9.

3 1 0
                                    

Önceki gün olan şeyden sonra hala korkuyordum. 
Üstünden dört gün geçmesine rağmen hala atlatamamıştım.

Taehyung'un garip davranışlarımı fark ettiğine eminim (ya da hiç tepki vermeyişimi). Ama yine de bunun hakkında hiçbir şey söylemedi, bu yüzden minnettardım.

İlk defa, sesini duymak istemedim. Melek gibi olan sesi rahatlatıcı gözükebilirdi, ama o an için, sakin olmanın tam tersiydim. Hala öyleyim.

Nereye gittiğimizi bilmeden Taehyung'un arkasından yürüdüm. Son zamanlarda sık sık parka gidiyorduk ve bazen daha önce tanıştığım o iki oğlanı görüyorduk. Yağmur yağmaya başladı, gökyüzünün daha demin bulutsuz olmasına rağmen. İçimden derin bir nefes aldım ve önümdeki yolda oluşmaya başlayan küçük su birikintilerini izledim.

Taehyung'a mesafeli davranmamın büyük ihtimal onun için acı verici olduğunu fark ettim. Ya da öyle olmasını umdum, ne kadar sadist gibi gözüksem de. Varlığımı özlemediğini görsem bu benim için daha acı verici olurdu.

Ama belki de özlemiyordu.

Bu düşünceyi kovalamaya çalıştım, ancak aklım sesini hatırladı tekrar. Kafamı koparmak ve bütün düşüncelerimi yok etmek istiyordum. Taehyung bir anda durdu ve bana doğru döndü. Ben de durdum.

Aramızda en az iki metre vardı ve Taehyung bundan çok hoşnut durmuyordu. Yakınına gelmemi işaret ettiğinde gittim. Otuz santimetre kadar ileriye yürüdüm. Taehyung bana kaşlarını kaldırınca sadece omzumu silktim.

Kötü hissetmediğimi söylesem yalan olurdu. Ben de on özlüyordum fakat çok korkuyordum. Korkaktım ve bundan nefret ediyordum.

Gözlerimi kapayıp keskin bir nefes aldım, gözümü açtığımda Taehyung tam önümde duruyordu. Şaşkınlıkla geriye sendeledim, Taehyung ise sadece gülümsedi. Gözlerimi etrafta gezdirerek onunkilerle buluşmaktan kaçınmaya çalıştım. Ancak bu Taehyung'un umrunda değil gibiydi.

Bunun yerine kollarını bedenime sardı, sıcaklığı bedenime yayılıyordu. Tepki vermedim, orada kaskatı durdum. Nefesini boynumda hissedince ürperdim, karşılığında bana daha sıkı sarıldı. Sonunda pes ederek ben de ona sarıldım. Çok fazla sıkmadım, onu inciteceğimden korkuyordum.

Korku.
Ben her zaman korkuyordum.

Omzumun ıslandığını hissettiğimde kalbim atmayı bıraktı. Ağlıyordu. Onu ağlatmıştım. Bu düşünceyle birlikte kalbim acıdı. Kollarından kurtulmaya çalıştım ancak bırakmadı, sanki yaşamdaki tek desteğiymişim gibi tuttu beni.

Vücudunun titremeye başladığını hissettim. Soğuk yağmurun tenine değişinden mi yoksa gözyaşlarıyla birlikte akıttığı acıdan mıydı emin değildim. Nedeni ne olursa olsun onun incindiğini düşününce kalbim sızlamıştı.

Tutuşunun biraz gevşediğini hissettiğimde geri çekildim ve yüzüne baktım. Kırmızı ve şişikti, yüzü yağmurdan ve yaşlarından dolayı ıslaktı. Kafasını eğdi, gözlerimden kaçındı. Onun bu tarafını gördüğüm için utanmıştı sanırım. İşte o an konuşabilmeyi çok istedim, aklımdakini söyleyebilmek için.

Benim için hala fazlaca güzelsin.

--

Yazar Notu:

:))))))

Çevirmen Notu:

Biraz geç geldi bu bölüm üzgünümm
Keyifli okumalar <3

silence; vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin