Ateşin tabağıma herşeyden koymasına şokla baktım ben bunların hepsini nasıl yiyecektim allah aşkına ateşe baktığımda hala tabağa yemek koyuyordu kafamı kaldırdığımda herkes bana gülerek bakıyordu
"ateş yeter bu kadar ben bunların hepsini yiyemem çok fazla bunlar "
" 13 kilo verdin vuslat o on üç kiloyu alacaksın kıyafetlerin bile çuval gibi oluyor "
liva ve melek ateşin dediklerine gülerken ben onlara ölümcül bakışlarımı atıyordum ateş en sonunda tabağıma yemek yığmayı bitirdiğinde ben de çatalımı alıp yemeye başlamıştım masadaki bütün erkekler öküz olduğu için bütün herşeye yumulmuşlardı nasıl bu kadar yiyip böyle fit kalabiliyorlardı doyduğumu hissedince çatalımı bırakıp arkama yaslandım
"vuslat kuş kadar birşey yedin devam et "
"doydum ben ateş daha yiyemiyorum "
birşey demedi yemeğine devam etti ben ayağa kalkıp kapıya doğru giderken liva
"nereye bebeğim beraber çıkardık "
"biraz yürüyüşe çıkıcam kuzu bir saate gelirim "
ateşe baktığımda çatalını bırakmış kollarını birbirine sarmış (çiçek olmuş) bana sırıtarak bakıyordu sanırım neyden gittiğimi anlamıştı kafa işaretiyle içeriyi işaret edince oflayıp geri döndüm kızlarda kalkıp masayı toplamaya başladılar ben de yardım edip el birliğiyle bulaşıkları hallettik içeriye geçip oturduk ateş bana dönüp
"ilaçlarını içtin mi"
onu kafamla onaylayıp yanına oturdum beni kolunun altına alınca yüzümü göğsüne yasladım işte dünyanın huzurlu yeri bir annemin dizi iki ateşin göğüsü efe
"hadi kalkın dışarı çıkalım "
herkes onaylayınca ateş herkese dönüp
"ya bizi bekleyin yada siz gidin biz sonra gelelim "
herkes ateşe anlamsız bir şekilde bakınca ateş yerinden kalkıp eczane poşetinin içinden serum ve iğneyi çıkardı aras sesli bir kahkaha attığında ona dönüp üstüne doğru koşmaya başladım ama belimdeki el engel olmuştu
"sakın güzelim değme şu gereksiizlere "
ateşe bakıp gözlerimi devirdiğimde beni koltuğa yatırdı kolumu açıp kolonyalı mendille silmeye başladı kafamın altındaki yastığı alıp yüzüme koydum liva
"efe kolunu tutsana bu korkak şimdi çeker felan kolunu damarı patlamasın "
efe gelip kolumu tutunca yüzümdeki yastığı çekip efe baktım pis kuzen
"kuzen kuzene bunu yapar mı senin şu an beni ateşin elinden kurtarman gerekiyordu"
"hee sonra ateş gelsin beni dövsün dimi üzgünüm kuzen ama acınacak kişi sen değil benim şu an sana dokundum diye beni şimdi bile gebertebilir "
"bence çok güzel yere değindin kardeşim ayağını ona göre denk al Korkma güzelim iğneyi batırıyroum "
canımın acısıyla efenin koluna tek elimle sarıldım ateş iğneyi bantlayınca deriin bir nefes aldım serumun hortumunu da iğneye takınca sadece bitmesini beklemek kaldı
Kızlar yavaş yavaş hazırlanmaya başlayınca ofladım onlar hazırlanıyordu güzel olacaklardı ben çirkin olacaktım. Meleğin en sevdiğim tişörtümü aldığını görünce cırlayıp yerimden doğruldum
"sakın melek seni döverim"
"artık çok geç Vuvucum"
Ateşe dönüp ağlayan yüz ifadesiyle baktım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyük Kavuşma
Teen FictionAnnesi hasta olan bir kız. Zengin olmalarına rağmen babası annesini sevmediği için ameliyat edilmesi için para vermiyordu ki zaten babası onu hiç sevmiyordu. Vuslat Gürdal 22 yaşında Boğaziçi işletme bölümünü birincilikle bitirmiştir. Eğer babası...