6 gün sonra ...
Elimde papatyalar, kulağımda şarkılar, üstümde sahte bir yorgunluk her zamanki banka oturmuş denizi seyrediyorum.
Baktıkça denize kayboluyorum sanki, daha bir derindeymiş gibi geliyor her şey. Yaşama sevincim yok sanırım, o yüzden böyle hissediyorum.
Hiçbir şey umrumda değil, vazgeçilmezlerim yok, düzenim yok, geleceğe dair planlarım yok. Anı yaşıyorum ama dolu dolu değil. Delicesine eğlenmiyorum ya da delicesine üzülmüyorum. Dünün bugünden farkı yok, yarının da olmaz belki.
Kulağımdaki şarkının etkisiyle ister istemez telefonu açıp Whatsapp'a girdim.Hiçkimse'de yoktu artık. En son o şarkıyı atmıştı kulağımda çalıyor şu an.
'Senin için burada olacağımı bilmelisin'
Sonra ses seda kesildi, burada değildi.
Attığı mesajları en başından okumaya başladım. Bazılarına istemsizce gülümsüyordum.
"Aslında hep, beraber bir şeylere bakıyoruz seninle; senden habersiz."yazıyordu.
Elimdeki papatyalara baktım, ilk defa içimden onları koparmak gelmiyordu.
Ben koparmışım, o sulamış.
Ben incitmişim, o iyileştirmiş.
Uzun uzun baktım, beraber bakmışız onun dediğine göre. Belki de hâla bakıyoruzdur diye mi bilmiyorum, sımsıkı tutuyorum saplarından. Ama yapraklarına gitmiyordu elim.
'Birgün onları kendi ellerimle vereceğim sana ama koparmayacağından emin olduğum bir gün.'
Koparamıyorum Hiçkimse ya da Anıl.
Bana ne yaptıysan dokunamıyorum yapraklarına.
Şimdi nerdesin, ansızın nereye kayboldun?
Makarnaya dönüşeceksem bundan sana neydi ki!
Peki ben niye bunları düşünüyorum, neden?
Akşamın hafif esintisi kısa saçlarımı yüzüme savururken denize götürdüm düşüncelerimi.
Dalgalara bıraktım, kıyılara vursunlar diye.
Sonra yaklaştım, elimdeki demetten bir papatya alıp bıraktım denize.
'Güzelce gez bütün denizi. Dalgalarını seversen diğerleri de seninle gelecek.'
Papatyanın suyun üstünde gidişini izlemeye koyuldum.
Sonra omzumda bi el hissettim.
" Melodi! "
Hayırlı bayramlar, papatyalarım 🌼