16. Bölüm: Nefes Kesen Değil Nefes Veren.

12.9K 849 667
                                    

Yasir Miy- Gidiyor musun?
Şebnem Ferah - Sil Baştan

🌨️

Bölüm düzenlendi, keyifli okumalar incilerim!

16. Bölüm: Nefes Kesen Değil Nefes Veren.

14.09.2007

Ateşe dokunmak.

Ya da ateşte yanan olmak.

Küçük kız öylece duruyor, bu karanlık yerin korkutuculuğunu düşünmemeye çalışıyordu. Gözlerini yumup uyumaya çalışsa da yüreğini kemiren korkudan kurtulamadığı için uyuyamıyor, uyursa savunmasız kalacağını bildiği için uyumaktan bile korkuyordu.

Dudağının kenarı kanıyordu.

Çünkü babası, onu yine sebepsiz yere incitmiş; bu küçük bedene, kendisinin bile dayanamayacağı bir acı yüklemişti. Kızın canı aslında o kadar çok yanıyordu ki, bir gece ansızın burada unutulup ölebileceğini düşünüyordu.

Ölmek istemiyordu ki.

Çünkü, bugün onun doğum günüydü.

Gözünün önüne gelen sarı saçlarını, betona sürtündüğü için soyulan parmaklarıyla kenara çekerken, minik ve tombul elinin da fazlasıyla acıdığını, yandığını düşündü. Elleri minikti, parmakları kısaydı ama bunun aksine tombul tombuldu elleri. Mahallede ki çocuklar bile sürekli onunla dalga geçiyordu.

Ama bu küçük kız, avuçlarıyla dalga geçen insanlara az ağlıyordu. Yaralarıyla dalga geçenlere ise dayanamıyordu.

Bugün ne hayaller kurarak uyanmıştı oysaki. Bugün onun doğum günüydü sonuçta. Kocaman çikolatalı pastalar, süslenmiş bir ev, renkli renkli hediye paketleri ya da şarkılı, bol eğlenceli bir parti istemiyordu.

Babasının, 'kızım' dediği bir cümle istiyordu.

Yoktu.

Gözlerini yumdu ve az önce yaşanılanları yok saymaya çalıştı. Fakat olmuyordu. Kendisi az önce bugün doğum günü olduğu için dayanamayıp babasının yanına gitmişti ve 'bugün benim doğum günüm, hatırladın mı?' demişti.

Aldığı cevap bir tokattı.

Doğduğu ana lanet etmişti babası.

Sonra da...

Sonra buraya kilitleyip gitmişti işte! Dudakları yine titredi ve daha yeni sildiği gözyaşları yine yanaklarına akmaya başladı. "Korkuyorum baba," dedi çok kısık çıkan sesiyle. Dizlerini kendine çekti. Bu soğuk betonda oturduğu için karnı ağrıyordu. "Lütfen... Lütfen çıkar beni buradan," hıçkırdı. "Doğum günü umurumda değil... Baba... Babacığım, üşüyorum."

Sesi bu kilerde yankılanırken, tek bir ışık huzmesi bile olmayan odaya aniden bir ışık sızdı. Kapı gıcırdayarak açılınca, yerinde panikle kıpırdandı ve gelenin, çok korktuğu babası olduğunu gördü. O kadar korkuyordu ki yüzüne bakabildiği bir an yoktu.

İZVİNYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin