TEHLİKELİ HIRS

63 16 1
                                    

Ayyyy ayyy ayyyyyy <3

Ay vallaha 1K oldukkk!♥️

Belki bazılarınız için küçük, benim için çok büyük bir başarı. Çünkü ben bu yolculuğa başladığımda kitabımın okunmasının 50' yi bile geçeceğine ihtimal vermiyordum. Ne bilim acemiyim ya biraz...

Ama bugün o kadar mutlu oldumki anlatamam. Umarım daha nice binlerce okuyucuya ulaşabiliriz.

Sizleri seviyoreee♥️♥️♥️♥️♥️♥️



Multimedia: Eleanor





BÖLÜM:16


Elinin yanağımdaki temasıyla irkildim. Daha tanışalı on dakika bile olmamıştı ve bana olan tavrı beni biraz kıllandırmıştı. Ya da ben paranoyak olmaya başlamıştım malum kişiden dolayı. Olur olmadık yerlerde karşıma çıkıyordu ve sürekli bi temas halindeydi. Bu yüzden ondan başka birisi bana yakınlaşmış olsa bile sanırım artık tik haline gelmişti çünkü bu hareketinden dolayı yüzümdeki gülümseme solmuş ve yanağımı, elinin temasından kurtarmak için bir adım geri atmıştım.

Turan'da şaşırmış olmalıydı ama belli etmeyip hafifçe öksürdü "Askeri eğitimin nasıl peki?" Diye sordu ortamdaki havayı değiştirmek istercesine.

Hadi bakalım Şahika söyle adamın yüzüne ben bir bok bilmiyorum beni buraya zorla aldılar diye.

"Ş-şey benim bi eğitimim yok..."

Turan şaşkınlıkla kaşlarını havaya kaldırıp "Ne?" Dedi. Gözleri yanımda duran Parla'ya ve Adem'e kayıp onlarada soru dolu ifadeyle bakış attı. anlaşılan ciddi olmadığımı sanıyordu.

Ne diyecektimki? Turan benim bu yarışmadan gram haberim yoktu eğer benim yerime başka birini alsalardı, sizi akıl hastahanesinde antenli televizyonun karşısında izleyecektim.

Bişey söylemeyip yutkundum. Bakışlarımı yüzünden çekip yerdeki çimlere odaklandım. Baya uzunlar mıydı ne? Ayağımı yumuşak toprağa sürtüp botlarımın kenarlarına çamur bulaştırdım. Şuan yanımda üç kişinin vereceğim cevabı merakla beklediklerine adım gibi emindim. Ama nasıl söyleyecektimki? Ne diyecektim? Nereden başlayacaktım? En önemlisi söyleyeceklerim bittikten sonra beni yanlarında birdaha isterlermiydi?

Bu düşünceyle başımdan aşağı kaynar suların döküldüğünü hissettim. Onlarda olmasa ben bittim demektir. Mahvolurdum,beni çiğ çiğ yerlerdi. Hemen başımı kaldırıp "Önemli olan bu değil... katıldım ve burdayım." Dedim.

Onlara gerçeği söylemeyecektim. Gerçekler acıydı. Bende de daha fazla kabukları soyup kanayan yaradan akan acıyı kaldıracak güç yoktu. Belki zamanı geldiğinde söylerdim ama  ne zaman uygun bir an olurdu ki bu gerçekleri söylemek için?

Turan bir süre daha yüzüme bakıp "Pekala... senin kendince bildiğin birşey olduğunu umuyorum... fakat bir şartım var."

Umutla kafamı kaldırıp beklemeye başladım. Gözlerim her mimiğini ve hareketini takip edercesine ve tepkisini kaçırmamak adına yüzünde dolanıp duruyordu.

Allahım bu adamda evlilik teklifi etmesin?

Yok ya iyice paranoyak oldum bende. Ne alaka saçmalama iç ses.

Hafifçe öksürüp genzimi temizledim. Söyleyeceği şeyi merakla bekliyordum ama o sanki beni oyalarcasına söylememekte ısrar ediyordu. Gözlerine sıkkınlıkla bakmaya başladım. Eee söyle artık!

KIZIL YARATIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin