AFFET GİRİŞ

376 20 2
                                    

HİKAYEMİZİN İLERİKİ BÖLÜMLERİNDEN BİR ALINTIDIR! YORUMLARINIZI EKSİK ETMEZSENİZ SEVİNİRİM :)))

KALBİMİ AFFETSEN GİRİŞ

Otel odasının kapısı açıldığında kimin geldiğini görmek için arkasını dönüp bakmadı Nisa. Yapacağı şeyin ağırlığı ile muhteşem Brooklyn manzarası içinde birbiriyle çelişiyordu. Bu hayatta yapılan bazı şeylerin geri dönüşü olmuyordu. Şu an, şu zaman Nisa için bir dönüm noktası gibiydi. Bundan sonraki yaşam serüveni; arkasını dönüp karşısındaki adamla yüzleşmesiyle başlayacaktı. Bu odada geçireceği iki gece ise; hep bundan öncesi ve bundan sonrası diye adlandıracağı sınırı olacaktı.

Derin bir nefes alıp kaçınılmazla yüzleşmek için arkasını döndüğünde karşısında çok ama çok çekici bir adam buldu. Uzun boylu, geniş omuzlu, sanki vücudunun her bir kıvrımı kaslardan oluşuyor gibi sağlam bir duruşu vardı. Heybetli ve korkutucu gövdesinin aksine gözlerinin içi gülüyor gibiydi. Nisa yirmilerinin ortalarında diye tahmin yürüttü. Adamın duruşundaki saf asalet ve kibir kehribar rengi gözlerine yansırken, bu keskin bakışlar; erkeksi özellikleri ve kendine güvenen duruşuyla tamamen bütünleşiyordu.

Adamın vücudunu deri bir zırh gibi saran gücünü, aralarındaki mesafeye rağmen hissedebiliyordu genç kadın. Bu sadece fiziksel bir güç değildi. Adamın benliğinden, ruhundan, kişiliğinden gelen bastırılmamış saf ilkel bir büyüydü sanki ve büyülü güç Nisa'ya kadar ulaşıp bütün bedenini okşuyor, gülen gözlerine rağmen her bir zerresiyle tehlikeliyim diye haykırıyordu. Yüzü ise granitle oyulmuş gibi orantılıydı. Koyu kahve-kestane saçları; tam onun sevdiği gibi erkeksi bir biçimde kısaydı. Gözleri insana en pahalı konyakları hatırlatacak kadar çarpıcıydı. Soğuk bakışları yakıcıydı... Çenesi kararlı yapısını belirtir gibi köşeli, elmacık kemikleri keskin bir biçimde çıkıktı. Burnunda ise en az bir kez kırıldığını belli eden bir çıkıntı vardı. Ancak en önemlisi sağ kaşının kenarındaki ince uzun yara iziydi. İnsanda o izi okşama isteği uyandırıyordu. Bu lanet olası adam sanki kusurlu mükemmelliğin en nadide örneği gibiydi. Ve bu heybetli yunan tanrısı Nisa'nın gözünü korkutmak yerine onun heyecanlanmasını sağlıyordu.

Adamla ilgili anılarının bu kadar kayıp olmasına inanamıyordu şimdi. Sadece o altın rengi gözleri tanıdık geliyordu. Dün barda tanıştığı genç adam sadece bir hayalden ibaretken karşısındaki adam ise ete kemiğe bürünmüş bir halde tüm heybetiyle duruyor ve genç kadını aurasıyla çepeçevre sarıyordu.

Adamın utanmaz ve aç bakışları da Nisa'nın üstünde itinayla gezinirken genç kadın içinde uyanan bu ateşe hayret etti. Genç adam Nisa'yı ilk gördüğünde biraz şaşırmıştı ancak kendini çabuk toplamıştı. Şimdi ise o kehribar gözler arzuyla bakıyor, için için yanıyordu.

Genç kadın adamın bu küstah bakışları üzerine gülümsemesini bastıramazken, yüzündeki ifadenin adamın üstünde derin ve yoğun bir etki bıraktığının bilincindeydi.

Nisa bu gece için özel olarak hazırlanmıştı. Kendisini seksi, tam bir kadın gibi hissetmek için elinden geleni yapmış, kırmızı mini elbisesiyle mükemmel bir biçimde cüretkâr görünmeye çalışmıştı.

Görünen o ki doğru bir tercih yapabilmişti. Çünkü genç adamın bakışlarındaki arzuyu en derinlerinde hissedebiliyor ve bu farkındalık tüm bedenini dalga dalga vuruyordu. Kimyaları sanki birbirleri için yaratılmış gibi kusursuz bir biçimde uymuş gibiydi. Daha önce tek bir bakışla kimseden etkilenmemişti Nisa. Böyle bir çekimin varlığından bile haberdar değildi.

Ama karşısındaki bu genç yakışıklı adama şeytani bir biçimde göz kırptığında kendine güveni tamdı. İki eliyle kendini gösterirken kedi gibi bir mırıltıyla sordu. "Sanırım baktığın şeyi beğendin?"

Genç adam sanki sözlerini, sesini özümser gibi gözlerini kapattı. Bir an sonra kısık bakışlarında odadaki her şeyi yakacak kadar güçlü bir kıvılcım vardı. Dudakları önceki gülümsemesinden tamamen farklı saf ilkel bir biçimde kıvrılmıştı. Bu ifade şehvet barındırıyordu, zevk vadediyordu.

İçindeki titremeye engel olamadı genç kadın. Ta derinlerinde kadınsı bir içgüdünün acımazca yükseldiğini hissetti. Bir sonraki yemeğini midesine indirmeye hazırlanan bir örümcek gibi dilini alt dudağının üstünde gezdirdi istemsizce.

Bu hareketi; adamdan içini ılık ılık eden homurdanma ve inleme arası ereksi bir ses çıkmasına sebep olduğunda daha da heyecanlandı Nisa.

"Sen bir melek misin? Beni bu geceki karanlık yalnızlığımdan kurtarmak için mi gönderildin?" diye soran genç adam başını yukarıya kaldırıp bakmıştı. Sanki cevabı orada bulacaktı. Sonra kibar bir reveransla Nisa'nın önünde eğildi. "İsminizi bana bahşeder misiniz güzel melek?"

Adamın o kısık vaatlerle dolu pürüzlü ses tonu tüm sinir uçlarını harekete geçirdiğinde onun oynadığı bu oyuna Nisa da eşlik etmeye karar verdi. Her bir hücresi adama doğru akıyordu çünkü. Dokun, yan, yak diyordu.

Onun bir melek olduğunu düşünen adama biraz hüzün biraz da neşeyle baktı yine de. Nasıl oluyor da dün geceki halinden sonra Nisa'yı hala bir melekle kıyaslıyordu anlamıyordu genç kadın. Ama belki de bu tespit doğruydu; henüz içindeki zehir açığa çıkmamış, elleri kirlenmemişti. Henüz damarlarında dolaşan iğrenç kan kendini göstermemişti. O yüzden bu geceyi miladı kabul ediyordu ya. Değişiminin son evresi masumiyetini kaybettiğinde tamamlanacaktı. Bu geceden sonra şeytani bir varlığa dönüşecekti. Bu genç adam; onun Hades'i olacaktı. Ona yasak meyveyi sunacak, hayatın bundan sonraki bölümünü yer altında, karanlıkta geçirmesini sağlayacaktı. O yüzden bu gecelik onun meleği olması sorun değildi. Çok yakında düşecekti nasıl olsa. Kanatları zaten kopmamış mıydı? Şimdi tek ihtiyacı olan cennetten kovulmak için onu aşağıya itecek biriydi. O ise tüm heybetiyle, gücüyle hiçbir şeyden habersiz karşısında öylece duruyordu.

Başını iki yana sallayarak adama cevap verdiğinde şimdiki zamana tekrar odaklanmıştı.

"Bu gece isimler yok." Tek omzunu silkti seksi bir biçimde. "Sıfatlar yok. Yani sen ne istersen ben oyum. Ben ne istersem sende o sun."

Adam, kadının bu tavrını tartı... Yüzü ifadesiz bir hal alırken "Peki meleğim. Ben senin için bu gece kimim?" diye sordu.

KALBİMİ AFFETSENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin