Herkese merhaba;
Bu gün bölüm yayınlamamın tek nedeni söz vermiş olmam. Yoksa hikaye yayınlanacak bir gün değil. Öldürülmediğiniz, hor görülmediğiniz, ezilmediğiniz, aşağılanmadığınız günleriniz olsun.Evetttt geldik sona. Bu son bölüm. Özel bölüm filan olmayacak maalesef. Toprak benim kafamın içinde bitti. Başka dünyalar hayal etmek istiyorum.
Bu hikayeyi sürekli takip eden
@nurhan1966 @anfas2191 @serapstories @readinglikes @Canan672 @tutkun10 @gizemsabri paylaşımlarınız için çok teşekkür ederim. Emek verip okuduğunuz ve fikirlerinizi paylaştığınız için sağ olun.
@Gkennder8 kitap yayınlarken zahmet edip yazdıklarımı okuduğun ve beğenini kendine saklamadığın için sağ ol. Cesaretlendirmen olmasa daha uzun yıllar bilgisayarımda dururdu yazdığım herşey.
@hatunsavci sen ve Beyza'nın paylaşımlarını gözlerim dolarak okudum. Bahçenin diğer tarafı için yazdıklarınız olmasa bu hikayeyi yayınlamayı düşünmezdim. Yazdıklarınızı çerçeveletip siftah parası gibi duvara asmayı düşünüyorum.
Umarım kimseyi unutmamışımdır. Son olarak @difteriaa hikayemi oku ve eleştir olur mu? Senin gözünden nasıl göründüğünü çok merak ediyorum.
Okumuş ve okuyacak herkese çok çok teşekkür ederim. Umarım beğendiniz ve umarım beğenirsiniz.
İnsan başına gelecek her şeyi bilse onların olmaması için bir şeyleri değiştirir. Oysa bunu bilmediğimizden o anda bize en doğru gelen kararı alıp o yolda yürürüz.
Bende Vedat'ın arkasından öyle baka kaldım. Ne olduğunu anlamamıştım.Kafamın içinde bütün olup biteni tek tek düşünürken ikimiz için söylediğim pizaları yedim. Kalbi hala avucumun içindeymiş gibi hissettim ve dehşetle hatırladım ki o minicik temasta hiç bir şevişmede olmadığı kadar çok heyecanlanmıştım. Hiç kendimi tamamlanmış hissetmedim. Vedat'ın yanında olmak eger adı buysa tamamlanmış hissettiriyordu. Onun yanında uyumak istiyordum. Onun yanındayken çocuk olmak istiyordum. Vedat'ın yanında kendimi korumak zorunda değildim. Vedat'ın yanında ben bütün yanlış kararları alabilirim. Çünkü o benim yerime doğruyu yanlıştan ayırır yada o yanlış kararların önüne geçebilir gibi geliyordu. Nereye gittiğini çok düşündüm ama bulamadım. Tanımıyordum ki onu.
Vedat benim kafamın içindeydi. Orada yaşıyordu. Orada belki gerçekte olduğundan çok daha güçlü, çok daha hükmedici biriydi. Vedat benim kafamın içine sevginin ve şefkatin simgesi gibiydi. Sanki ihtiyacım olan her şey ondaydı.
O gece beni uyutan şey kavanozlar değil bira oldu ve yaptığım uyumak değil sızmaktı. Kanepenin üzerinde pizalara sarılarak uyuya kaldım. Beni ertesi sabah susuzluk uyandırdı. Ağzımın içindeki iğrenç tat yuvarladığım biralardan gelmiyordu. O tat söylemediğim sözlerin damağımda bıraktığı tortuydu sanki. Öyle kötü bir tat ki koşarak Vedat'ı bulmak, içimden geçen her şeyi ona söylemek istedim. Belki beni anlardı. Belki anlamazdı. Belkide o zaten beni biliyordu. Evvelimi, ezelimi, aklımdan geçenleri biliyordu sanki. Ona zarar verebileceğimi düşünüyordu. Oysa ben sadece zarar görmemek istiyordum. Kalbim kırılmasın, usul usul sevileyim istiyordum. Onu aramak için etrafımda umutsuzca telefonumu bulmaya çalıştım ve bir an sonra telefonumun Vedat'ta kaldığını hatırladım. Rahatlayarak arkama yaslandım.
Hayatla tek bağlantım olan telefonum onun cebinde benim bilmediğim bir yere gitmişti. Yinede kızgın değildim. Telefonumu bana geri vermek için geldiğinde aramızdaki garip gerginliği çözebilirdik. Nasıl bilmiyordum ama çözülecekti işte. Benim istediğim noktada kalacaktı. Vedat beni, benim istediğim kadar sevecekti. Sadece benim ona gösterdiklerimi görecekti. Dahiyane fikrim ile kendimden çok memnundum. Ta ki özel bir kurye kapımı çalıp bana telefonumu uzatana kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şans Meselesi (TAMAMLANDI)
RomanceGüzel bir banyonun zeminine yüz üstü düşen her insan gibi bende şans üzerine düşünmeye başladım. Beni buraya getirip, ayağımı kaydıran şeyin kader değilde şans olduğunan neredeyse eminim. Yanağımı mecburen dayadığım fayanslar da düşüncemi destekliyo...