o yazılar? Yankı bir süre baktı ama sonra umursamadı. Ve Tuna ile Elis'in yanına doğru ilerlemeye başladı. Tam o sırada Tuna konuştu ve Yankı onları dinlemenin daha iyi olabileceğini düşündü Çünkü Tuna'ya sorsa kesinlikle ona cevap vermezdi verse de '' Zamanı gelince '' derdi.

''Bu bir saçmalık, kim inanır ki böyle bir şeye? Acılar kötülükler iyi şeylere dönüşmez. Kim yaptı böyle bir saçmalığı?''dedi. Neydi konuştukları konu? Yankı bunları düşünürken düşüncelerini Elis'in konuşması böldü.

''Ben'' dedi ve sustu '' Burasını ben böyle yaptım''diye devam etti.

Yankı artık dayanamayarak biraz daha yaklaştı ve Elis'i gördü, başını eğmişti. Tuna'nın yüzü ise şok geçirmiş gibiydi. Elis'in dediği şey onu şaşırtmıştı ve birazda pişmanlık duymuştu sanırım. Tam Tuna konuşucaktı ki Elis konuşmaya başladı:

''Kusura bakma benim gitmem lazım.'' dedi ve sandalyesini biraz geriye çekip ayağa kalktı.

''Nereye? Yeni gelmiştik, söylediklerim yüzündense...'' dedi ancak Elis sözünü kesti.

''Söylediklerinle alakası yok'' dedi ancak yüzünden tam tersi okunuyordu. '' Gitmem lazım sadece.'' dedi ve yanındaki sandalyeden montunu aldı ve giymeye başladı.

DEĞİŞİM #BBbenikeşfetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin