Sabah şu lanet alarmın sesi yerine serin bir şekilde uyandırıldım.
"Ya Üstüm başım battı! Sen! Sen! Ne yaptığını sanıyorsun?!"
"Sen uyanmadın bende seni uyandırdım."
"Ay yesinler senin uyandırmanı allah cezanı vermesin!"
"Amin senin de."
Bu çocuk ya bana kafayı yedirtecek yada ben onu öldürücem.
"Hadi kalk çok işimiz var."
"Senin ukalalık dışında ne işin var?"
"Seni öldürücem o kadar insaflıyım ki sen ölmeden önce sana bir kahvaltı yapma şansı veriyorum."
"Beni sinir etme beni! Ay! Yanlış söyledim beni sinir etme! Oh şimdi oldu. Eee aslında ben sana biraz daha hayatın tadını çıkarman için bir fırsat veriyorum."
"Ay amma konuştun sen ya! Kalk! Sana emir veriyorum! Yani gelirmisin demiyorum! Gel diyorum!"
Offf
"Bende senin emrin ile aşağıya inmiyorum kendi isteğim ile iniyorum."
"Allahım bana sabır ver!!"
"Allah asıl bana sabır sana akıl versin."
"Lan bak seni döverim insan ol!"
"Sen insan olmayı başarabilirsen ben hayli hayli başarırım! "
"Ya kızım bak ben gerçekten... sinirleniyorum!!"
Kaşlarını çatmıştı.
"Sen gerçekten kötü birisisin!!"
"O zaman benden kork!!"
"Senden korkmadım ve aslada korkmayacağım!"
Yağız bir anda üzerime yürümeye başladı. Ben ise geriye gidiyordum. Sırtımı duvara çarpmam ile durdum. Ama yağız durmadı. Sonra aramızdaki son mesafeyi de kapattı. Elini cebine götürdüğünde gözleri hâlâ gözlerimdeydi. Elindeki bıçağı boynuma yaklaştırdı. Ben ise rahat bir şekilde onu izliyordum.
"Sana bu bıçağı saplamamı istemiyorsan insan gibi aşağıya in!"
"Rahat bırak beni!!"
Yağız konuşmak yerine kolumu kavradı ve beni aşağıya doğru sürüklemeye başladı.
"Ya bırak beni!!!!"
Bırakmadı. Aksine daha fazla sıkmaya başladı. Aşağıya indiğimizde kolumu ondan kurtarabilmiştim.
"Senden nefret ediyorum! Yağız senden nefret ediyorum! Beni duydunmu sen asla sevilecek bir insan değilsin. Senin evine gelmeyi kabul ederek büyük bir hata yapmışım! Neden tüm sevdiklerim beni bırakmak zorunda! Ben daha dün annemi kaybettim! Babam hastanede! Söylesene yağız Söylesene! Ben sana ne yaptım?"
Yağızı sarsıyordum o ise hiç bir tepki vermiyordu.
"Sana diyorum yağız! Duymuyormusun? Söyle benden ne istiyorsun?"
Yağızı sarstım yağız yine hiç bir şekilde tepki vermedi. Bıkmıştım hem bu hayattan hemde bu adamdan. Sıkıldım, yoruldum, bıktım, usandım, küstüm. Daha nasıl anlatabilirim bilmiyorum.
"Ece lütfen sus artık!"
"Ne o zoruna mı gitti?!!"
"Ece yeteeerrr!!! Sus! Sen tek kendi hayatınınmı karardığını sanıyorsun! Ben annemi babamı kaybetmedim ama onlar her gün gözümün önünde eriyor. Babam geceleri sarhoş olarak gelir annem babama söylenir babam anneme el kaldırır annem her zaman ki gibi babama söylenir babam annemi döver... ve annem her zaman ki gibi odasında yalnız başına ağlar. Ve en kötüsü ne biliyormusun? Bunlar her zaman her gün yaşanıyor! Sen anneni kaybettin ama zamanında annen muyluydu! Ve bende senden nefret ediyorum anladın mı beni! Ve bana fazla bulaşma! Çünkü ben mafyayım! Şimdi defolup git bu evden!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sis
Misterio / Suspenso"anne! anne!" "zıkkım! zıkkım!" "anne ben okula kalkacam." yahu ben nediyorum ya! okula KALKACAM ne? "ha ha ha ha tamam kızım okula kalk." tomom kozom okolo kolk. çok komik. "gülüüyorsun da kahvaltı hazırmı?" "kahvaltını okulda yap kızım. bu g...