Fotoğrafta sırasıyla Sezgin, İris, Utku, Cenk, Hayal ve Berkay var.
İyi okumalar!
Hayal: İris
Hayal: İyi misin?
İris: Gayet iyiyim
İris: Neden sordun?
Hayal: 2 gündür okula gelmiyorsun
Hayal: Zorunda kalmadıkça devamsızlık yapmazsın sen
Hayal: Gruptaki mesajlaşmalara da bakmıyorsun
Hayal: İyi olduğundan emin misin?
İris: İyiyim dedim ya Hayal.
Hayal: Hey, seni tanıyorum tamam mı?
Hayal: Bana her şeyi anlatabilirsin
Hayal: Evde mi sıkıntı var?
İris: Hayır
Hayal: Meraktan çatlamak üzereyim gerçekten
Hayal: En azından konunun neyle ilgili olduğunu söyle
İris: Konuşmak istemiyorum
İris: Beni tanıyorsan üstelemekle cevap alamayacağını da biliyorsundur
Hayal: Evet, biliyorum
Hayal: Tamam, sen nasıl istersen öyle olsun
Hayal: Bizimkilere ne diyeyim?
İris: Bir şey demek zorunda mısın?
Hayal: Yani
Hayal: Sorup duruyorlar
İris: İşlerimin olduğunu söyle
Hayal: Peki, öyle yapacağım
Hayal: Ama eğer konuşmak istersen seni her zaman dinleyeceğimi bilmelisin
İris: Eyvallah
***
Elimdeki bileklikle oynarken gözlerim tavandaydı. Aklımda dönüp duran o kadar çok düşünce vardı ki hangisine odaklanacağımı seçmeye çalışırken hepsinin altında eziliyordum. Hiçbir heyecanı olmayan hayatıma iznimi dahi almadan bir anda giren Fırtına, beynimde ismi gibi büyük bir fırtınaya yol açmıştı. Paniklemeye başlamıştım çünkü söylediklerinde haksız değildi. Hakkımda birçok şey biliyordu ve bunlar beni sarsmaya başlamıştı.
Annem denen kadınla kardeşim İzel bu şehirden gittiken sonra her şey değişmişti. İzel doğmadan önce annem, babam ve ben oldukça mutlu bir hayat sürüyorduk. Babamın iyi bir işi vardı, geçimimizi fazlasıyla sağlıyordu. Ancak ne zaman İzel doğdu, o zaman yer yerinden oynadı. Bütün ilgi onun üstünde toplanmaya başladı. Bu durumu hoş karşılamasam da ağzımı açıp bir şey söylemiyordum, ta ki annemler parka gidecekleri bir gün beni evde unutana kadar.
Tüm isyanlarıma, bağırıp çağırmalarıma rağmen zamanla ailem için görünmez oldum. Babamın geliri gün geçtikçe bize yetmemeye başladı. Evde tartışmalar yaşandı, babamın kendini alkole vermesiyle bu tartışmalar şiddete evrildi. Annem sonunda dayanamadı ve İzel'i yanına alarak evi terk etti. Ben onun için İzel'den sonra hep görünmez olduğumdan bana bir veda bile etmedi. Bunlar olurken yalnızca 5 yaşında küçük bir çocuktum. Babam, annemin gittiği günden sonra daha da acımasızlaştı. Anneme uygulayamadığı şiddetin odağı ben oldum. Her sabah sırtımdaki kemer izlerinin acısıyla uyanmak kadar kötüsü yoktu. Neşeyle gülen gözlerim yıllar içinde donuklaştı. Büyüdüğümde, 16 yaşına geldiğimde, bana verdiği harçlıkları biriktirip ona karşı koyabilmek için bir dövüş kursuna yazıldım. Artık bana eskisi kadar zarar veremiyordu çünkü karşısında başım dik duruyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞI | Texting
Short StoryBilinmeyen Numara: Sana beyaz ışık diye hitap etmemin bir nedeni var, İris Bilinmeyen Numara: Sandığının aksine sen karanlık değilsin Bilinmeyen Numara: Yalnızca vurdumduymazsın Bilinmeyen Numara: Senin kalkanın vurdumduymazlığın Bilinmeyen Numara:...