3

1.4K 127 91
                                    

10 Haziran 2010
~Amerika. New Orleans. ~

Ava, Red Room'un acımasız bir yer olduğunu tekrar öğrenmişti. Hayatında önemsediği tek kişiyi de kaybetmişti. Eğer kaçmaya kalkmasaydı o şimdi hayatta olabilirdi.

  Yelena o gün sözünü tutacaktı. Ava'yı oradan çıkaracaktı. Bunun için tam on beş yıl beklemişti. Planını Ava'ya anlatmıştı. Kız ilk başta korkmuş gibi gözüksede sonrasında yapıcağını söylemişti. Saat 23.00'da kaçıcaklardı. O saatte tesise karanlık çökerdi. Nöbetçiler dışında kimse olmazdı. Yelena saniyeleri sayıyordu. Bir dakika içerisinde bütün ışıklar kapatılacaktı. O sırada iki asker de Ava'yı odasına götürüyordu. Ve  3  2  1.
Kapı tam kapatılmadan Ava kapıya tekme atıp kapıyı tekrar açtı. Ardından ona verilen eğitimle oradaki iki askeri öldürdü ve hızlı bir şekilde Yelena'nın yanına vardı.

Henüz kimse farkına varmamıştı fakat çok uzun sürmezdi. Olabildiklerince hızlı olmaları gerekiyordu. Kimseye gözükmeden tesisin dışındaki ormana çıkabildiler. Yelena'nın o gün planlamadığı birşey olmuştu. O gün kış askeri başka bir görev için uyandırılmıştı. Yelena ve Ava koşabildikleri kadar hızlı koşuyorlardı. Arkalarında kimse yok gibi gözüküyordu.

Ava biraz da olsa rahatlamıştı ama koşmaya devam ediyordu. Birden Yelena omzundan vuruldu. İkisi de bir ağacın arkasına geçip kurşunun nereden geldiğini çözmeye çalışıyordu. Yelena Ava'nın arkasında gölgeye benzer birşey görmüştü. Dikkatli bakınca aslında onun Kış Askeri olduğunu anladı. "DİKKAT ET!" diye bağırdı. Ava adamı fark edince direk savunmaya geçti. Elinden çıkardığı yeşil sislerle adamın silahlarını kırdı ve adama vurdu.

Adam biraz sersemlediği anda Yelena'yı kaldırıp koşmaya devam etti. Adam kısa sürede kendisine gelip bacağındaki koğuştan eline bıçağını aldı ve arkalarından yürümeye  başladı. Yelena kan kaybettiği için hızlı koşamıyordu.
"Beni bırak. Sana yük oluyorum." Zor konuşuyordu. Ava onu asla bırakmayacağını kesin bir dille söylese de Kış Askeri çoktan onlara yetişmişti.

Elindeki bıçağı Ava'nın sırtına saplayacağı sırada Yelena, Ava'yı arkasına çekti. Bıçak Yelena'nın kalbinin üzerine geldi. Kış Askeri bıçağı kadınından çekip Ava'ya yöneldi. Ava yere düşen kadını görünce gözleri büyüdü, ardından karın boşluğunda oluşan acıyı hissetti. Bakışlarını karnına çevirince Kış Askeri'nin bıçağı ona sapladığını fark etti.

Adam bıçağı çıkarıp bu sefer kızın boğazını hedef alırken Ava sonunda kendine gelip onu zor da olsa engellemişti. Yarası tam iyileşmesiği için hızlı hareket edemiyordu. Kış Askeri bunu kullanıp çevik bir şekilde Ava'nın arkasına geçip boğazını kesti. Kız elleriyle boğazını tutarken dizlerinin üstüne düştü. Gözleri kararmaya başlıyordu. Yere düşmeden önce gördüğü tek şey Yelena'nın yerdeki cansız bedeniydi.

İşte kaçmaya çalışanlara bu oluyordu. Birer ceset oluyorlardı. Gözden çıkarılıyorlardı. Hiçbir önemleri yoktu.

Kış Askeri, Yelena'yı öldürdüğünden emin olduktan sonra yerde yatan kızın nabzına baktı. Kızın kalbi hala atıyordu. Adam, kızın yaşadığına emin olduktan sonra kızı omzuna alıp tesise doğru gitmeye başladı. Arkasından bir ses duyunca arkasına dönüp bıçağı fırlattı. Fakat arkasında kimse yoktu ve bıçak ağaca isabet etmişti. Tekrar önüne dönünce karşısında siyahi bir adam gördü.

Kış Askeri kendisini savunamadan karşısındaki adam onu geriye doğru fırlattı. Ardından Yelena ve Ava'yı alıp çok hızlı bir şekilde ordan kayboldu. Kış Askeri şaşırmıştı. Adam kendisinden hem çok güçlüydü hem de insanüstü bir şekilde çok hızlıydı.

The Little BallerinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin