Sisinin Kızılı

no 2

Sonunda Nişhar Wordpress ın gizemli,karanlık ve şaşalı evine gelmiştik. Merleyn hızlı adımlarla ilerliyordu bize dogru, ah inanmıyorum bu kadın nerdeyse 250 yaşındaydı esmer, acık yeşil gözleri o soguk bakışları ile muhteşem fizigiyle eteklerini hafifçe kaldırarak bizi selamladı. "Domnule Bine ai venit (hoşgeldiniz efendim) malesef siz gelene kadar hanım efendi dogum yaptı ama bebek bir ybabs o bizim gibi degil bir ölümlü,insan... "O an keşke bunu hiç söylemeseydi diye içimden geçirdim ama çok gecti, yılların bana verdiği tecrübe her zaman bir adım önümde durur ve beni uyarmayı kendine haz etmişti... Nişhar aniden ortadan kayboldu bense derin dünyamdan cıkıp şu anıma gelmiştim, korkmaya başlamıştım cünkü 500 yıldır bu aileyi tanıyordum.. Kimsenin bilmediği bu 1927 li Londra'nın ortasında bu gizemli ailenin tekrar yanındaydım.Bir An da o kokuyu tekrar hissettim sanki ölmüş damarlarım canlanıyor, bedenim büyüyor nefes alış verişlerim hızlanıyordu.Gözlerim coktan kızıl rengine dönmüş aklım başımdan gitmişti ala bien (ne güzel)bu koku kan kokusuydu beni dehşete düşüren hayatın acı yüzü.. İşte hayatımın en büyük laneti buydu en büyük yalnızlığı, korkaklığı, zayıf noktası. Bizim türümüz böyleydi ama ben asla saf kan olamamıştım. Merleyn bana bakarak "ne acı degilmi Ramon hubber bizimde onlar gibi olamamaz ama ben yinede hayatı seviyorum, insanları seviyorum, zehirlenmeyi seviyorum. Dedi ve sonra bana attıgı alaycı ve aşağılayıcı bakışlarıyla karanlığın kollarında kayboldu. Merleyn cok asi bir kızdı onu ilk tanıdıgımda daha 18 yaşındaydı ve hep bana kızgın olacak bunu biliyorum...Yavaş adımlarla kendine has nazik yürüyüşüyle içeri girdi doktor.

"ohhh kimleri görüyorum doktor Ramon."Dedi Franco Leon Francies beni karşılayarak "Bonsuar genc efendi nasılsınız? "konuşmasını daha bitirmeden aniden doktorun arkasına, ani bir hareketle gecen Franco o kocaman ağzını bıçak gibi dişlerini doktorun zayıf birazda 60 lı yaşların verdigi buruşmuş boynundan ısırdı..
"cok acıktım Ramon.... Hahahaha ama seni yiyecek kadar degil "Franco nun bu hareketi yapması beni hiçte korkutmamiştı ama dünyada sadece ikimiz kalsak, onun gibi birinin beni öldürmesine fırsat vermezdim... Franco 30 yaşında sarışın, 190 boyunda kaslı, kıvırcık saclıydı ve aldığı bır yaradan dolayı bir gözü görmüyordu.Aslında bu onun sımartılmış, egolaşmış, komplexsiydi normalde biz kan emiciler asla yaralanmaz, herhangi bir yerimizde eksiklik, hastalık olmazdı.Ama bizim de zayıf noktalarımız vardı tabi.Franco leon tekrar yerıne geçerek doktora haince gülümsedi. Doktorda ona dönerek "eyer bir gün Paris é cagrılırsam o gün efendim sen ol ve hep istedigin şeyi al...sessizlik,heves ve Franco Leonun delici bakışlarıyla Ramon hubber kanatlarını acıp bir anda gözden kayboldu.