Sisinin Kızılı

Else uyanıyor

  Sonunda Else Carter uyanmış ama etrafındaki kalabalığa anlam verememişti.Saatler tam gecenin On ikisiydi geceyi yaran tıktak sesleri, duvardan delercesine karanlık odaya ve içindekilerine ben de burdayım diye hükmediyordu.Nişhar eliyle Else nin başını okşayarak "Ah sevgilim sonunda cektigin acılar bitti, bana verdiğin bebek cok güçlü ve senin kadar güzel.. "Aslında yalan söylüyordu Nişhar daha bebeğini görmemişti bile.. Araya giren sör james Xorty "lütfen abi bu bir utanc Else gerçeği fazlasıyla biliyor, zaten yakında onlarda burda olur, bir An önce başlamalıyız kendi türümle savaşmak istemiyorum.." James'in bu dobralıgı şimdidemi olmalıydı, fazla acık sözlüydü evet fazlaydı iyiki bu konuda amcama benzememişim yoksa hayatın tatlı kaşığındaki yemek acı gelebilir bana.. Franco içindeki düşünceleri böyle düşünürken birazda aldığı tuhaf hazdan kıkırdadı.. Salon karanlık, parlayan gözlerle doluydu odaya en Son Ramon hubber girdi ve eski dostunun yanına geçti. Odada şimdi tam dokuz tane aç,vahşi, kıskanç ve öfkeli canavar vardı...
   Sharma Carso orda bulunan bir pianonun başına gecti.aslında satoda heryerde Piano vardı o bir klasik müzik hayranıydı, Tchaikovsky Swan lake.. Calmaya baslamiştı bile, uzun boylu bembeyaz tenli, yeşil gözlüydü oda abisi Franco gibi sarısın kıvırcık saclıydı.Sharma nın Resitali iyi geliyordu en azından biraz ortalık sakinleşmiş kızıl renkli gözler normale dönmüştü... Lalalala hımmhımm laaaaaaaa şaşalı eve yayılmıştı bu Nota ritimleri, şimdiden gelmişlerdi bile, üç kişiydiler.Bunlar kont Aldrin Teavu, sör Vincent Jan Ullrich, Kontes Marianne julves di...
  Bu gelenler soylu ve saf kan vampir ailesiydi. Kont Aldrin insan yasiyla 55 ama vampir yasi 1000 di cok zayıf bacakları vardı, gövdesi küçük ama bacakları uzundu.sacları kısa birbirine karışmıştı tamamen beyaz olan saçları.ama aslında cok zekiydi ustalıkla konuşuyor karşısındakini kendine hayran bırakan, gözlere perde indirebilen lanetli bir konttu. Gözleri küçük rengleri hiç bir zaman belli olmazdı, genelde acik kahverengi olurlardı . Teni bembeyaz yürürken aksardı topuklarnda yürümek ona bulutlarla dans etmek gibiydi.Birden Vincent é dönen kont Aldrin "eminim bir açıklama olacak ama ben emri vermeden sakın bir şey yapmayın özellikle de sen Jan sakın beni hayal kırıklığına ugratma " sesindeki öfke,rahatlık beni ürpertiyor babamın kırılmasını hiç istemem dogrusu. İçinden düşünüyordu Vincent..
Sör Vincent Jan Ullrich 178 boyunda, hafif kaslı, uzun simsiyah sacları ile bütünlük içinde olmuş bir vampir abidesiydi.Onun eniyi yanı, o sevimli yüzü, mimikleri, her kadını baştan cıkartan soğuk cekiciligiydi.dans etmeyi, sarkı söylemeye bayılır, Avrupa'da her baloda bulunmuştu.700 yıldır bunu yapmaktan hiç sıkılmamişti. Her zaman gençti 28 yaşlarında görünen bir canavar. Oyun oynamayı seven yaramaz biriydi ama kont Aldrin onu ilk gördüğünde hayran olmuş ve yanına almıştı.Hatta üvey babası bile olmuştu bu yüzden onu hep uyarır,doğru zamanı beklemesini öğretmeye calısırdı. İnsanlara özenen bir kont yemeğine özenen bir saf kan olala Marıannenin düşüncesi böyleydi ona çok saçma geliyordu...
Kehribar renkli gözler, hafif kemerli bir burun karanlığın içinde ışıl ışıl parlayan yüzüyle babasına cevabı gecikmedi " sevgili baba inan bende senin kadar heyecanlıyım...biraz beklıyebilirim.. Biraz...
Onlardaki bu rahatlık normal degildi hemde hiç, gecenin dili olsa ne kadar rahatsız oldugunu haykırırdı, sürekli gerilim, baş döndürücü güzellikte eyer mükemmel diye bir sey varsa tam anlamıyla hakkeden vampirlerin olmalıydı...