ikinci bölüm

189 24 14
                                    

Selam, yine ben. Umarım attığım ilk bölümü beğenmişsinizdir. Bu bölümde bahsi geçen şarkı medyada bulunmakta. Uyku sorunu çekeniniz varsa dinleyebilir, şahsen bana yardımcı oluyor. İyi günler, kendinize iyi bakın. İyi okumalar❤
-from rev.

🎀🎀🎀

Jeno, çalan ziliyle gözlerini elleriyle ovuşturarak uykulu bir şekilde kapıya yürüdü. Elini ağzına götürerek kısa bir şekilde esnedi ve kapı deliğinden baktı, kimse yoktu. Sadece bir beyaz bir kutu vardı. Merakla kapıyı açtı ve eğilerek kutuyu aldı. Adımlarını odasına yöneltti ve ayağıyla meşe kapıyı itti. Yatağına oturdu ve kutuyu dizlerine koyarak kapağını açtı. İçinde üç tane polaroid çekim resim, bir şiir kitabı, bir pembe gül ve bir not vardı. Notu aldı ve okumaya başladı.

"Selam Jeno. Bunu neden yaptığımı bilmiyorum, sadece sana aşkımı anlatmak istedim. Bunun nasıl başladığını da tam olarak bilmiyorum, yaklaşık iki sene önceydi galiba. İki sene önce seni bir gül bahçesinde görmüştüm, çok güzeldin. Ardından zaman geçtikçe senin kalbini tanımaya başladım. Ve, dürüst olacağım ki; senin fotoğraflarını çektim. Ama bunları kutuya koymadım, belki bir sapık olduğumu düşünürsün diye. Yüzünü çektim Lee Jeno, ölümsüzleştirmek istedim güzelliğini. Tıpkı güllere yaptığım gibi, senin de fotoğraflarını çektim ve güzelliğini ölümsüzleştirdim. Uyuyamadığınu duymuştum, umarım tavsiye ettiğim şarkı biraz olsa uyumanı sağlar.

Iron&Wine - flightless bird, american mouth.
-gül fotoğrafçısı"

Aldığı not onu küçük çaplı bir şoka sokmuştu. İlk kez bir aşk itirafı alıyordu ve ne yapacağını bilememişti. Notu bir kenara bıraktı ve kutudan fotoğrafları aldı. Fotoğraflar uzun uzun bakma isteği uyandı içinde. Çok güzeldiler, âdeta bir şaheserlerdi. Fotoğrafların birinde güzel bir el kavramıştı gülü. El o kadar narin duruyordu ki, anında kendi ellerinizin arasında kaybolmasını isterdiniz. Jeno'nun aklına geçmişti bu kısa bir süreliğine. Ardından tanımadığı birinin elini tutma isteğinin ne kadar saçma olduğu fikriyle bu düşünceyi zihninde tuzla buz etmişti.

Şiir kitabına bir aüre baktı. Fazla kitap gibi durmuyordu, daha çok deftere benziyordu. Dışı çok güzel süslenmiş bir defterdi. Defterin içini açtı, ne bir yazar ismi vardı ne de yayınevi. Sadece yazılarla dolu düz kâğıt sayfalar ve her sayfaya birer tarih bırakılmıştı.

 Sadece yazılarla dolu düz kâğıt sayfalar ve her sayfaya birer tarih bırakılmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

gül fotoğrafları - nomin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin