Bölüm 6

124 7 0
                                    

Meraba arkadaşlar,
Umarız hikayeyi beğeniyosunuz biraz daha olayları ilerletiyoruz. Ama devam etmemiz için yorum ve votelerinize ihtiyacımız var.
AkuamarinArsenic :)

ANKA

Tabiki yine simay tarafından uyandırıldım. Bana kastı var bence. Belkide kıskanıyo. Neyse dün içki falan başım feci ağrıyodu. Kalktım hemen bi duş aldım ve kendimi koltuğa attım. kahvemi içip bi yandanda magazin izliyodum simayda kahvaltı yapıyodu yani yapmaya çalışıyodu. Çatalıyla tabağındaki nimetlerle oynamasına daha fazla dayanamadım ve

'Ayy yeter noldu kızım sabah sabah hıncını nimetten alma anlat'

'Noldu acabaa'

'Ben mi tamam naptım gene'

'Off uzucak dün hemen zıbardın hatırlamıyosun tabii ENİS geldi falann'

'Siktiiir ben unut.. Amaan neyse noldu anlat hemenn'

.

.

.

'Ee bu kadar mı yani'

'Evet ne bekliyodun acaba'

'Sarıyer edebiyat günleri temalı bişey değil en azından canım'

'Off parti ne güzel bahane olmuştu o kadar yıl sonra zaten oda sonra bok oldu ya neyse'

'Yaa kızım zaten boşver napcan o çocuğu 2 yıldır platoniklik sıkılır insan ama'

'Sen ikimizi kıyaslamasana sensin o 3 günde bi çocuk kesmekten sıkılan çocuk sana geldiğindede vazgeçen'

'Evet ama mis iş işte bak kaç kere sen benim aşk acısı çektiğimi gördün'

'Bak gör bu kafayla yalnız kalcan 70 yaşındada 20 kediyle takılırsın artık'

'Ahahahaa ben köpek alırım ama güzel plan bunu düşünücemm'

Böyle gamsızlık yaparım ama simay benim kardeşim böyle domuşuk kalamaz dedim ve onu alıp odasına soktum giyceği kıyafetleride belirledim bende giyindim ve çıktık turunçla. Yolda bıdı bıdı nereye gidiyoruz istemiyorum ben hadi eve dönelim şöyle böyle bişeyler konuşup durdu yani tamda anlamadım zaten kask olduğundan. neyse sonra sahaflara geldik ve en son simayın kitapların içinde boğuluşunu hatırlıyorum.

SİMAY

Bütün günü kitap okuyarak geçirdim ama yok olmuyo yani böyle telefonu açıyorum kapatıyorum yine yok. Aramicak tabikide aramicak Simay.

Akşam saat 8 olmuştu Anka film izliyodu. Yatağımdan kalkıp mutfağa gittim dünden kalan hiçbişey yoktu. Dün sırf Enis gelince ayık kafa oliyim diye tek yudum içki içmemiştim. Zaten sevmezdim ve azıcık içmeyle sarhoş olurdum.

Odama gidip pijamalarımı çıkardım. Üzerime lacivert uzun bol bir elbise geçirdim. Saçlarımı topladım cüzdanımı aldım ve lacivert converselerimi giyip evden çıktım.

Evin yakınındaki migrosa girip adını hiç duymadığım ama kulağa hoş gelen birkaç içki alıp cips felan sepeti doldurdum. Poşetleri alıp çıktım ve eve doğru yürüdüm.

Eve gelince Anka hala salonda film izliyodu. Odama geçip içkileri açtım resmen zorla kendimi depresyona sokmuş zorla o çirkin şeyleri içmiş zorla abur cubur yemiştim.

Hatırladığım nadir şeylerden biri cama çıkıp " Ben sarhoşuuaağğğmm enniissğğ " diye böğürmem ve midem çıkarcasına kusmamdı.

Ben tam bir gerizekalıydım ve bunu her geçen gün evrene kanıtlıyordum.

ANKA

Amına koycam ben bu kızın amaa!! Madem içmeyi bilmiyosun götünle ne içiyosun demi ama yaa. Zaten evde biradan başka bişey yok nerden buldun sen bu içkileri bilmiyorum ki. Hayatımda ilk defa kusmuk temizledim. Ben ve kusmuk. Off. Simay'ı yatırdıktan sonra boş şişeleri cipsleri falan topladım ve saat 3'ü geçe yattım.

***

İlk defa bu sabah kendim uyanmıştım. Simay öldü mü diye düşünürken geceyi hatırladım o kafayla sızdığı için normaldi. Telefonumda bir sürü cevapsız arama vardı iyiki sesini kısmışım deyip kendimi tebrik ettim. Sonra duş alıp simay'a kahvaltı hazırladım ve uyandırdım. Başım ağrıyo diye şikayet ede ede banyoya girdi çıktıntan sonra biraz daha açılmıştı ama yine başı ağrıya ağrıya kahvaltı etti bende dünden kalan pizzaları yedim sonra simay'ında aranının çok olduğu görünce arayanlara dönmeye başladık. Hiç iyiye işaret değildi çünkü.

SİMAY

Arayan numaralardan birine geri döndüm. Çaldı çaldı ve evet açıldı.

"Alo kiminle görüşüyorum"

"Ben Simay siz?" " Simay yavrum ben Zümrüt teyzen size ulaşamadım bir türlü. Anka yanındaysa hemen bizim evin ordaki hastaneye gelin. Levent amcanı acile getirdik durumu kritik. Sa-sanırım kalp krizi"

Telefonu kapattı. Resmen hüngür hüngür ağlıyodu. Gözümden akan yaşlara engel olamadım. Kalp krizinin sonu hep ölüm olurdu. Anka'nın yanına gidip ne diceğimi bilemez halde ona baktım.

"Yine ne oldu amına koyim ağlıyosun"

"A-anka babanı şey baban şey hastanedeymiş ya şey kalp krizi galiba"

Sesim kısılmıştı ve ağlamaya başladım.

"Kes sesinide hangi hastane söyle salak hadi kalk"

"Sizin e-vin orda-daki"

Hemen giyinip Anka'nın motoruna atlamıştık. Yine soğuk kanlıydı ama üzülüyodu elbette üzülüyodu. Hastaneye gittiğimizde 5 dakika sonra babasının ölüm haberiyle herkes ağlamaya başlamıştı. Anka'dan ses çıkmıyordu gözünden akan bir kaç damla dışında hiçbir tepkisi yoktu. Hiçbir tepkisi yoktu.

Kader bir kez daha götümüze tekmeyi basmıştı bir kez daha sınanıyorduk.

O gün cenazesi kalktı ve ikindi ezanının ardından "Levent Ateş" ismi duyuldu. Anka kendini kasıyordu benim gözlerimden artık akıcak yaş kalmamıştı.

O gün ikimizde ailemizin evinde kaldık. Babama sıkı sıkı sarılarak uyudum. Tüm gece aklıma geldikçe üzüldüm. Levent amca benim diğer babamdı. Bu kötüydü çok kötüydü.

UNICORNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin