KK: Leydim akumayı hemen yok etmeliyiz... Leydim?
UB: Kara kedi beni ele geçiriyor
Kara Kedi koşarak Uğur Böceğinin yanına gitti. Yerde yatan beden kendisini paniğe sokmaktan başka bir işe yaramıyordu. Başından ve göğsünden aldığı yaralar soğuk zemi...
Gözlerimi açtığımda yeniden tanıdık bir tavanla karşılaştım. Belimdeki ağrıyı umursamadan kalktım ve etrafa bir göz gezdirdim.
Adrien le kaldığım kulübedeydim. Kulübede kimse yoktu. Aniden gelen tuvaletimle hemen önümdeki lavaboya koştum. Neredeyse 1 2 gündür tutuyordum. Midem nasıl acımamıştı bilmiyorum.
İşimi halledip lavabodan çıktım ve yanan şöminenin yanında bulunan sallanabilir sandalye ye oturdum.
Dün neler yaşanmıştı kim bilir. Adrien yerde öylece yatıyor olmasına rağmen nasıl kalkıp kurtarabilmişti beni.
Kafam tekrardan karışmıştı ve dün fark etmemiştim ki mucizemin kwamisi yoktu.
Sallanan sandalyede güzelce ritmimi tutturduktan sonra şöminenin sıcağında mayışmaya başlamıştım. Sürekli yattığım aklıma gelince sallanmayı kesip yerimden kalktım ve kulübeden çıktım. Yan taraftan odun kırma ve sert nefes alış sesleri geliyordu.
Küçük ama hızlı adımlarla sese gittim. Karşımda bir adet Adrien vardı. Yan tarafta sağlam olan bir kütüğe oturdum ve beni fark etmesini bekledim.
Bana yandan bir bakış attı ve yüzünü ekşitip odunlara daha sert vurmaya başladı. Bana sinirliydi ve bu tripi hak etmiştim hatta ağzıma sıçsa yine haklıydı. Yinede sessizlik iyi değildi
Mari: Dün ne oldu?
Bana ne baktı nede elindeki işi bıraktı.
Adri: Bu konuda konuşmak istemiyorum.
Beklendiği gibi.
Mari: Konuşup konuşmamak istediğini sormadım Adrien dün ne oldu dedim sorum gayet açık değilmi?
Evet üste çıkmaya çalışıyorum çünkü benimle konuşmazsa ne merakımı giderebilirim ne de onun tam olarak neye kızdığını çözebilirim.
Adrien uzunca iç geçirdi
Adri: Merinette sana o gün orada bir şey olabilirdi anlayabiliyormusun? O gün orada küçük bir çocuk gibi davranıp sözümden çıktın ve sonuçu göremiyorsun bile. O senin mucizeni çalabilirdi. Ben daha hızlı olmasam seni de götürebilirdi. Sırf sen sözümü dinlemedin diye.
Haklımıydı?
Aşırı.
Mari: Özür dilerim Adrien.
Cevap vermedi. Yine yandan bir bakış attı. Ama ben Merinetteyim pes etmiyorum. Hızlıca kalkıp ağrıyan belimi umursamadan kulübeye geçtim.
Kabul çok bir yemek çeşidi yoktu ama yinede ikimizin karnını doyuracak bir şeyler ayarlayabilirdim.
Mini buzdolabı gel buraya bebeğim.
Pekala elimizde noodle ler
Hazır pakette pizza lar VS. Geçen sefer pizza yapmıştım bu yüzden noodleyi çıkardım ve bir bardağa su doldurdum. Mikro dalga suyu ısıtana kadar duşa girdim ve sıcak bir duş aldım.
Duştan çıktığımda Adrien noodlelerin suyunu koyuyordu. Bana bakıp benim noodle mi uzattı ve şöminenin önündeki koltuğa geçti. Bende minik suçlu bir insan olarak küçük adımlarla yanına yerleştim.
Zaman ilerliyordu ikimizden de çıt yoktu. Ama konuşmaya da gerek yok tu. Ortam gayet güzeldi çünki.
Omzumda hissettiğim ağırlıkla kafamı çevirdim. Herkes tahmin etmiştir değilmi? Adrien omzumda uyuya kalmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kaskatı kesilen bedenimin aksine dahada hızlanan kalbimi hissediyordum.
Kafasını dürttüm. Tık yok. Biraz daha sert dürttüm. Nabızsız arkadaş da hareket yok. En sonunda kolundan tutup bedenini sarstım.
Mari: ADRİREREEENN! ADRİEN! ADRİ! LAN UYANSANA SIĞIR!
En sonunda gözlerini açtı ve
Adri: Ha?
Ecinli görmüş gibi bakan ben senin ağzını burnunu kırarım bakışları atmaya başlamıştı.
Mari: Kalk koltuğa yat.
Adrien uykulu gözlerle bana bakıp onayladı. Sarhoş gibi sallana sallana koltuğa yattı.
Bende etrafı toparlayıp çok uzatmadan yatağıma yerleşip uyudum.
Helöğğğ arkadaşlar. Size bölümü gece atacağımı söylemiştim biliyorum ama yetiştiremedim ailesel sorunlar diyelim anlayış gösterirseniz sevinirim. Hatalarım varsa affola. Okurlar size bir ❤️ birde 🦄 Sizi seveyrüm
