"Başka bir evrende en güzel halinle..."
"Hadi ama siz de gelin" dedi Sedef bana bakarak aslında oynasak güzel olurdu. " ben okayim o zaman, hem zaten kurudum da" dedim ve ileri atıldım ve diğerlerine baktım. " Gamze?" dedim. " E hadi madem bende geleyim. Akif? Toprak?" dedi. Toprak'ın yüzüne baktım ne diyecekti acaba tam ağzını açacakken " Cesaret demeyeceğine yemin edebilirim ama neyse." diye mırıldandım ve Sedef bana döndü. " Sevgiline cesaretsiz diyorsun ha? hahaha sevdim ben bu kızı" dedi Sedef. Toprak gözlerini kısmış bana bakıyordu o sırada sarı saçlı mavi gözlü çocuk Sedef'in yanına geldi " bence öyle demek istemedi?" dedi bana bakarak. " Yoo gayet de onu demek istedi bence cesaret demeyeceğine yemin edebilirim dedi değil mi Zeynep?" dedi Sedef. Adımı nereden öğrendi bu kız her neyse. Adını bilmediğim sarı saçlı çocuk ona cevap verdi " cesareti seçmemesi cesaretsiz olduğunun anlamına gelmez" dedi ve oyuna davet etti. " katılıyorum kardeşim" deyip ikisi havada el sıkıştı ve sarıldılar. Topraktan beklenmedik hareketler. Gerçi onu çok tanımasam da. " bu arada seni sanki bir yerlerden tanıyorum" dedi Toprak sarıya. " Spor salonunda adını duymuştum sanki Toprak..." dedi sarı " Arıkan" diye yapıştırdım hemen hepsi kısa süreli bana baksa da geri döndüler. Ateşin etrafına oturduk şuan 10 kişiydik 5 kız 5 erkek vardı galiba bir kaç kişi oynamak istememişlerdi ve ayrılmışlardı. " şimdi bu şişenin kısa ucu kime gelirse o soruyor diğeri cevaplıyor" dedi Sedef. " Aa durun daha tanışmadık bir ön tanıtım yapalım ne soracaklarını bilsinler" dedi esmer saçlı bir kız. " Doğru dedin Asya. Ben bildiğiniz gibi Sedef dördüncü sınıfım ama bu sene transfer olacağım özel bir koleje diğer bu gurupta bunun partisini yapıyorduk bu sarışın olan Barış kıvırcık olan Mehmet sarı papatyamız Alina bu da Serkan sizden de bu Gamze, Akif, Zeynep ve Toprak doğru söyledim umarım. Guruplu oynamayalım dedik bu sefer herkes tek olacak biraz açılın hah tamam şimdi ilk ben çeviriyorum sonra sırayla devam eder." Oyun oynarken şimdiye kadar bana bir kez denk gelmişti ve onda da Gamze çıkmıştı o da benim her şeyimi bildiğinden dolayı saçma bir soru sormuştu ama gurubun eğlencesi aşırı havalıydı yani sanki buraya ait gibi hissetmiyordum kendimi Alina sarı saçlı yeşil gözlü bir kızdı ve açıkçası çok zevk alıyor gibi durmuyordu ve onu sürekli Toprak'a bakarken yakalıyordum ve o anda gözlerini çekiyordu. Barış da arada Sedef'e takılıp duruyordu bence ondan hoşlanıyor gibime geliyordu ama olayın aslını bilemem tabi. Mehmet kıvırcık kahverengi saçlı bir çocuktu bana havlu getiren çocuk hala da tatlı bir çocuk sürekli araya espriler atıp karın ağrıtan kahkahalar atmamızı sağlıyordu. Asya sanki böyle bilgili bir kızdı sürekli unuttuğumuz şeyleri hatırlıyordu ayrıca dikkatliydi hepimizi incelediğini hissediyordum tıpkı benim yaptığım gibi. Serkan da kendi halinde ve durgun bir çocuktu arada yapılan esprilere gülüyordu ama sakin bir yapısı olduğunu hissediyordum. Şişenin cevap verme ucu bana gelmişti ve soru kısmı ise Mehmet'e. " d mi c mi ?" dedi. Off ikisi de birbirinden kötü ama " cesaret diyorum" dedim ve gülüşme sesleri geldi. " Şimdi kafeye giriyorsun şuradaki orda siyah kıvırcık saçlı bir kız var Özge ondan iki şişe bira istediğimi söylüyorsun ve geliyorsun devamını gelince diyeceğim" dedi. Zeynep gittikten sonra Sedef " sonucuna katlanırsın mehmet bak dayak yemeni istemem" dedi. Barış " kızın sevgilisi burada yapmayım olum" dedi. " ne oluyor tam olarak?" dedi Gamze. " Yanlış anlamayın bu bizim geleneksel olarak yaptığımız bir şey sarhoşken daha eğlenceli oluyor ve ne istenirse her şeyi yapmak için başta yemin ediyoruz onun için istedi" dedi Sedef o sırada Zeynep geldi. " Ee napıyorum hepsini mi içeceğim?" dedim. " oha kızım naptın?" dedi Mehmet. " hepimiz içeceğiz" dedi. " ayrıca yemin edeceğiz" dedi Serkan. Bu hoşuna gitmiş gibiydi. İşler eğlenceli hale geliyordu bir nevi onun için. " benim dediklerimi sırayla tekrar edeceksiniz şimdiden oynamak istemeyen gidebilir cesaretsizlerle işimiz yok" dedi Sedef. " Ben varım kulağa aşırı heyecanlı geliyor" diye atıldı Gamze. " Birinin ayık kalması gerekmez mi eve nasıl gideceğiz?" dedim. " Soruyu cevaplamazsan daha fazla içersin herkes başta biraz içecek." dedi Barış. İlk soruda pas diyerek geçirttim çünkü Toprak'ın en sevdiğim özelliğini sormuşlardı. İkincisi de öyle oldu. En sevdiğim bölgesi nedir arkadaş siz ne yaşıyorsunuz? Kafam hafiften ağrımaya başlamıştı ama ortam çok fenaydı bu sefer Toprak'a aynı soruyu sordular ve o da cevap vermedi sanki bilerek bizi sıkıştırmaya çalışıyor gibiydiler. İçimden bir ses bu işte bir bit yeniğinin olduğunu söylüyordu ama her zamanki kuruntularımdan olduğunu varsayıp devam ettim. Bu sefer Barış'a sevdiği kişinin burada olup olmadığını sordum ve evet cevabını verdiği an Sedef'in yüzünün kızardığını hissettim. Serkan Toprak'a " cesaretin varsa sevgilinin gözü önünde Alina'yı öpersin" dediği anda zaten Alina dünden razı bir şekilde Toprak'ı öpmeye başladı baya baya öpüşüyorlardı şuan kafama şişeyi alıp diktim ve gurup gülüşüyordu. Alina pis pis bakarken onu boğmak istedim tamam Toprak gerçekten sevgilim değildi ama bu insanlar öyle zannediyorlardı. Toprak bana dönüp koluyla dudağını sildi ve hızlıca şişeyi çevirdi. Ben Sedefe soruyordum ve Cesaret dedi. "madem işe bel altı girdi o zaman Barış'ı öp" dedim ve bir itiraz sesi çıktı " ayrıca iki bardak da dikiyorsunuz." dedim. Aslında bu iş Barış'ın işine gelirdi ama eğer Sedefin de hislerinin olduğunu hissetmesem bunu istemezdim ama istediğime de pişman olmadım çünkü delicesine öpüşüyorlardı. " dünden isteklilermiş sanki" dedi Gamze ve gülmemize sebep oldu. Oyun boyunca Toprak'a pis pis baktım. Alina ile öpüşmüştü hemde sevgilisinin önünde. Yani sahte sevgilisiyle. Buna neden bu kadar takıldım. İşte benim sorunum da buydu gereksiz bir sahiplenme duygusu beni öldürüyordu...
Ne kadar uzun geçti bugün artık yatağıma gidip yatmak istiyordum. Normalde zaman çok hızlı geçerdi benim için ama bu iki gün o kadar yavaş geçmişti ki bir günün yirmi dört saatten uzun olduğunu düşünmeye başlamıştım. Yavaş yavaş kalkmıştık ve ben fena halde sarhoştum. O gece Sedefle Barış sevgili olmuşlardı galiba Akif arabada bir şeyler zırvalıyordu o sırada duymuş olmalıyım ya da uydurdum mu bunu? Bu arada partiyi bir hafta sonra yapacaktık neden bir günde bu kadar çabuk bitmişti ona anlam veremedim. Aslında partinin bir hafta sonra olması iyi bir fikir miydi yoksa kötü müydü bilemiyorum ama Toprak'a çok sinirliydim. " bunu bana nasıl yapar?" diye bağırdım taxsinin içinde " neyi abla?" dedi şoför. Akif " sen ona bakma abi biraz fazla içti." dedi önde oturan Akif. " sen sus lan kabak kafa!" dedim Gamze gülerek " Zeynep niye öyle diyorsun şoföre " dedi. " salak ona mı diyorum" dedi bunun da kafa gitmişti zaten buna alkol deyip su içir yine sarhoş olur" sensin be salak ayı" dedi Gamze. " Var ya aynısını ben yapsam boşanırdık." dedim. " Ne boşanması kızım?" dedi. " hani biz bunla evliyiz ya aaay seni düğüne çağırmadık mı alooo? Zeynep Akay ben evet Toprak'ın kocası acaba neden Gamzeyi düğünüme çağırmadınız?" dedim kafam iyice gitmişti. " Gamze" dedi Akif önden arkaya eğilerek. " Efendiiim?" dedi Gamze heyecanla. " nereye gideceksiniz ?" dedi. Gamze eski normal haline dönmüştü zaten o çok içmemişti. " Bize gidelim yani şoför bey............................................-evet abla- ordan sağa dönünce mavi kapılı apart" dedi. " Gamze bak bize de gidebiliriz." dedi Akif. " Yok teşekkürler Akif, Zeynep fazla kaçırdı duş alması gerekiyor hem ben ona kıyafet de çıkarırım." dedi. " Peki, sen bilirsin."dedi. Araba en son durduğunda aklıma bir soru geldi " Ya bu Toprak nerede?" dedim geveleyerek " o başka taxsiye bindi hadi kalk geldik" dedi Gamze. " Yook ben yatacam" dedim ve ayaklarımı Gamzenin ayaklarının üzerine attım ama beni ikisi de zorla kolumdan tutup içeriye taşıdılar. En son hatırladığım şey ise Akif'in gittikten sonra Gamze'nin topuklu ayakkabılarını yere atması oldu. Yatağa kıvrılıp uykunun serin kollarına bıraktım kendimi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOPRAK KOKUSU
FantasyGünahın olmadığı bir dünya hayal ederek bir kitap yazdım. Kimseye ilham olmak istemem . Kötü bir şey yaptığımı düşünmüyorum . Umarım severek okursunuz