Boş ve yalnız hissederek uyandım. Neden böyle hissettiğimi Taehyung'un artık yanımda olmadığını fark edince anladım.
Derin bir nefes verdim, neden burada olsun ki? Büyük olasılıkla benim sinir bozucu olduğumu düşünüp gitmişti, büyük olasılıkla yapacak daha iyi işleri vardı, büyük olasılıkla dün gelme sebebi bana acımasıydı, büyük olasılıkla benden nefret-
Görüş açıma bir kahve bardağının girmesi ile düşüncelerimden sıyrıldım. Bardağı tutanın Taehyung olduğunu görüp rahat bir nefes verdim ve kahveyi aldım.
Kahvelerimiz bitinceye kadar sessizlik içerisinde oturduk. Sonrasında Taehyung beni ayağa kaldırdı ve yürümeye başladık. Hala elimi tutuyordu, bunun üzerine hafifçe elini sıktım, bu hareketimle birlikte yüzünde oluşan gülümsemeyi görebilmiştim.
Onun mutlu olduğunu görmek beni olduğumdan daha da neşeli yapıyordu. Gizemli varış noktasına ulaştığımızda ise kalbim hala bu yüzden çırpınıyordu.
Küçük çocuklar için yapılmış bir oyun alanına gelmiştik. Çocukça seçiminden dolayı kaşımı kaldırsam da beni umursamayıp dönen oyuncağın olduğu tarafa doğru çekiştirdi. Oturduğum an Taehyung beni hızlıca döndürmeye başladı.
Demirlere tutunup dengemi sağlamaya çalıştım ancak bunu yaparken Taehyung bir anda oyuncağı durdurdu. Geriye doğru savrulup yere düşerken dirseğimi yaralamıştım.
Taehyung hemen yanıma doğru koşarak ayağa kalkmama yardım etti. Yüzündeki endişe gülümsememe neden oldu, fakat o bunun üzerine daha çok kaşlarını çatmıştı. Yüzündeki ifade benim için daha komik bir hal aldı ve daha da fazla gülümsedim.
Sonunda bu durumu eğlenceli bulduğumu anlayınca kendisi de gülümsemeye başladı. Ellerimiz kenetliyken parktan uzaklaştık. Bazı insanlar bize onaylamaz bakışlar atsa da aldırış etmedik.
Sonunda mutlu hissediyordum. Hiçbir şey hissetmeden geçen onca süreden sonra, sonunda iyi bir duyguyu hissediyordum. Ve hepsi yanımda yürüyen oğlanın sayesindeydi. Neşeli kişiliğinden mi yoksa güzel yüzünden miydi bilmiyorum ama o, beni güçlü kılıyordu.
Bu kafamı karıştırıyordu. Bu oğlan tek başına, birkaç gün içerisinde hayatımı değiştirmişti. Kalbim daha hızlı atmaya başlıyordu, gülümsemem onun benim için ne kadar önemli olduğunu kavradıkça daha da büyüyordu.
Taehyung yüksek modumu fark ettiğinde gülümseyerek hafifçe elimi sıktı. Çok sevimli.
Sonra farkına vardım. Taehyung her an gidebilirdi, ve ben yine yalnız kalırdım. Üzgün ve kaybolmuş hissederdim. Gülümsememin yerini üzgün bir yüz ifadesi aldı çünkü Taehyung'u kaybetmek istemiyordum.
Onun bendeki değerini fark etmek beni korkutunca birdenbire durdum, böylece Taehyung da aniden durdu. Şaşırmış gibiydi, özellikle yüzümdeki ifadeyi görünce daha da çok kafası karıştı.
Ne yaptığımı bilmiyordum, neden durduğum hakkında bir fikrim yoktu. Yere oturdum, elimi Taehyung'un elinden çektim. Yanıma oturduğunda ise ondan kaçındım.
Bunu yapmaya devam edemezdim. Ona baktığımda gözleri yorgun ve üzgün gözüküyorlardı, bu içimi acıtmıştı. Kafamı sallayıp ona özür dileyici bir bakış attıktan sonra hızlıca yerimden kalkıp koşmaya başladım.
Ve durduğum tek an, yorgunluktan dolayı bayıldığım zamandı.
-----
Yağmur yağmaya başladığı zaman uyandım. Ayaklarım sızlıyor ve başım ağrıyordu. Yavaşça ayağa kalktım. Koşarak kaçmaya başladığım kasabaya baktım. Çok uzakta kalmıştı artık, ama yine de kimsenin beni takip etmemiş olması üzmüştü.
Neden peşimden gelsinlerdi ki?
Yağmur daha da şiddetlenmeden önce gözümden bir damla yaş akmasına izin verdim. Ağrıyan kemiklerim veya soğuktan donmam umrumda değildi. Sadece tek bir kişiyi istiyordum, ama -aynı zamanda- istemiyordum da.
Kaçmak zorundaydım. Doğru olan buydu. Düşüncelerimden şüphelensem de bir süre sonra onları göz ardı ettim.
Doğru olan buydu. Bir şey olmadan önce kaçmalıydım. Taehyung'a aşık olmadan önce kaçmalıydım.
Ancak, çoktan ona aşık olabileceğim gerçeğinden kaçamamıştım.
--
Yazar notu:
Wowwww
Tüm bu ''Aşk'' olaylarını aceleye getirmek istemiyordum ama şu an doğru bir zamanmış gibi geldi, sonunda ise buradayız işte.Çevirmen notu:
Üzülme Jungkook, hangimiz böyle hissetmedik ki?
Bir sonraki bölümde görüşürüz <3Tüm hakları softkisu 'da saklıdır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
silence; vkook
FanfictionJungkook'un duyduğu tek şey sessizliktir. Bu kitap @softkisu adlı Wattpad yazarının ''silence; vkook'' adlı kitabının Türkçe çevirisidir. Orijinal kitabın tüm hakları @softkisu da saklıdır. Çevirinin tamamı şahsıma aittir.