why crying kuwembe ⚂ TwO parts

38 4 5
                                    

Eliot siyah kanatlarını açarak gökte süzülüyordu, kucağında Lilith vardı bilinçsizdi bir An gözleri açılmış sonra tekrar kapanmıştı.. Evine yaklaştıkça içinde tarif edilemez duygular oluşmuş, sevgili Lilith ten ayrılma fikri onu umutsuzca dürtüyor neredeyse kararından vazgeciriyordu.. Yavaşça aşağıya yeryüzüne indi,elindeki kıymetlisini tekrar öperek bilinç kaybından uyandırdı eliot. Bunlar onun için cok kolaydı, Lilith hiç bir şey olmamış gibi evine girebilecekti... Sanki bir rüya görmüş gibi olacaktı, "evet bu bir rüyaydı bense kötü, karanlık bir kabusum Lilith "...Onu uzaktan izlemeye koyulmuş,simsiyah gözleri her anını beynine kaydediyordu Lilith de uyanmış şekilde evinin bahçesinden geçiyordu, biraz yorulmuştu ama neden tuhaf hissediyordu kendini. Anlamadı ve sadece babasına ailesine geldiğini haber verdi...
"kızım sonunda döndün omoni kızım döndü.. "babası küçük kızını bağrına basarak gelişini kutluyordu.. "ablacım seni se..n.gel.din.. Sevi.yor....umm.. "ne kadarda yanlış bir cümleydi Quintut ablasını her zaman gördüğünde aklı beş karış olurdu... "Lilith, Quintut ve lord Wihlferdon ne ala bu isimleri unutmamalıyım "Eliot ne kadar kalmak istesede gitmesi gerektigini biliyordu ve gittide.. Hep beraber şatoya girdiler Lilith bir soylu, zengin olan blondeds Lordun üçüncü ve ortancı cocuguydu ... En büyük ablası o pek hatırlamasada beş yaşındayken ölmüştü, ve kardeşi Quintut ablasının göz nuru evin en masum cocugu.. Lord wihlferdon karısı ve ilk cocugunu yıllar önce kaybetmişti, bu yüzden yıllarca evlenmemiş kendini cocuklarına, zavallı fakir halka adamıştı.. Evlatlarına güvenen, onlarla gurur duyan biriydi.. "bak tatlım en sevdiğin yemekleri senin için hazırtlattım bütün sevgi ve ruhumuzla.. "hep birlikte koca salonda yemek yediler, içtiler nerdeyse gündogumuna kadar dans edip sohbet ettiler.. "babacığım eyer iznin olursa kendi odama cekilebilirmiyim? "lord wihlferdon melegine dönerek tabiki diyerek başını sallamıştı.. Nedense üçümüzde aglıyorduk daha fazla babamı kardeşimi üzmeden uykum geliyor yalanıyla odama çekilmiştim. Delice aglıyordum gözümden yaşlar eksilmiyordu, peki o bügün akşam üzeri gördüğüm bir hayalmiydi yada arabada uyuya kalmıştım rüya mı gördüm... Ama cok degişikti sanki öldüm buna yemin edebilirim ve bir melek beni gökyüzünde gezdirdi ahhh aptalca bir rüya işte... "bir an gözü döndü sanki bedeni agırlaşmıştı, birden susadıgını farketti sonrada kendi dudaklarını farkında olmadan kanatmıştı.. "ohh olamaz kendimi ısırdım bunu nasıl becerdim bayada acıyor ama tadı bir başka enterasan... "yavaşça dönüşüm geçiren Lilith i acaba nasıl bir Son bekliyordu....

Sisinin KızılıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin