0.3

147 16 8
                                    

Merinette' nin Ağzından 🐻✔️✔️

Gözlerimi açtığımda yeni doğan güneşin kızıl ışıkları odaya geliyordu. Adrien ikili koltukta sıkış tıkış büzüşmüş bir şekilde yatarken gayet sevimliydi. Yüzümün yandığını hissettim. Koltukta dikey poza gelip oturdum ve hafiften yağan karı izlemeye başladım. Karmaşaya kafa yormak istemiyorumdum hiçbir şekilde.

Ve herşeye rağmen stresli değildim. Düşünsenize, dışarıda beyaz ve hafif rüzgarıyla etrafı kendi rengine bürüyen kar, şömineden gelen hafif ısı ve odun çıtırtı sesleri, sevdiğin çocuğun tam önünde bir bebek gibi uyuması...

Yani durumum iyiydi yaralarım acımıyordu. Koltuktan kayıp mini buz dolabına yöneldim ve içini kurcalamaya başladım.

Cipsler, soğuk kahveler, dondurulmuş pizzalar, hazır kruvasanlar ve bir kaç meyve çeşidi. İçinden pizza ve kahveyi çıkartıp tezgaha yerleştirdim.

Pizzanın ambalajını açıp mini fırına yerleştirip süresini ayarlayıp kapağını kapattım.

Pizzanın ısınmasını beklerken küçük kulübeyi kurcalamaya karar verdim. 2 3 dolapı açıp kapayınca bir boy aynasında bana ait olmayan tuhaf kıyafetleri gördüm

 2 3 dolapı açıp kapayınca bir boy aynasında bana ait olmayan tuhaf kıyafetleri gördüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💛Tuhaf kıyafetler💛

Mini fırının çın sesini duyunca kendimle bakışmayı kesip fırına yöneldim. Dumanı tüten pizzayı küçük bir tabakta servisleyip cam kenarındaki masaya yerleştirdim.
Soğuk kahveleri karşılıklı olarak yerleştirip Adrien' ı uyandırmaya karar verdim.
Önüne geçip kolunu dürtmeye başlamıştım ki beni çekip zaten sıkışmış olduğu koltuğa ikimizide sıkıştırdı. Küçük bir mırlama çıkarıp bana daha da sarıldı.
Heyecandan ölmek üzereydim nefes alışlarım çok hızlanmıştı. Ama bir yandan onun kosunu duymak ve tenini tenimde hissetmek hoşuma gitmişti.
Tekrardan yanağımın yandığını hissettim. Bu utanç vericiydi. Suratımı böyle görmemeliydi. Gelen ani heyecanla

Mari: ADRİEEN!!!

Adrien panik olup koltukta zıpladı ve yere kapaklandı. Ama bunu hiçe sayarak ayağa kalkıp bağırarak

ADRİ: Ne var!!!?? Ne oldu?!!! İyimisin?!!! Niye bağırıyorsun?!!!

MARİ: Seni uyandırmaya çalışırken beni üstüne çekip ahtapot gibi sarıldın o yüzden bağırıyorum Adrien!

Kafasını kaşıyıp havayı kokladı.

ADRİ: Pizza ha? Hadi yemek yiyelim.

Ayaklanıp masaya oturduk. Bakın ben iştahlı insanımdır bende ağzımı tıka basa doldururum. Ama Adrien çok başka bişeydi. Böyle bir iştah olamazdı. Yıllardır sadece maydanoz verilmiş de önüne abur cubur konulmuş bir ayı gibiydi şu an. Kahvesindeki yudumunu bitirmeden ağzına pizzayı sokmaya çalışıyordu. Bu kendisine yapılan bir eziyetti. Midesine hiç acımıyordu sanırım.

MARİ: Adrien böyle yemeye devam edersen ağzın sana dava açabilir.

Gülüp aynı hızda yemeyi sürdürdü.
Yemek bitiminde sofrayı toplarken kapıyı biri çalıyordu. Adrien tereddütsüz hızla açtı. Gizemli kapişonlu bir çocuk içeri girdi. Elinde sırt çantası ve baltasıyla gayet korkunç bir tipe benziyordu. Çöpleri hızlıca atıp geri yattığım yere geçip oturdum.

Adrien kapıdaki kişiye bir şeyler söyleyip dışarı çıkardı.

ADRİ: Merinette konuşmamız gereken şeyler var sen uyu ve dinlen.

Kafamla onayladım ve yatağa yerleştim. Yaralarım ufaktan sızlamaya başladığı için kendimi hızlıca uykuya teslim ettim

💛♣️

SADECE MERİNETTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin