•3•

81.1K 879 262
                                    


Bir süre daha ben onun yüzüne çaresizce bakmaya devam ettim o ise sadece korkunç bir surat ifadesiyle karşıya bakıyordu. 'Karım olursun' tanımadığım bu katil az önce yaşamam için böyle bir teklif sunmuştu. Evlilik mutluluk için yuva kurmak için olan bir şeydi. Ne alakaydı şu an konumuzla ne ilgisi vardı?

"Çok düşündün doktor" diyip ağır hareketlerle başını bana çevirip gözlerime baktı. Yutkundum ve gözlerimi çekip hıçkırdım. Allahım bu bir rüyaysa lütfen şu an uyanayım çünkü dayanacak gücüm kalmadı

"İkiletme doktor" diyip sinirlendiğini belli eder bir tınıyla tısladı. Göz yaşlarımı silip "neden" dedim ağlamaktan kısılmış sesimle. Cevap vermeyip beline doğru elini götürüp çıkardığı silahla çığlık atarak kapıyı hızla açtım. Kaçmam gerekti ama nasıl! Etrafımdaki ağaçlara baktım ve sadece düz bir yol koşsam koşsam nereye kadar koşacaktım. Olduğum yerde yere çöküp arabaya yaslandım.

Tepemde oluşturduğu gölgelikle gözlerimi sımsıkı kapattım. "Senin eşin olmam! Seni şikayette etmem! Lütfen beni bırak" diye sesimin çıkabildiği kadar bağırarak konuştum. Cevabı yoktu sadece tepeden bana baktığını hissediyordum.

"Karım olursan yaşarsın" dedi ve kurşun yerleştirme sesini duyunca başımı kaldırdım bir şey dememe izin vermeden silahını kaldırıp "olmazsan" diyip başımın hizasına getirdi. Titriyordum şu an travmalı bir küçüklüğüm olduğu içinde her an bayılacağımı biliyordum. Ve Bu adamın yanında bayılırsam bana ne yaparsa yapsın sonunda öldüreceğini biliyordum o yüzden yapacağım tek şey vardı. Onunla evlenmeyi kabul etmek.

"T-tamam" diyip elimle güya kurşun başımdan geçmesin diye kalkan oluşturdum. "Yapma" diyip bir yandanda arabadan destek alarak kalkmaya çalışıyordum. Gözlerimin içine soğuk bir şekilde bakarak silahını beline koydu. "Yana geç" diyerek kapının önünden geçmemi bekledi. Arabadan tutunarak ilerleyip yan koltuğa geçtim. Titreyen ellerimi bacaklarımın arasına sıkıştırıp. Dişlerimide sıktım. Arabaya binip telefonunu çıkardı bir şeyler yapıp kulağına götürdü

"Ahmet nikah müdürünü yarına ayarla"

Ve kapatıp orta kısıma koydu.

Hemen miydi? Nasıl yani! Bu kadar çabuk muydu? Bir şey yapıp hemen kaçmam gerekti ama nasıl yapacaktım?

****

Yarımsaat kadar sonra büyük bir siteye gelmiştik. Gergince etrafıma bakındım. Tanıyormuyum burayı diye ama maalesef bilmiyordum. Arabayı kapatıp kapılarımızı açan valelere baktık. O inerken ben sadece valeye baktım. Söylesem bana yardım edermiydi acaba. Yüzüne baktığımı fark edince gülümseyip "Hoşgeldiniz hanımefendi" dedi. Katil yanımda belirlenince elini uzatıp bileğimi tutarak çekti. Dişlerimi sıkmayı devam ettirdim. Etrafa göz gezdirdim sadece 2 vale vardı. Bana yardım edebilirlerdi aslında. Ya bu bileğimi acıtarak tutan katil belindeki silahla benim yüzümden bu adamlarıda öldürürse. Vazgeçip beni sürükleyerek ilerletmesine izin verdim. Ta ki içeriye girene kadar

"Bırak" çekti bırakıp asansöre basıp kapılarını açtı. Etrafıma bakıp aşağıya inen merdiven görmemle katilin asansöre binmesini bekleyip kaçmayı planladım.

Ve evet asansörün içine girdi bende adım atar gibi yapıp hızla arkamı döndüm koşacakken aniden kolumdan tutup içeriye girdirip kabini kapattı. Aldığı sakin ama sinirli nefesi anlıma çarpıyordu "sakın" diyip kolumu fırlatırcasına bıraktı. Yutkunup dudaklarımı ısırdım. Acıyan kolumu ovup acısını dağıtmaya çalıştım. Yere bakıp üzerimdeki eteğime baktım toz,çamur olmuş birazda ameliyattayken hastanın kanından olmuştu. Göz yaşlarımın çıplak ayaklarıma damlamasıyla toparlanmak (sanki olabilirmiş gibi) için göz yaşlarımı silip derin nefes aldım.

SAHTE +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin