Centuries

4K 270 18
                                    

Gözlerim yanmaya ve ellerim terlemeye başlamıştı. Bunun doğru bir hareket olup olmayacağını düşünmeden sadece odaya dalmak istedim. Hızlı bir adım attığımda Ben'in tutuşu beni durdurdu.

"A-a-ah..."

Alaylı sesi kulağıma dolduğunda ona döndüm.

"Özel konuşmalar Greys. Biraz saygılı ol."     

Kolumu ondan kurtarmak istedim. Ama diğer kolumu da yakalayıp beni kendine yaklaştırdı.

"Korkma tatlım. Ona, senin bildiğini benim dışımda kimse söylemeye cesaret edemez."

Ah bu daha da kötü.

"Ve bende ona söylemeyeceğim."

Alt dudağını dişlerinin arasına alıp gülümsemesini gizlemeye çalışırken yalan söyleyip söylemediğini anlamaya çalışıyordum.

"Gerçekten mi?"    

"Tabiki güzelim."

Rahat bir nefes verdiğim sırada kollarımı bıraktı. Arkamı dönüp koltuklara yöneldiğimde o da peşimden gelip benimle birlikte oturdu.

"Söylemeyi unuttum."

Saçımdan bir tutamı alıp parmağına doladı ve yüzüme yaklaştı.

"Bir şartım var."

Tabiki bir şartı vardı. Aksini nasıl düşünebildim ki? Parmağı saçımı hafifçe geriye itip bu kez yanağımı okşadığında başımı geriye çekip dokunuşundan uzaklaştım. Havada kalan eli iki saniye sonra inmişti.

"Öp beni."

Gözlerim bir an için hayretle büyümüştü.

Kahkahası hastane koridorunu doldururken Styles'lar bize uyarırcasına baktı.

"Suratın..." dedi, karnını tuttu ve bir süre daha gülmeye devam etti.

"Ah Tanrım."

Derin bir nefes alıp arkasına yaslandığında sinirle kaşlarım çatıldı.

"Yeterince eğlendin mi?"

"Sinirlenme tatlı kurabiyem. Bu sadece bir şakaydı. Ama eğer beni öpmeyi bu kadar çok istiyorsan seni engellemem."

Oturduğum yerden kalkıp ondan uzaklaşmaya başladığımda peşimden gelerek; içimden tipik Styles işte dememe sebep oldu.

"Neden gerçekten ne istediğini söylemiyorsun Ben?" dedim arkamı dönüp kollarımı karnımda birleştirerek.

Yürümeyi kesti ve gözlerini büyüterek bana yapmacık bir heyecanla baktı.

"Aman Tanrım." diye inledi nefesini dışarı vererek.

Bana yaklaştı. Tam önümde durdu ve elini benimkinin üstünde gezdirdi. Kollarımı indirip yeniden, bana dokunmasına izin vermedim.

"Oh sevgili Leigh... Adımı söyle."  

Yaptığı sinir bozucu, Harry taklidine karşın yüzümü buruşturdum. Onunla eğlenmesi beni daha çok öfkelendirirken yumruğumu kaldırdım ve zaten morarmış suratının sol tarafına geçirdim. Tüm Styles'lar aniden bize yönelirken Ben elini kaldırıp onlara durmalarını işaret etti.

"Sorun yok." diye seslendi yüzündeki keyifli gülümsemesiyle.

"Görmeyeli hırçınlaşmışsın tatlım."

Derin bir nefes alıp az önce ona yumruk attığım elimi ovuşturdum. Pekala. Onun aksine benim canım yanmıştı.

"Ne o, yoksa acıdı mı?"  dedim.

CIPAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin