36. Bölüm: İntihar İhtimali.

6.4K 485 673
                                    


Nasılsınız incilerim?
Sizi çok özledik. Lütfen bu efsane bölümde heyecanımıza ortak olun.

1500 yorumu geçeriz, hı? 👀

Keyifli okumalar incilerim!

Ayşenur Kolivar- E Asiye.

36. BÖLÜM: İNTİHAR İHTİMALİ.

Ruhunda bir ihtilal başlattılarsa,
İntihar her zaman bir ihtimaldir.


Bir bedene ruh emanet edildiğinden beri bu dünyada her his mevcuttur. Her his yaşanmıştır. Bir çiçeğe su verirsen büyür, nankörlük etmez. Sevgi verirsen sevinir, dünyada ondan mutlusu yoktur. Güneş'i esirgemezsen ondan, kendisini dünyanın en güzel çiçeği zannedebilir, öyle de parıldar. Çünkü sana muhtaç olan birisine gram sevgi göstermezsen, büyüdüğünde ondan ilgi beklemen saçma olur.

Açarsan birinin kalbinde hiç acımadan bir oyuk, bu rahat bir vicdanla sayabileceğin son koyun olur.

Düşündüm. Bu hayatta bir şeyi yapmayı bırakabilme şansım olsaydı, şüphesiz bu düşünmek olurdu.

Bana ne sevgi ne de saygı göstermeyen bu iki insan, şimdi benden yardım dileniyorlardı. Ben de çok istememiş miydim zamanında? Bir çiçeğe verilmesi gereken hiçbir şeyi bile isteye vermeyip sonra ise benim onlara destelerce çiçek uzatmamı istemeleri ne anlam ifade ediyordu?

"Kalk..." diyebildim yalnızca. Tüm okulun gözü önünde bunların yaşanması beni mutlu falan yapmazdı. Ben onlar gibi değildim. "Yerden kalk Açelya."

Meriç'in, hemen solumda öylece baktığını gördüm. Yüzünde, bu iki kişinin de asla umrunda olmadığını belli eden bir ifade vardı. "Alena'yı dinle." dedi yerdeki Açelya'ya. Gözlerimi ona çevirdim. "O ne diyorsa onu yap, kalk."

Açelya hızla toparladı kendini. Üstünü başını silkelerken gözleri üzerimdeydi. O yalvaran bakışlarını görmek tuhaf hissettiriyordu. Sanki roller değişmişti. Bir şırınga, o yalvaran bakışlardan bana uzandı da gözlerime battı sanki. Bana, beni hatırlattı.

Perihan abla, diyordum ilk şırınga sol gözüme saplandığında. Bu anı da berbattı. Zehirlenmeliydi. Perihan abla, çok açım. Bir parça ekmek de mi veremezsin? Lütfen...

Gözlerimi Perihan ablanın yüzüne çevirdim. Her zaman bir duvar kadar sert dururdu bana karşı. Şimdi niye böyleydi? Gözlerimi bir saniye bile yüzünden ayırmadım. Hatırlasın istedim. Benim hatırladığım anı hatırlasın. Hatırlasın da yansın. Belki beni anlar. Var mı bir vicdan kırıntısı? Varsa geçmişte neredeydi?

İkinci şırınga, sağ gözümü kanattı.

Sana tek lokma ekmek yok, gebersen açlıktan, umrumuzda olmaz dedi o gün bana. Neredeyse dediği şey olacaktı da. O andan yalnızca bir saat sonra açlıktan bayıldım. Yere öylece yığılırken bile bana acımasızca bakıyordu. Ekmek. Lütfen. Bir lokma. Ekmek.

Bir lokma ekmek Alena. Onu bile çok gördüler sana.

"Kızım okumasın mı?" diye ağlamaya devam etti Perihan abla.

"Ben açlıktan bayılmıştım." diyebildim.

Durdu. Yüzü kızardı sanki. Meriç'e tek bir kelimeyle ateş etmiştim sanki. Bakışları öyle hızlı beni buldu ki, bir an gözlerimi Perihan abladan çekeceğim sandım ama öyle olmadı. Gözlerinin en içine bakmaya devam ettim.

İZVİNYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin