Beating Heart

4.7K 265 29
                                    

Geniş yatakta uzanıyorduk. Başını göğsümün sol tarafına koymuş kalp atışlarımı dinliyordu. Parmaklarım onun buklelerinin arasında gezinirken gözlerim kapanmaya başladı.

"Yeniden söyle Leigh."

Saçlarıyla oynamaya ara verdim. Açıklaması için bekledim.

"Bugün söylediğin şarkıyı yeniden söyle."

Gülümsedim. Ben duşta bile şarkı söylemezdim. Şimdi onu yatıştırmak için ikinci kez şarkının sözlerini mırıldanmaya başladım. Kelimeler dudaklarımdan dökülürken onun şarkı söylemesini düşündüm. Kalın ve her zaman içinde yaşadığı acıyı yansıtan derin sesini onun dramına uyan bir şarkı söylerken hayal etmeye çalıştım.

Yeniden şu ana odaklandım. Onun yumuşak saçlarına, karnımın üstündeki eline ve göğsüme yasladığı başına... Bana temas eden her yeri, orada olduğunu, soğuk teninin benimkine dokunduğunu hissettirmek istercesine ağırdı.

"Lütfen şarkıyı kesme." diye yalvardı sustuğumda.

Başını kaldırdı ve bana baktı.

"Sesin bana huzur veriyor sevgili Leigh."

Eli yanağımda gezdi. Parmağının hafif temasını gözleriyle takip ediyordu.

"Bir mucize gibisin. Bunu biliyorsun değil mi?"

Mucize... Birisi için bu kadar anlamlı bir yerde olmak beni heyecanlandırmıştı.

"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?"

Az önceki uyku dolu gözlerim irice açıldı. Yarım ağız gülümsemesinden dişlerini görebiliyordum.

"Bir arayıştaydım Leigh. Seni ilk gördüğüm gün..."

Gözlerini kapattı. Dudakları iki yandan yukarı kıvrıldı ve bir süre düşündü.

"İnsanlar hastalığımın ölümcül olmasını diliyordu. Ancak o zaman benden kurtulacaklarına inanıyorlardı. Tanrım... Ne yazdı ama."

Başını eğip sağa sola sallarken kıkırdadı.

"Onu deli ediyordum. Beni buraya bırakıp lüks arabasına bindi ve bana hoşçakal bile demeden, yada uslu çocuk olmamla ilgili herhangi bir öğüt vermeden çekip gitti."

Elini saçlarımda gezdirdi. Yaklaşıp alnıma bir öpücük bıraktıktan sonra gözleri benimkilere odaklandı.

"Tüm bunlardan kaçıp uzaklaşmak, sadece ben olmak istiyordum. Okulun kapısında durdum. Çıkmalı ve onların adı geçen her şeyden kurtulmalıyım dedim kendi kendime."

Hatırladıkça heyecanlandığını hissedebiliyordum.

"Sen kapının önünde dikilmiş her şey çok güzel olacak diye sayıklıyordun."

Bunu yaptığımın farkında bile değildim.

"Gözlerin Leigh. O kadar maviydi ki, seni izlerken bir okyanusta korkusuzca yüzdüğümü, gökyüzünde özgürce uçtuğumu ilk o zaman hissettim."

Burnum sızlıyordu. Romantik sahnelerde ağlamaya başlayan çaresiz, orta yaşlı bekar iş kadınları gibiydim.

"Geri döndüm. Ayaklarım benden habersizce seni takip ediyordu. Gözlerim senin her hareketini bir lütuf gibi izliyordu."

Yanağıma düşen bir damla yaşı baş parmağıyla sildi ve şefkatle gülümsedi.

"Çok güzel ve çok özelsin sevgili Leigh. Ben senin dönüp bakacağın türden bir adam değildim. Korktum. Sana sahip olamayacağımı düşündüm. Seni uzaktan izlemek zoruna kalacağımı... Sana bir zorba gibi davrandım çünkü seni elde edemeden kaybetmek istemedim."

CIPAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin