3.BÖLÜM " ÇIKMAZ"

3.1K 47 1
                                    

Korku tüm hücrelerime sinsi bir düşman gibi sızarken, elim ayağım titriyor, ne yapacağımı bilmiyordum. Aslında bu durumun yabancısı değildim ama zihnim anlamamakta ısrar ediyordu. Endişe ve kaygıysa bu hayattaki yegane dostlarımdı.

Çoğu zaman bedenimde ağırladığım korkunun aslında normal olduğunu düşünüp kendime bunu söylüyordum. Ama bu durumun olması gerekenden fazla olması yani korkuyu her daim bedenimde misafir etmenin anormalliği ortadaydı.

Ama ben kendimi bunun normal olduğuna inandırmaya ve ikna etmeye çalışırken kendimi kandırmaktan öteye geçemiyordum şüphesiz. Hayatta hep karar verme aşamasına geldiğimde tökezliyor, sağlıklı bir karar verememekten korkuyordum.

Hangisini istediğimi hangisini seçeceğimden emin olamıyor, bir şeye bunu istiyorum desem bile acaba bunu istemiyorda kendimimi kandırıyorum diye şüpheye düşüyordum. Korkularım çok fazlaydı yaşıma ve boyuma. Yarattığım korku dağının altında kalsam un ufak olurdum şüphesiz.

Ama bu benim elimde olan bir şey değildi. Zihnimde kendiliğinden belirip hayatımı olumsuz etkileyen korkular yaşadığım mazinin getirisiydi. Belkide hastalıktı, hasta olmuştum ve bundan habersizdim.

Ne yapacağıma karar vermek için duraksadım ve düşünmeye başladım. Bir yandan zihnimdeki düşüncelerle boğuşurken bir yandanda kendimi telkin ediyor korkacak bir şeyin olmadığını söyleyerek benliğimi ikna etmeye çalışıyordum. Ama kendimi ikna etmek bayağı zaman alacağa benziyordu çünkü ikna konuşmam korkularımı bastıramıyordu yeteri kadar.

Ellerimi başıma koydum ve zihnimin karanlık odalarında yankılanan korku ve kaygılarımı ikna konuşmamla bastırabilmek için odaklandım ve sesli bir şekilde benliğimi ikna etmekte direttim. Bir kaç dakika sonra korkularım ve kaygılarımın zihnime çarpan gürültücü seslerini duymakta zorluk çektiğimde masanın üzerindeki vazoyu aldım ve bir adım attım kapıya doğru.

Durmamalı hızlı olmalıydım zira korkularım her an hücum edebilir beni gafil avlayarak yanıltabilirdi. Hızlı ve sessiz olduğuna inandığım adımlarla mutfağa ulaştım ve gözlerimle mutfağı tarayarak duraksadım. Elim herhangi bir saldırıyı engellemek için parmaklarımın arasında sıkı sıkıya tuttuğum vazoyla birlikte başımın üzerine doğru kalktı.

Her hangi bir tehlikeyi saplamaya çalışıyordum. Az ileriyi arşınlayan gözlerim gördükleriyle yere çakıldı adeta. Az önce zor zekat büyük çabalarla bastırdığım korku tekrar bedenimde filizlenerek beni tutsak etti. Mutfağımın ortasında dikilen iki adam bedenimde filizlenen korkunun yüreğimi pençeleriyle kıstırmasına sebep oldu.

Korkuyla bir adım geriye gittiğimde yanlışlıkla çarpıp düşürdüğüm vazonun sesi kulaklarımda yankılandı. Bakışları bana dönen adamlarla bedenim titremeye başladı. Engelleyeceğinden emin olmasamda o anki panikle elimdeki vazoyu karşımda dikilen adamların üzerine doğru fırlattım. Hızla arkamı döndüm ve kapıya doğru koşmaya başladım. Arkamdan gelen adım sesleri beni takip ettiklerini ve yakalamaya çalıştıklarını fısıldadı zihnime.

Ayakkabı giymeye ne vaktim  nede duraksayacak cesaretim yoktu. Hızlı olmalıydım çünkü peşimdekiler erkekti bacakları benimkinden uzun ve güçlüydü her an ensemde bitebilir beni yakalayabilirlerdi. Koşar adım merdivenlerden inerken ayağım takıldı ve merdivenlerden yuvarlanmaya başladım. Merdiven bitiminde yuvarlanan bedenim yere serildiğinde kısa bir an hareket edemedim.

Kemiklerim yoğun bir acıya ev sahipliği yaparken başım sanki içinde davul çalıyormuş gibi zonkluyordu. Elimi ağrısını hafifletmek amacıyla  ovmak için başıma götürdüğümde elime değen ıslaklık ve burnuma dolan metalik koku kafamın kanadığını anlamamı sağladı. Kalkmalıydım. Kendimi toparlamalı onlar beni yakalayamadan buradan uzaklaşmalıydım.

Kalkmak için hareketlendim ve bedenimi bulunduğu yerden kaldırmak için büyük bir uğraş verdim. Ama hareket ettiğim an sızlayan bedenim ve kemiklerim işimi zorlaştırıyordu. Bu öyle böyle bir acı değildi. Daha önce benliğimde ağırladığım hiç bir acıya benzemiyordu. Daha önce böyle bir acıya tutsak edilmediğim için hazırlıksız yakalanmış büyük bir çıkmaza girmiştim.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
GÖZYAŞI MEZARLIĞI ( Köle) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin