Bölüm 6- Atlantis Balosu

5 0 0
                                    

Uyandığımda sabah olmuştu. Bugün okul vardı fakat ben gitmek istemiyordum. Annem odama girdi;

Filiz: Kızım sen daha kalkmadınmı? Artık kalk hadi okul var servis gelecek sen hala yatıyorsun.

Lamia: Yaa of annee bugün okula gitmesem olmazmı vallaha çok yorgunum kolumu kıpırdatamıyorum.

Filiz: Lamia bak terliği yiyeceksin şimdi ağzına. Kalk hadi çabuk çabuk

Annem sözlerini devam ettirirken koridordan yürüme sesi geldi. Bu babamdı ve kapının önüne geldi tek kolunu kapıya dayayarak

Cemal: Filiz bırak kızı uyusun, yorgunmuş demekki gitmesin bugün zaten hayatı boyunca keyfi devamsızlık yapmadı kızın 2 tane devamsızlığı var uyusun boşver.

Dedi ve göz kırptı. Annemde babamı onayladı ve odamdan çıktı babam hala kapının ordayken babama öpücük attım babam güldü ve odamın kapısını kapatarak çıktı bende yorganımın içerisine girerek uyudum.

Uyandığımda saat 3:34'tü masamın üstünde bir zarf vardı. Bu zarf desenli ve işlemeliydi. Annem ve diğer aile halkı evde değildi nasıl gelmişti? Zarfı elime aldım ve biraz incelemeye başladım. Zarf kirli beyaz renkteydi, üstünde mavi dalga desenleri vardı. Arka tarafında adım ve Soyadım yazıyordu kenarındada küçük bir anahtar vardı. Ön tarafına tekrar baktığımda mühür vardı. Mührün üstündeki şekiller şunlardı 3 tane ucu olan bir sopa ve kenarlarında dalga vardı. Bir yerden tanıdık gelmişti. Mührü dikkatlice açarak içindeki nota ve ucu açık mavi olan inci kolye ile karşılaştım. Notu okumaya başladım:

Sevgili Lamia,
Dedenden beri bir anahtar koruyucusu görmemiştik.Şahsen senin olmana sevindik çünkü anahtar koruyucusunun soyundansın, herşeyi öğrenmen çok daha kolay. Bu akşam senin dönüşünün uğruna bir balo düzenledik. Eğer gelirsen çok mutlu oluruz.
Su Diyarının İmparatoriçesi Pearly Aqua

Bunları okuduğumda şaşırmıştım. Dün ateş bugün su. Kafam karışıyordu içimden bir ses "Büyük bir karışıklık çıkacak dikkat et" diyordu. Yataktan kalktım ve yatağımı topladım daha sonra da telefonu alarak annemi aradım.Annemle konuşup alışverişe gidip daha sonra kursa uğrayacağımı söyledim annemde kabul etti. Dolabıma geçip mezuniyetimde giyeceğim kıyafetimi aldım. Sırtı açık ve bir kaç ip birbirine bağlanıyordu. Hafif kabarık tı ve ayak bileklerime kadar geliyordu. Belinde beyaz bir kemer ve kenarında eflatun renginde bir gül vardı. Elbisenin temel rengi beyazdı fakat içinde eflatun, Gri, ve hafif mavi içeriyordu. Üstüme alıp giydim ve altına beyaz hafif topuklu bir ayakkabı giydim. Çanta olarak yandan takmalı küçük beyaz taşları olan bir çanta almıştım.
Gece geç saatte geleceğim için poşetin içerisine hırka, pantolon ve sweat koymuştum eve girerken giyecektimki ailem anlamasın diye. Aynamın karşısına geçip mavi beyaz tonlarında bir makyaj yaptım saçımda alttan dağınık topuz yaptım. Başıma küçük bir eflatun rengi gül işlemeli toka taktım. Dudağımda parlatıcımı sürdükten sonra elbisenin beyaz şalını aldım ve aşşağı indim.

Şimdi asıl soru şuydu. Ben su diyarına nasıl geçecektim? Aklıma hemen o deniz kızının bana suyun altında nefes alabilmem için verdiği kolye geldi hemen odama çıkıp aldım ve taktım. İnciler tokama bilekliğime ve ayakkabılarıma yapıştığı anda suya düşsem bile nefes alabileceğimi anladım.
Mektupun arkasında olan haritaya baktım ve bu harita beni sahil kenarında bir yere götürüyordu. Dışarı sokağa çıkıp taksi dururdum ve sahil kenarına gideceğimi söyledim.

Sahil kenarına geldiğimde taksiciye parayı uzattım ve sahile indim. Boynumdan kolye yapıp hiç çıkarmadığım anahtarı aldım ve denize doğrulttum. Mektuptaki sözleri söyledim "Deniz köpükleri çoğalsın, dalgalar geçiti açsın. Bu kapı 7 denizin ortasındaki İmparatorluğa açılsın" dedikten sonra anahtarı suya doğrulttum ve su yükselerek bir kapı oluşturdu. Anahtara baktığımda ise üstünde ucu 3 tane olan bir çatal onun üstünede bir taç çıktı. Kapı deliğine anahtarı soktuğumda kapıdan sesler gelmeye başladı. Anahtarı çevirip açtım ve kolyeyi hemen boynuma geri sakladım. Kapı açıldığında balo salonunun başındaydım ve herkes bana bakıyordu. Yavaş yavaş kral ve kraliçenin tahtının önüne gittiğimde herkes bana bir prenses işim gibi eğilerek selam verdi. Kraliçe ve kralın öne geldiğimde önlerinde saygıyla eğildim. Arkamdan bir çocuk geldiğinde ona doğru baktım....
DEVAM EDECEK.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 26, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

🌼Mucizeler Dağı🌼 Yazar; Tuğçe KoçakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin