Dostluğu mahvetmiyeceğim ( Düzenlendi. )

153 12 12
                                    


Ay yerini güneşe bırakırken,gözlerimi açtım .
Yataktan doğrulmadan,sakince komidine uzandım .
Telefonu açtım.
Saate göz attım.
Saat daha yediydi ama,benim yatasım olmadığı için yataktan çıktım ve cama gittim.
Açıp rahatlatıcı rüzgara kendimi bıraktım.
Derin nefes alıp vererek yaşadığımı bir kez daha hissetim.
Sonra dünkü olanlar aklıma geldi.
Yüzüm yine asıldı .
Acaba hala peşimdelermiydi?
Ya Eun'a da bir şey olursa !
-Olamaz !
Hemen dolaba koştum.
Sırt çantamla getirdiğim kıyafetleri çantaya doldurmaya başladım.
Aniden kapı açıldı ve Eun içeri girdi .
E: Siren kahvaltı ha ... a nereye?
Çantamı kapatırken cevap verdim.
S: Gidiyorum.
Burada duramam.
E :Ama bunu konuştuk biliyorsun.
S : Evet ama bak bundan hoşlanmıyorum .
Jeff ne kadar yardım ederse etsin tereddütlerim var.
Ya bir gün bizim zarar görmemize neden olursa?
O zaman ne olacak Eun?
Üzgünce yatağa oturdum.
Gelip ünümde eğildi.
Destek olmak için koluma dokundu.
E : Siren ... bak tamam korumak istiyorsun ama, nereye gideceksin ki?
S : Bilmiyorum.
E : E o zaman?
S : Ya ama ...
Jeff bizimle !
Hadi kahvaltıya.
Lafımı azıma tıkayıp kapıdan çıktı ve merdivenlerden indi.
-Ah hadi ama yaa.
Söylenerek kalkıp peşinden gittim.
Masa gerçekten güzeldi.
Oturup yemeye başladım.
Aslında onun erken kalkmasına ve kahvaltı hazırlamasına şaşırmıştım.
Çünki ahahaha lisede böyle değildi.
Evine gittiğimde,anca uyanırdı.
S : Eline sağlık.
E : Afiyet olsun da sen ne yapacaksın şimdi okulu?
S : Merak etme zaten bu hafta fazla önemli derslerim yok psikolojide .
E : Kitapların burada değil mi?
S : Evet burada çalışmaya devam .
Etrafımda siyah giyen adamlar var,
Bir katil korumam oldu ve ben hala ders çalışmak zorundayım.
Eun ile birlikte kahkahaya boğulduğumuzda durmak için zorlanmıştık.
S: Düşününce,lisede de fazla tembeldim ya ahahah.
E : Öyle deme ben senin iyi yerlere geleceğini biliyordum.
S: Yaa tabi garip kanka mertebesi ahahahaha.
Son cümlem nereyse Eun'a çayını döktürtecekti.
Gülerken fazla sarsılmıştı bir an.
Kahvaltıyı bitirip şarkı dinleyerek ve saçma danslar yaparak sofrayı toparladık.
Sonra oturup televizyonu açtık .
" yazar azı "
Sıren ve Eun evde vakit geçirirlerken, avcı topluluğu başkanları geniş uzun bir masada toplantı yapıyorlardı.
X: Efendim bu hafta içerisinde kızın peşine gönderilen üç adamımız da öldü .
Bunu duyan komutan sinirle elini masaya vurdu .
-Nasıl olur da bir veletle başa çıkamazsınız !
X : ama efen ...
-Bana cevap vermeyin !
-Çabuk bulun o kızı!
Ani bir sesle herkes kapıya döndü.
-Kim kimi buluyor?
Kapıya yaslanan ve alaycı bakışlarla onları süzen Jeff göründü.
Herkes telaş içinde silahlarına davrandı.
Tek sorun Jeff'in onlara göre daha hızlı olmasıydı.
Sürekli parkur yapar gibi haret ediyor milleti korkutuyordu.
-Hop burdayım.
-Şimdi burdayım.
-Yakalayamaz ki!
Öyle bir hareket etmişti ki çoğu kişi onu vuracam derken birbirlerini vurmuştu.
Jeff yerde sürünerek nefes nefese ondan kaçan komutana yaklaşıp, önünde eğildi ve tehditvari bir şekilde konuştu.
-Sıren'den uzak dur yoksa ...
Bıçağı sertçe başına doğru savurmuş, bilerek ıskalamıştı.
Korkutmak amacıyla .
Jeff oradan kalkıp ilerleyeceği sırada durup yeniden arkasını döndü. Düşünür gibi yaptı.
-Ya da yok ben öldürmek istiyorum.
Gülerek adama yaklaştı.
Jeff'in duyduğu son şey adamın ölüm çığlıklarıydı.
Bu kuruluş sadece bu adamlardan ibaret değildi.
O yüzden dikkatli olmalıydı.
Siren'in eve dönüp dönmediğini merak ediyordu.
-Dönseydi arardı.
Bakışlarını yere indirdi.
Belki de aramazdı.
Sonuçta ondan kurtulmak istiyordu.
Bu bittiğinde,ona görünmeye son vereceğinin sözünü verdi kendine.
"Siren azından"
Günümüz sorunsuz geçerken, televizyonda birden son dakika haberleri verilmeye başladı.
Pek umursamayıp çevirecekken, spikerin birden dudaklarından dökülen işim dikkatimi çekti.
-Jeff the killer!
Sesi açarak dinlemeye başladım.
O sırada mutfakta olan Eun,koşturarak salona geldi.
Benim gibi heyecanla dinlemeye başladı.
Spiker : Evet sayın seyirciler olay yaklaşık bir saat önce olmuş.
Terk edilmiş bir iş yerirnin önünden geçen vatandaşımız malum kişiyi  gördüğünü ve o birandan çıktığını idda ederek polisleri aramıştı.
Şaka sanan polisler ilk önce gelmeyi red ettiler ama,içeri girdiklerinde 15'e yakın ceset buldukları açığa çıktı.
Otopsiden gelen sonuçlara göre çoğu vurulmuş biri de dehşet verici bir şekilde parçalanmıştı.
Bu olayın gerçekten Jeff killer tarafından yapıldığıysa hala bir muamma .
Yutkundum.
Boğazım düğümlenmişti resmen.
S : Eun sence o mu?
Hala şaşkın olan suratıyla bana döndü.
E : Bi bilmiyorum çoğu vurulmuş Jeff silah taşımaz ki.
S : bir de gece de değil ki.
E : Jeff'in sadece geceleri öldürdüğü bilinir genelde ama,belki de bu seninle alakalı bir şeydir.
S : off tamam bu konu hakkında fazla konuşmak istemiyorum.

Televizyonu kapayıp ders çalışmak için odaya çıktım.
Masaya çıkardığım kitpalrın arasından yeni başladığım,test kitabını aradım ama yoktu.
-Ya ben dün ...
-Off ya nasıl fark etmedim.
Eve tekrar dönmek hoşuma gitmese de gidip almalıydım.
Daha çözecek çok testim vardı.
Giyinip,Eun'a anlattım.
Beni götürebileceğini söyleyerek, hazırlanmaya gitti.
Geri geldiğinde,beraber yola çıktık.
Nerdeyse bir buçuk saat süren yol bitmiş,eve varmıştık.
Etraf çok sakin ve sessiz görünüyordu.
Cesaretimi toplayarak anahtarı çıkardım.
Kapıyı açtım.
Yavaş ve dikkatli adımlarla içeri girip, kapıyı ardımdan kapadım.
Bilerek saklanmaya çalışarak ilerliyordum .
Dışardan gören aptal olduğumu söyleyebilirdi.
Nihayet odama vardığımda masamda duran test kitabına yöneldim hızla tam o sırada ayağımı masanın kenarına vurdum.
Öyle bir canım yanmıştı ki gözlerim yaşarmıştı.
Bağırmamak için kendimi zor tutmuştum.
Eğilerek ayağımı tuttum ve acısını dindirmeye çalıştım.
Eğilmiş şekilde yatağa baktığımda bir telefon ve bir kağıt görünce,acıyı falan unutup oraya ilerledim.
Kağıdı alıp okudum.
-Bana ulaş.
-Kimki bu ?
Aklıma gelen şeyle hemen telefonu açıp kişilere girdim.
Zaten kişilerde tek kişi kayıtlıydı.
-Jeff.
Bu önemli olabilirdi ama,Eun ile bu konuyu tartışmamız lazımdı.
Bu yüzden test kitabını ve onu alıp aşağı indim.
Eve geri dönerken,bulduğum şeyle alakalı tartıştık ve Eve gidince aramaya karar verdik.
İçeri girdiğimizde,sakince oturup biraz dinlendik.
Telefonu elime aldım.
Son bir derin nefes alıp numarayı aradım.
Garip bir şekilde beklediğimden daha erken açılmıştı.
J : Siren?
S : Jeff ?
J : Telefonu bulmuşsun.
S : E evet test kitabımı unuttuğum için eve geri dönmüştüm.
J : Aramazsın sanıyordum.
S : Neden?
J : Sonuçta bu olayda olmak da benim de senin etrafında olmamdan hoşlanmıyorsun.
S : Bak bu doğru ama,sonuçta sen elinden geleni yapıyorsun?
Bir de bu telefon var.
J : E o konuya gelirsek evet zaten bir şey olursa beni çağırman için koydum.
S : Bunu dinleyemezler mi ?
J : Dinleyemezler.
Onların özel telefonlarından aldım.
İki tane.
Biri sende biri bende.
S : Anladım .
J : Uyu hadi .
S : Ha ha ha çok komik
J : Hahaha.
S : Kapatmalıyım.
Jeff,in ses tonu birden ciddileşti.
J : Bir dahaki aradığında,tehlikede olduğunu var sayacağım.
Tamam mı?
S : Ta tamam.
Son anda aklıma gelen konu ile tekrar konuştum.
S : Jeff bir şey soracağım!
J : Evet?
S : Şu haber varya...
Jeff sözümü kesti ve konuştu.
J : Evet ben yaptım.
Seninle alakalıydı.
S : A anladım .
" Yazar azından."
Telefonu kapadı Jeff salonda oturan iki kızı izlerken.
İçınden bir ses bu kızın gerçekten bir Sıren olduğunu düşündürüyordu.
Sanki her dediğinde bir büyü varmış gibiydi.
-Normal zamanda olsa bu kızla arkadaş olmak isterdim.
Dedi başını camdan başka yöne çevirirken .
Her şeyde özgürdü ama,ailesi yoktu ve günün sonunda yalnız kalan hep o oluyordu.
Bazen bu durumdan sıkılıyordu.
Bu kız iyi biriydi ve eğer bu kızla dost olabilecekse bunu mahvetmeyecekti.
Jeff tünediği ağaç ladında tek ayağını aşağı sarkıttı.
Sabaha kadar burada ona göz kulak olmak biraz zor olacaktı.
Ama sorumluluğu olduğunu biliyordu. 



Eveeet bugünkü bölümümüzün sonuna geldik 🤗🌸🦋
Umarım beğenirsiniz canlar Yorum atmayı unutmayın lütfen 🤗🦋🌸
Okuduğunuz için teşekkür ederim 🤗🦋🌸
Çok geç geldi kusura bakmayın ama okuyan olmayınca atasım da gelmedi açıkçası.

Mavi kelebek.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin