Hareket halinde olan bir arabanın içinde uyandım, birisi beni sıkıca tutuyordu. Tutanın Taehyung olduğunu farkedince birden çok mutlu hissettim. Yüzüme ansızın bir gülümseme yerleşti, samimi bir gülümseme... Yüzüm kuru olduğu ve acıdığı için bu biraz zor olmuştu. Taehyung da bana gülümsedi, hafifçe saçımı okşuyordu.
Yerimden kalkıp ona sarılmak istedim ancak bütün bedenim sızlıyordu. Bacağımı oynatmaya çalıştığımda bütün vücuduma korkunç bir ağrı saplandı. Acıdan inledim fakat sonra hemen sustum.
Demin ne yaptığımı fark edince gözlerimi sonuna kadar açtım. Taehyung'un yüzünde de benimkine benzer bir ifade vardı, ama o benim gibi korkmuş hissetmiyordu muhtemelen. Gururlu ve mutlu gözüküyordu. Gösterdiği duygular kafamı karıştırsa da nedenini soramadım.
Belki de sorabilirdim.
Ağzımı açtım ancak hiçbir kelime çıkmadı. Bunun üzerine kendi kendime kızdım çünkü Taehyung'un yüzüne üzgün bir ifade yerleşmişti. Araba aniden durdu ve cana yakın gözüken bir kadın arabadan indi. Taehyung'un beni taşımasına yardım etti ve bizi garip bir yere getirdi. Köşede bir tane yatağı olan beyaz, boş bir odaydı.
Bedenim yatağa değer değmez rahatladım. Taehyung gülümsedi ve yaşlı kadın gitmeden önce ona sarıldı. Kadın gidince kaşlarımı çattım ancak Taehyung mutlu gözüküyordu. Yatağın köşesine oturdu ve elimi elinin içine aldı, parmağının ucuyla küçük daireler çiziyordu. Elim elindeyken kılımı kıpırdatamaz hale geldim, hareketlerine karşılık veremiyordum. Sinirlenip kendimi zorlayacaktım ki son kalan enerjimi harcamamak için durdum.
Taehyung bana gururla baktı. Neden gururlu olduğunu bilmiyordum ama bu içimi ısıtıyordu. Asla gösteremeyeceğim acınası duygularıma gülmek istedim. Bedenimin kontrolünü yavaşça kaybettim, gücü kalan tek şey aklımdı. Sanki bir ölü gibiydim.Bu düşünceyle birlikte paniğe kapılmaya başladım; gözlerimi açmak, Taehyung'un elini sıkmak, ayak parmaklarımdan birini oynatmak için fazlaca çaba harcadım. Hiçbir şey işe yaramadı.
Sonra onu duydum.
Sessiz bir bipleme sesi, doğru düzgün duymak için çok fazla uzakta olan boğuk insan sesleri. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki göğsümü delip geçeceğini sandım. Nefes alış verişimin sesini duyabiliyordum.
Birisi elimi sıktı ve Taehyung'un beni korumak için orada olduğunu bilerek rahatladım.
''Her şey düzelecek. İyi olacaksın.'' Onun sesi.
Çok zarif ve samimiydi ama yine de bütün tüylerimi diken diken etmişti. Konuşuyordu. Cevap vermek istedim ancak dudaklarımı araladığım anda her şey sessizliğe gömüldü. Gözlerimi hızlıca açtımda Taehyung'u yerde uyurken gördüm, artık elimi tutmuyordu.
Ağlamak istedim, daha demin gördüğüm şeyin bir rüya mı yoksa kabus mu olduğundan emin değildim. Böylece ağlamaya başladım.
Sessizdim, yani Taehyung fark etmemişti, ve bunun için minnettardım.
Taehyung'un sesi hafızamda taze iken ağlayarak uykuya daldım.
--
Yazar Notu:
oooo
Çevirmen Notu:
Ne diyebilirim ki şimdi :(Bir sonraki bölümde görüşürüz <3

ŞİMDİ OKUDUĞUN
silence; vkook
ФанфикJungkook'un duyduğu tek şey sessizliktir. Bu kitap @softkisu adlı Wattpad yazarının ''silence; vkook'' adlı kitabının Türkçe çevirisidir. Orijinal kitabın tüm hakları @softkisu da saklıdır. Çevirinin tamamı şahsıma aittir.