leydi Amunet no 5

38 5 1
                                    

"hayır bu dedigin olamaz Else bende seninleyim bütün sorumlulugun senin alman haksızlık ben bu bebeğin babasıyım ve seninde aşkın... "Nişhar konusurken yutkunuyor biricik aşkının önünde caresizce eriyordu... Aldrin Elsenin saçlarından okşayarak ve birazda koklayarak, geçmişi hatırlatarak konuşmaya basladı "hım leydi Amunet vampirlerin yüz karası 2000 yıl önce mısırda dogan ilk  vampir  prenses xunek juvelnos aaaahhh... (kahrolası fahiş..)"öyle bir bagırdıki o anda herkes buz kesildi ve odadaki bütün camlar saniyeler içinde patladı... Ve sonra hiç birsey olmamış gibi Aldrin devam etti "ilk melez insan... Güzelliği dillere destandı simsiyah uzun sacları, muhtesem görüntüsüyle akıllarda kalan lanetli melez bir moşşards... Hımm Lalalala la sol la... Ah pardon konudan dışarı cıktım eminim devamını dinlemek istersiniz degil mi... Kimseden en ufak bir ses cıkmadı, sadece egilen ve tekrar egilen kafalar.
"peki ona ne oldu biliyormusunuz.. "yine ara vermişti, yüzündeki vahşi sırıtışıyla dişlerini üst üste gıcırtarak onlara böyle söyledi... Birden ortalık acıdan inleyen vampirlerin sesiyle doldu, aglıyorlardı hepsi üzüntüden süzülürcesine oturdular..."Amunet insan olarak dogan ilk melezdi, tabi haber coktan vampir dünyasında yayılmıştı hepsi sonunda bu lanetten kurtulduk artık bizde insan olabiliriz diye sevindiler ve Amunetun büyümesine göz yumdular ve büyüdüde..
Amunetin efsanesi yüzyıllardır vampir aleminin en acı en trajedik olayıydı. Kont Aldrin devam ediyordu anlatmaya "büyüdüde Amunet 17 yaşına gelmişti ve bir gece tam bizden Biri oldu kendi arkadaşlarını öldürdü kendi ailesini, sonrada insanlara saldırdı onun yüzünden gizlenen varlıgımız ortaya cıktı bizden haberleri oldu insanlarin. Ahh şu Amunet onu hatırlamak bile istemiyorum onun yüzünden yüzyıllardır insanlar bizlere düşman, bizlere acı verdiler oysa zaten en büyük acıları cekiyorduk." Amunet kendine hakim olamayıp büyük bir katliam yapmış ayrıca kendi ırkının kurallarına karşı gelmişti. Onları ifşa etmişti. Bu yüzden agır bir sekilde cezalandırıldı ve hala nerede oldugu bilinmiyordu.Aldrin sıkılmaya başlamıştı, gittikce büyüyen gövdesi bunun acık deliliydi "artık işimi yapıp burdan gitmek istiyorum daha fazla konuşmadan.. Sesi kalınlaşmış, kısık şekilde cıkıyordu, kocaman dişleri parlıyor gözleri alev kızılına dönmüştü...
Tabi bu konuşmalar oldugunda Marıanne coktan bebeğin yerini bulmuş onu almişti bile "ahh bu koku bu kesinlikle onun kokusu, insan kokusu.Hersey planladığım gibi gitti sonunda seni buldum bebek.. Havadan süzüldü, pençelerini tamda masum bebeğe saplarken, gördü evet bebeğin yüzünü gördü, şok oldu birden geriye uçtu, gözleri korkudan büyüdü...derin nefesler alıp verdi, birden terlemiş sütten ak olan gerdanından gögüs dekoltesıne nisan yağmurları gibi terler akıyordu tabi bu onun için imkansızdı zira ölü bir bedenin terlemesi imkansızdı... Ama bu duygularda neydi böyle bir An kendini insan hissetmişti Marıanne hemen eliyle kendine dokunarak gercekten terlemiş mi diye kontrol etti... "Bu da neydi böyle... İçim hala titriyor "bir müddet gelgitler yaşayan Marıanne sonunda kendine kızıp aptal cesaretini yenip bebeği kucağına almaya karar aldı. Bebeğin sag elinin içinde bir dövme vardı, onu görünce acı bir şekilde bağırdı bu onların diliydi, dövmedeki yazıyı okuyordu "E..vas ni xa...mote tu qu..ar..d "(bu laneti yok eden onu On katıyla taşıyacak,)hayır bu bulaşıcı lanetti, yani eyer lanetli olanı yok edersen laneti On katıyla sana geçiyordu, gerilim, korku ve masumiyetle bol Harmanlı gecenin güneşi neredeyse doğmak üzereydi....

Sisinin KızılıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin