Uzaklaşınca göz yaşlarımı silip kendimi toparlamaya çalıştım. Bana temas etmesi o kadar korkunçtu ki. Hıçkıra hıçkıra ağlayabilirdim. Ama yanında yapmadım. Olduğum yerde kalıp nefes egzersizi yaparak sakinleşme hareketlerini denedim.
Camın kenarına geçip sigarasını yakınca yüzümü buruşturdum. Nefret ederdim sigaranın kokusundan. Alide içerdi sürekli kızardım içme bırak diye ama bırakmazdı. Bir doktor olarak bırakmazdı. Of ali bir bulamadın beni. Bir alamadın şu adamın yanından. Yarına kadar bulabilseydi keşke.
"2 saat yokum doktor aşağıya inmek yasak" diyince gözlerimi devirdim. Sanki aşağıya inip kaçabilecektim. Yanıma elinde sigarasıyla gelip gözleriyle baştan aşağı süzdü "kıyafetlerin 10 dakikaya gelir" diyince başımı sallayıp rahatsıca kıpırdandım. Gideceği sırada aklıma gelen şeyle "bir şey soracağım" dedim. Durup tek kaşını kaldırdı. "Arabada bahsettiğim konu, hastamın kontrolünü yapmam gerek" yüzüme dumanı salıp soğuk bakışlarıyla gözlerime baktı. Tepkisiz durması çok sinir bozucuydu. Ve yüzüme saldığı duman sinirimi daha da bozmuştu. Ama şu an Elif için bir şey yapmam gerekti. "Bir şey demeyecekmisin?" Diyip gözlerine yalvarır gibi baktım. Şu adama yalvarmak yapacağım ilk ve son şeydi. O çocuğun çektikleri ailesinin çektikleri geliyordu gözümün önüne o yüzdendi bu kadar çabam.
"Saat?"
Öyle bir saat demeliydim ki alide orda olmalıydı. Yarın günlerden neydi neydi. Çarşamba! Ali sabah kısmı orda olurdu. Odamı alinin odası diye gösterirdim ve kaçabilirdim!
"9 gibi"
Başını ağır ağır sallayıp gözlerini kıstı "gideriz doktor" diyince şaşkınlıkla gülerek sarıldım. "Çok teşekkür ederim" yok diyeceğini düşünmüştüm. Yaşasın hem kaçacaktım hemde elifin kontrolü yapılacaktı.Kasılmış bir bedene sarıldığımı hissedince yaptığım aptallığın farkına vardım. Hızla çekilip "özür dilerim" dedim. Aptaldım gerçekten aptaldım. Bir şey demeyip, ki bu sefer dememesine hak vermiştim, gitti. Gerizekalıydım edilebilecek ne kadar aşağılık söz varsa hepsi şu an bendim. Katile sarılmak nedir? Seni tutsak eden adama sarılmak nedir asel bu kadar mı kafayı yedim ben.
Oflayıp tekli koltuğa oturdum başımıda arkasına yaslayıp gözlerimi kapattım. Canım elifi aklıma getirdim. İlk çocuk ameliyatımdı o yüzdendi bu sevincim. Onun iyi olduğunu görmek şu süreçte o kadar iyi gelecekti ki. Birde aliyi görürsem bu adamdan kurtulursam daha ne isterdim ki!
10 dakika sonra büyük iki valiz gelince getiren adama teşekkür ettim. Bir şey demeyip asansöre binip gitti. Valizleri kenara sürükleyip açtım. Evimin kokusu. İçime iyice çekip gülümsedim.
Oyalanmadan içinden iç çamaşırı ve siyah tişört ve beyaz eşofman altımı alıp banyoya ilerledim. Burasıda siyahtı hatta simsiyahtı. Işığını açıp kapıyı kapatıp ne olur ne olmaz diye kilitledim. Elimdekileri tezgaha bırakıp önce suyu ayarlayıp açtım. Küvet dolana kadar üzerimdekileri çıkardım. Sütyenimi ve iç çamaşırımıda çıkarıp suyun içine girdim. Burada 1 saat kalabilirdim ama benim değildi ve o az önce dudağını kulağıma sürten kolumu boynumu okşayan adamın her an gelebilme ihtimali vardı.Hep erkek şampuanlarının olması onun gibi kokacağımın anlamına geliyordu. Yapacak bir şey yoktu mecburdum.
Bitince işim küveti temizleyip siyah havluyuda vücuduma sarıp çıktım. Vücudumu kurulayıp iç çamaşırlarımı giydim. Kıyafetlerimide giyip havluyu ve kıyafetlerimi mecburan kirli sepetine attım. Dolapları karıştırmak istemediğim için saçlarımı tarayamadan öylece havluyla kurulayıp açık bıraktım.
Kapının kilidini açıp çıktım. Hava kararmıştı ve içerisi zifiri karanlıktı. Bir duvar siyah cam olduğu için hafif aydınlatma veriyordu. Ama bir kısıma kadardı yatak kısmı karanlıktı. Her neyse. Banyonun ışığını kapatıp kapısınıda kapattım. Büyük camın önüne geçip yere oturdum. Aşağının bir kısmı gözüküyordu. İki koruma beraber çay içiyorlar gülüyorlardı. Diğerleri put kesilmiş gibi etrafı izliyorlardı. Garip geliyordu her şey. Benim hayatım çok sakindi. Çiçeklerle dolu evim, hastanem, arkadaşlarım ve birde ali. Bunlardı hayat çemberim ama aşağıdaki adamlara bakıyordum. Belkide sabahtan beri dikiliyorlardı. Bir katili ve ailesini korumak için dikiliyorlardı.
