Zaman sadece elimizde olmadan geçip giden şey değil de nedir? Düşünüyorum da en çok onu heba ediyoruz ama o sadece geçiyor. Kimseyi umursamadan ona yapılanı hiç sayarak geçiyor. Elimdeki kahveye odaklanarak düşüncelerimin içinde boğuluyordum. Bazen bazı limanlara varmadan boğuluyordum. Çok az kalıyor gibi oluyordu ama ne az kalıyordu ne de ben ilerlemiş oluyordum. İlerlemeyi hayal ederken ilerledim zannediyordum. Sırtıma elini koyan kişi ile düşüncelerimden uzaklaşıp döndüm.
Gamze: çok az kişi kaldı hadi oyalanmayın daha bunun haberini yapacağız.
Akif: yaparız beraber.
Gamze: biz? Ben çok yoruldum kılımı kıpırdatamam şuan. Yemek yesek?
Toprak: mantıklı. Ben de kurt gibi açım.
Mutlu olmalıydım...
Zeynep: bana sormanıza bile gerek yok ben her zaman açım.
Ortamda kahkahalar yerini alsa da sanki o kahkahalardan sonraki boşluk oluşuyordu. Bunu umursamadan hep birlikte kalktık. Gamze koluma girip yarım saat önce olan benim salak saçma yersiz sinir krizimde neden o kadar bağırdığımı sorguluyordu ben de ona bir anlık salak saçma hormonel bir duygusallıkla sinirin birleşiminden oluşan bir patlama olduğundan bahsettim. "Kızım sende!" Dedi bir an onları unutarak ikisi bize baktı ben hiç bozuntuya vermeden önüme baktım o kendini düzeltip caddede yürümeye devam etti.
Zeynep: abartma bir şey yok ki bunda
Gamze: sana göre yok. Sen ne yaptığının farkında mısın? Daha dün tanıştığın adamla kişisel meselelerin yüzünden kavga ediyorsun.
Zeynep: böyle söyleyince garip oluyor.-) dedim ve kıkırdadım.
Akif bize döndü Gamze bana. Akif önüne döndükten sonra çimdikledim.
Zeynep: noluyor?
Gamze: bir şey olmuyor.
Zeynep: çıkar kokusu yakında.
Gamze: Allah Allah. Hemen bir erkekle gördün diye sende, saplığını o kadar belli ediyorsun ki Zeynep: hemen savunmaya geçtin bakıyorum. Var bir şeyler diyorum işte hem seni de tanıyor çocuk. Gamze: beni? nerden? Zeynep: bardan canım hadi önüne bak zaten eve gidince uyutmayacağım seni. Gamze: okey, bana uyar babe.Mağazanın önüne geldiğimizde kimseden ses çıkmıyordu galiba bu mekanlarda olmaktan sıkılmıştık. " burada yemesek mi?" dedim. Hepsi bana döndü anlık bir heyecan olsa da geçti hemen. " Evet ya hep fast food yiyoruz, Toprak bizim yere mi gitsek?" dedi Akif. Toprak bana ufak bir bakış attıktan sonra elleri cebinde dururken " bilmem,kızlarda isterse gidelim." dedi. Bende hemen atılıp " neresiymiş bakalım o sizin yer?" dedim. Akif "Barın iki sokak ötesinde kenarı araba lastikleriyle süslenmiş bir kafe var. Çok güzel gözleme yapıyorlar hem-" derken Gamzeyle gülmeye başladık ikisi garip garip bakıyordu. Oranın çok komik bir anısı vardı bizde çünkü. " Orada mıdır?" dedi Gamze. " Saçmalama oranın sahibi değil ya çocuk" dedim sonra bize bakan iki tane çocuğa dönüp " olur olur biz orayı çok severiz Gamzeyle, dimi Gamze ?" dedim. Gamze yapmacık bir tebessümle " evet severiz biraz daha uzatırsan elimdeki çantayı kafana yersin küçük hanım." dedi. " Biz anlamadık,çocuk?" dedi Akif. " Anlatırız orada , belki" dedim. Biraz uzaktı ama yürünemeyecek kadar da değildi on beş dakika sonra kafeye varmıştık. İçeri girer girmez serinlik geldi,sıcaktan dolayı küçük su fışkırtan ışıklı kablolar döşeli bir mekandı. İçeride kendimize güzel bir yer seçip oturduk. Yanımıza gelen garsona isteklerimizi söyledik o anda Toprak'ın ne kadar kibar olduğunu fark ettim. Ona biraz sert davranıyordum galiba. Nedenini bende bilmiyordum ama ben öyle davrandıkça o daha sinirleniyordu. Akif " Ee anlatın bakalım buranın hikayesini." dedi. Gamzeye baktıktan sonra onlara dönüp " biz buraya bir keresinde geldiğimizde bir çocuk Gamzeye bakıp duruyordu biz de çocuk Gamze'den hoşlanıyor zannetmiştik. Yanımızda arkadaşlar da vardı çocuğun fotoğrafını çektiler ve çocuk da fark etti ve yanımıza gelip 'sizinle ilgilenmiyorum' dedi. Gamze de 'bundan bize ne ?' dedi. Çocuk da 'fotoğrafımı çektiniz' dedi. Bende alttan arkadaşımı dürttüm fotoğrafı silmesi için. Gamze de' sabahtan belli bakan sensin biz niye seni çekelim?' dedi. İşte çocukla kavga edip burayı biraz ayaklandırmıştık." dedim gözüm en son Toprak'ı bulduğunda. Akif " siz de az değilmişsiniz ha "dedi. "Sen daha hiçbir şey bilmiyorsun biz bir keresinde Gamzeyle bir bara git-" derken Gamze ağzımı kapatıp yüzümü yüzüne çevirip gözlerini büyüterek gözlerime bakıyordu. Yanlış bir şey yapıyorsun demekti bu ama ben ne dedim ki? Elini ağzımdan çekince hemen lafı çevirdim. " biz bir bara gittik hatta üç dört bara gittik o kadar çok yani." dedim sonra da oldu bu diye Gamzeye baktım gıcık bir şekilde tebessüm edip gelen garsonu işaret etti. " Ahh kurt gibi açımm" dedi Gamze. " bende " dedi Akif, Gamzeye bakarken. Çocuk bildiğin Gamze'nin gözüne girebilmek için uğraşıyordu ama bizim salak kızımız ona yüz vermiyordu oysa barda onun ilgisini çekmeye çalışmıştı hatta kendisine aşık ettiğini sadece beklemesi gerektiğini felan da söylemişti. Akif heyecanlı heyecanlı Gamzeye bir şey anlatıyordu Gamze de gülüyordu ben de onları izleyen ve arada gülen Toprak'a bakıyordum. Boynunda damarlar gözüküyordu şakaklarında ise çenesini gerdiğinde beliren bir damar vardı çene hattı oldukça belliydi kaşları oldukça düzgün bir şekle sahipti. Allah'ım buruna bak o da benim gibi doğuştan şanslı olarak güzel bir burunla dünyaya gelmiş anlı biraz şişkindi yüz hattı oldukça düzgün hatta kusursuz denilebilecek kadar-" Zeynep, hey" diyen sesle bir rüyadan doğrulmuş gibi soluma döndüm. Elimde sıkıca tuttuğum gözlemeyi yerken düşüncelerimin içinde kaybolmuştum ve beni uyarmışlardı. " Efendim?"dedim. " Daldın gittin ne düşünüyordun?"dedi Akif. Toprak'ı. " Ben mi ? bir şey düşünmüyordum dalmışım öyle." dedim. " Bizde nasıl kaydıraktan düştüğünü konuşuyorduk" dedi. Gamzeye döndüm bunu nasıl anlatırsın dercesine " bana neden öyle bakıyorsun sen kafanla onay verdin." dedi off lanet olsun ben bir şey düşünürken benden onay isteme diyorum o hala bunu yapıyor. " öyle mi?" dedim ve çok kısık sesle bir küfür savurdum ama karşımdan ufak bir gülme sesi geldi. Fuck, Toprak duymuştu homurdanararak gözlememi ısırarak bitirdim ve çayı tepeme diktim. O sırada Akif'i süzüyordum bir de benim süzgecimden geçsin bakalım bu Akif, kimmiş neciymiş neden benim GP'im ile ilgileniyor öğrenmem lazım. " Ee Akif sen ne işle meşgulsün?" dedim soran gözlerle. " Aynı okuldayız?" dedi dudağımı büzerek soluma döndüm yine saçma bir soru sordum peki başka bir şey deniyelim. " Gamzeyi tanıdığını söylemiştin sanki?" dedim. Gamze de ordan " Aa tanışmış mıydık?" dedi. Bu kızda şeytan tüyü var yeminle nasıl da oyunculuk yapıyor. " Evet barda tanışmıştık hatta sen erken çıkmak zorunda kalmıştın ve bana geri dönüş yapmamıştın." dedi sesindeki umut buradan belli oluyordu." öyle mi yaptım? unutmuşumdur, böylece telafi etmiş olduk ha?" dedi. " burada mı? bir gözlemecide?" onlara garip garip bakıyordum tabi." bu arada siz nasıl tanışıyorsunuz Toprak ?" dedi Gamze. " biz? ha Akif benim kuzenim Gamze." dedi. Akif sorusuna yanıt alamamıştı ve tekrardan bir teklifte bulundu. " Cuma boş musun peki?" dedi. " bilmem boşum galiba niye ki?" dedi gamze. Boş işler müdürü Gamze ne işi olabilir Akifcik. " bildiğim güzel bir restoran var. Yarım kalan konuşmamızı orada devam edebiliriz eğer istersen?" dedi. Evet desene kızım kıvrandırdın çocuğu bu da ego kasıyor resmen. " isteyeyim bari" dedi. O an Akif'in gözleri öyle güldü ki anlatamam yıllardır sanki bu anı bekliyormuş gibi. Akif Toprak'a döndü toprak olunu uzatıp omzunu sıktıktan sonra " kalkalım mı artık?" dedi. Onu onayladıktan sonra Gamzeyle önden çıktık. Ne kadar çok mimiklerini incelemiştim bu çok fazlaydı benim için. Hele de platoniğimden yeni vazgeçmişken. Dışarı çıkıp onları beklerken Gamze'nin kollarından tutup " kızım sen deli misin ? neden süründürüyorsun çocuğu?" dedim. " Zeynep bunların hepsi taktik. Böyle yapmasan seni takmıyorlar beni takmayanı da takacak değilim birazcık benim peşimden gelsinler" ağzım açık bakıyordum resmen sonra çocuklar çıktıktan sonra yan yana yürümeye başladık sıralama şu şekildeydi en solda Toprak onun yanında ben benim yanımda Gamze onun yanında da Akif. Dışarıdan bizi gören sevgili zannedebilirdi ama sevgililer el ele olurdu biz el ele değildik. Şehrin en sevdiğim yanı denize bakan yanıydı orada dondurmacı, mısırcı, pamuk şekerci olurdu. Bir şey yapacak olunca Toprak'a soruyorduk ben de ona mı sorsam? Yok ya niye sona sorayım kendim de gidebilirim. " ben dondurma yemeye gideceğim siz isterseniz gidin ben sonradan gelirim." dedim sola döndüm ve geri geri yürürken onlara baktım. " Tek başına mı?" dedi Toprak. " o hep öyle " diyen Gamzeye baktım Toprakta ona baktı " birilerinin gelmesini umup gelmemelerindense yanlız gidip geldiklerinde mutlu olmayı seçer." dedi bende tebessüm edip kafamı salladım. " bekle " dedi Toprak. " biz de geliyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOPRAK KOKUSU
FantasyGünahın olmadığı bir dünya hayal ederek bir kitap yazdım. Kimseye ilham olmak istemem . Kötü bir şey yaptığımı düşünmüyorum . Umarım severek okursunuz