yirmi yedi

829 67 40
                                    


Selamlar bu bölümü yazarken heyecanladim ehehe
Iyi okumalar,  oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Sizleri seviyorum muahh

Barış evden çıktığında saat 9'u çoktan geçmişti. Umarım doğum gününe yetişirim diye düşündü. Hemen arabasına binip yola çıktı.

Dışarıda yağmur yağıyordu. Hemde çok fazlaydı. Sağanak ile karışık bide gök gürültüsüde vardı. Barış yağmuru sevmezdi. Eğer arabası olmasaydı çıkmazdı bile. Yağmura yakalanmaktan nefret ederdi. Islanmaktan hiç hoşlanmazdı.

Yağmur hızını arttırırken daha da strese girdi. Çünkü önünü göremiyordu. Savaş'ın evine 5 dakika kalmıştı ki arabası çamurun içine girdi.

"Siktir ya!"dedi bağırarak. Yağmur yüzünden arabadan inmek istemiyordu ama arabanın durumuna bakmalıydı. Bu yüzden arabadan indi.

Araba çamurun içine girmişti ve hiç oradan çıkacak gibi de durmuyordu. Ama yine de denemek istedi ve arabayı ittirmeye çalıştı ama başaramadı. O sırada yağmur damlaları onu ıslatmaya devam ediyordu. Hem ıslanıyor hem de arabayı ittirmeye çalışırken stres oluyordu.

Yardım istemeyi düşündü,  çekiciyi aramak için telefonunu çıkardı. Ancak telefon çekiyordu.  Barış burada durmanın zaman kaybı olduğunu düşündü ve Savaş'ın evine gitmeye başladı.

Başkası için yağmur yağarken 5 dakikalık yolu yürümek belki hiçbi şeydi. Ama onun için kötüydü, 1 dakika yürümek bile ona işkenceymiş gibi gelirdi.

Eve vardığında kapının ziline bastı. 1 dakika sonra kapı açıldı. Savaş bu sefer onu beyaz bi tişört ve bordo bir pantolon ile karşıladı. Çok karizmatik ve seksi görünüyordu. Barış etkilendi. Ama her zamanki gibi belli etmedi.

"Merhaba savaş. "Deyip tebessüm etti. Savaş ise onun bu ıslak halini görünce kendini tutamayıp kahkaha attı.

Barış neye uğradığını şaşırdı ve  kaşlarını çattı."Çok komik"dedi. Sonra dudağını büzdü ve ellerini kollarında birleştirdi. Bir çocuğun küsmesi  gibiydi adeta. Savaş onun bu halini çok tatlı buldu. Ama gülmesi Barış'ı kızdırdığı için gülmeyi kesti.

"Ama ıslanmışsın"deyip tekrar gülmeye başladı.

Barış hâlâ aynı pozisyonda duruyordu. Onun için kıyafetleriyle ıslanmak komik değildi.

"Gülmeyi bırakacak mısın yoksa ben gideyim mi?"dedi Barış ciddi bir tavır ile. Savaş gülmeyi kesti ve kollarını iki yana açtı.  "Tamam tamam gülmüyorum. Hadi gel de sana kıyafet vereyim. "Dedi. Barış içeri girdi.

Salonda yürürken sesler gittikçe yükseliyordu. Yüksek müzik sesleri vardı. Yatak odasına girdiklerinde Savaş ona üstünde melek simgesi olan bir tişört verdi. Ve kot bir pantolon. Rahat giyinsin diye odadan ayrıldı.

Barış üstünü giyindikten sonra oturma odasına gitti. Baya kalabalıkti ve müzik sesleri çok fazla geliyordu. Etrafta dans eden, içki içen, pasta yiyen insanlar vardı.

Barış böylesine kalabalık olmasını beklemiyordu çünkü savaş ona sadece küçük bi kutlama olacağını söylemişti. Bu kadar insan olması şaşırtıcı gelmişti ona.Hem Savaş ona yalnızlığı sevdiğini söylemişti. Bu kadar insan onun için fazlaydı bile.

Barış boş bulduğu yere oturup öylece etrafı izlemeye başladı.
Omzuna birisi dokundu. Savaş ona gülümsedi ve üstüne baktı.  "Yakışmış. Senin olsun"Dedi ve yanına oturdu.

çocuğum olmuyor: bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin