...Hastaneden çıkarken yanına yetiştim. "Nereye gidiyoruz?" Erdem kaşları havada bir şekilde bana baktı. Gülümseyip saçlarımdaki gözlüğümü burnumun üstüne indirdim. "Yemek yemeye gidebiliriz ya da iyi bir aşçıysan sen hazırlayabilirsin?"
***Erdem tabağındaki eti dikkatli bir şekilde keserken elimdeki pizzadan bir ısırık alıp kendi kendine güldüm. Duyup kafası hafifçe aşağıdayken gözlerini yukarı çıkardı.
"Ne oldu?" Gülümserken lokmasını ağzına attı.
"Bu bizim ilk resmi randevumuz." Erdem gülümserken anlamamış gibi kaşlarını çattı.
"Asya, benim kaç yaşında olduğumu biliyor musun?" Başımı olumlu anlamda sallayıp pizzamdan küçük bir lokma daha aldım.
"Otuz iki. Ben de on sekiz. Bir sorun yok gibi." Alışkanlık olarak ağzımı elimin tersiyle sildim ama fark edince hemen peçeteyi elime aldım. Erdem bu hareketime gülüp başını iki yana salladı.
"Bu jenerasyon gerçekten bir garip." Gözlerimi devirip kolamdan bir yudum aldım. "Zaten randevulaştığım biri var." Randevulaştığım kısmını beni taklit eder gibi bastırarak söylemişti.
"Tabii ki vardır. Yakışıklı birisin." Durup hafifçe gülümseyerek kaşlarını kaldırdı. Eminim ki ona zaten günde elli kişi bunu söylüyordu. Şaşırılacak bir şey görmüyordum. "Ama bir kız arkadaşın yok." Ben de kaşlarımı kaldırıp gözlerine bakarak elime yeni bir dilim pizza aldım.
"Olmak üzere." Tek kaşımı kaldırdığımda içkisinden bir yudum aldı. "Kız arkadaşım yani." Başımı olumlu anlamda salladım.
"Evet." İşaret parmağımla kendimi gösterdiğimde neredeyse kahkaha atarak başını iki yana salladı.
"Ne olmak istiyorum demiştin?" Konuyu değiştirmek istiyor gibi direkt sorusunu sordu.
"İlkokulda dansöz olmak istiyordum." Sesli bir şekilde gülüp yüzüme baktı. Gülüşü de bayağı iyiydi. Dalgalı saçları biraz dağılmıştı, dişlerinin kusursuz olduğunu görebileceğim bir şekilde gülüyordu ve mavi gözleri çok az kısılmıştı. Her insanda olan o kusurun Erdem'de ne olduğunu gerçekten merak etmeye başlamıştım. Belki de geydi? Buna rağmen bir kadınla evlenmişti ve eşi de bunu fark edince boşanmışlardı?
"Dansöz mü?" Gülerek başımı olumlu anlamda salladım.
"Evet, belki hayallerimin peşinden giderim ama." Tekrar sesli bir şekilde güldü. "Şimdiyse bilmiyorum. Tercih zamanı karar veririm." Başını salladı.
"Daha çok zamanın var." Masum diyebileceğim bir gülümsemeyle yüzüme baktı. Aslında sadece bir ayım vardı ama yaşımdan bahsettiğini anlayabiliyordum. Ben de ona gülümsedim.
Pek konuşmadığımız yemeğin sonuna geldiğimizde parmaklarımı birbirine geçirip ellerimi çenemin altına koydum.
"Hayatından memnun musun?" Gerçekten içten bir şekilde sormuştum. Anlamaya çalışıyor gibi kaşlarını hafifçe çattı. "Tahminime göre, dış görünüşün sana çok fazla avantaj sağlıyordur." Neredeyse utanarak boğazını temizledi. Belki de gerçekten utanmıştı? Hayır, hayır, bir de mütevazı olamazdı.
"Anlamadım?" Dudaklarımı birbirime bastırdım.
"O kadar gerçek dışı görünüyorsun ki etrafındaki herkes bir şekilde geriliyor. Hastane çalışanları, hastaların, hatta buradaki çalışanlar ve müşteriler. Herkes bir şekilde sana bakıyor. Bunu seni pohpohlamak için söylemiyorum, sen farkındasındır zaten." Gerçekten utanıyor gibi bir hâli vardı. Kafayı yiyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rebel | Daddy Issues
ChickLitGenç Kız Edebiyatı - #1 Daddy Issues - #1 Romantizm - #10 "Seni hep asi bir kız çocuğu olarak hatırlayacağım." •Fikir hırsızlığı gibi durumlarda hukuki yollara başvuracağım.• Not: Daddy kink değildir. Yaş farkı içerir.