16

18.4K 1.9K 616
                                    

*

Asya için bir şarkı; Melike Şahin - Kimin Izdırabı

Asya için bir şarkı; Melike Şahin - Kimin Izdırabı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

A S Y A

Gelmesini ve dallarımı çiçeklendirmesini kapılarda ayazı sırtlayarak beklediğim bahar beni yarı yolda bırakmıştı. Ama onu suçlamıyordum. Her şeyin daha en başındayken söylemiştim, ben bu oyunların insanı değildim. Karılan destelerden ya da sallanan zarlardan hiç anlamazdım. Ne bir casustum, ne de bir kumarbazdım. Muhtemelen asla da olmayacaktım. Hal böyleyken, tam kurtuldum zannetmişken kıskıvrak yakalanmış olmam şaşırtıcı gelmiyordu. Mirza Beyzade salonumda, tekli koltuklardan birinde oturmuş ciddi bir ifadeyle bana bakarken hiç de şaşkın değildim. Aksine, üzerimde manasız bir dinginlik vardı. Öylece oturmuş dibe çökmeyi bekliyordum.

"Biri bilgisayarıma dokunursa bunu mutlaka anlarım," dedi bana usulca. "Ama itiraf etmem gerekir ki senin... Yani Destan'ın sevgilisinin benim bilgisayarımla herhangi bir işi olabileceğini hiç düşünmemiştim."

Ona bakarken aklımda türlü türlü yalanlar, ucuz bahaneler sıralanıyordu. İçimde bütün suçlamalardan köşe bucak kaçmak isteyen bir parçam bunlardan birkaçını Mirza'ya anlatmam, sonrasında da yutmasını beklememden yanaydı. Fakat daha büyük bir parçam beni bu durumdan hiçbir yalanın ve hiçbir bahanenin kurtaramayacağının farkındaydı. Bir şeyler uydurup bunlardan medet ummam sadece kendimi daha fazla rezil etmemi sağlardı. Bu yüzden sessiz kalmayı seçtim. Mirza'nın bildiği her şeyi öğrenmem en akılca olandı.

Ben bir şey söylemeyince Mirza rahatsızca yerinde kıpırdandı. "Kendi hayatıma giren çıkan herkesin bütün sırlarını bilirim," diye mırıldandı. "Bu sebeple insanlar bana yaklaşırken bir defa değil, on defa düşünürler. Ama arkadaşlarımın hayatlarına saygı duyarım ve onların kız arkadaşlarını araştırmam. Kim olduğunu bu güne kadar öğrenmemiş olmamı sağlayan şey de bu, Asya Kavran."

İsmimi soyadımla beraber Mirza'dan duymak midemin bulanmasına sebep oldu. İçimde deli dehşet bir korkuyla, sonunda her şeyin bitmesine duyduğum rahatlama kıran kırana çarpışıyordu. Çarpışmanın bir galibiyeti yoktu. Haliyle ben de verecek bir tepki bulamıyor ve öylece durmaya devam ediyordum.

Mirza benden tepki alamayacağını kabullenmiş olmalıydı. Bu yüzden keskin bakışları yüzümü dolaşıyor ve saklayamadığım duyguları yakalamaya çalışıyordu. Ne bulmayı umuyordu, bilmiyorum. Korku mu? Şaşkınlık mı? Pişmanlık mı? Cesaret mi? Ben kendi karmaşamın içinden birini çekip çıkaramazken onun neler yapacağını merak ediyordum.

"Soyadını ilk duyduğumda tanıdık geldi," dedi dudaklarını bükerek. "Yine de kim olduğunu tamamen öğrenmek için biraz daha araştırma yapmam gerekti. Sonra senin Buğra Kavran'ın ablası olduğunu öğrendim. Bu esnada bilgisayarımda ne yaptığında ortaya çıktı. Kardeşinin adını ve öldürüldüğü tarihi aratmıştın." Durdu. Gözlerini kısarak gözlerime baktığında sanki zihnimin içine sızmaya çalışıyor gibi bir hali vardı. "Ne bulmayı bekliyordun, merak ediyorum."

Kumarbaz KırmızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin