10

1.2K 115 141
                                    


                   *New Orleans*

Klaus Ava'yı aldıktan sonra köşke getirmişti. Kızı yere bıraktı. Ava bunun olacağını tahmin etmişti fakat yine de beklemiyordu. Klaus kıza gülerek bakıyordu.

"Hala bir yere gitmediğinden emin misin?"

Ava adama her zamanki gibi soğuk bir ifadeyle bakıyordu.

"Ben gidiyorum."

Ava kapıya doğru yürümeye başladı. Kapıdan çıkmak üzereyken Klaus önünde belirdi.

"Bence gitmiyorsun."

Ava 'emin misin' der gibi bakıyordu. Ava iki elinden de yeşil sisler çıkartıp bir eliyle Klaus'u duvara yapıştırdı. Diğer eliyle ise bulduğu zincirle Klaus'u duvara bağladı. Klaus zincirlerden kurtulamıyordu. Ava ona bakarak "Bence gidiyorum." dedi.

Klaus sinirli gözüküyordu.

"Sen cadısın."

Ava tek kaşını kaldırarak baktı.

"Senin bildiğin türden değil."

Ava yürüyerek köşkten çıkıyordu. Bir anda durdu. Arkasında bir hareketlilik hissetti. Klaus zincirlerden kurtulmuş ve sinirliydi. Ava arkasını döndü. Klaus kızın boğazını hzını kullanarak sıkıcakken Rebekah onu itti.

"Hamile bir kadına böyle davranamazsın."

Klaus ayağa kalkarak Rebekah'a baktı. Rebekah'ın arkasından Marcel, Josh ve Elijah'da gelmişti.

"İşte tam olarak bu yüzden Ava sizinle kalmıyor."

"Eğer cadı kızın beni sinirlendirmeseydi bunlar olmazdı."

Elijah kaşlarını çattı. Kızın cadı olduğunu bilmiyordu. Marcel o sırada söze girdi.

"Ava cadı değil."

Ava'nın elinden çıkan yeşil sisler yılan gibi parmakları arasında dolaşıyordu.

"O mutant."

Mikaelson'lar bin yıllık yaşamlarında hiç bir mutanta rastlamamışlardı. Varlıklarını dahi bilmiyorlardı. Aralarından ilk soru soran Rebekah olmuştu.

"Ne yapabiliyor?"

Marcel eliyle içerisin gösterdi.

"İçeride konuşalım."

İlk Marcel yürümeye başlamıştı.Giderken Ava'nın yanından geçip kızı belinden tutmuştu. Ava Marcel ile birlikte yürümeye başladı. Josh orada yalnız kalmamak için Marcel'in arkasından gitmişti. Ardından Elijah ve Klaus gitti. En son Rebekah yürümeye başladı. Kitaplığın olduğu odaya girip oturdular. Yine ilk konuşan Rebekah olmuştu.

"Güçlerin ne?"

Ava koltukta dikleşti. Ellerini yumruk yaparak bacaklarının yan taraflarına koydu.

"Aklımla her şeyi yapabilirim."

Rebekah kaşlarını kaldırdı.

"Herşeyi."

"Çoğu şeyi."

Klaus her zamanki gülüşünü atarak konuşmaya başladı.

"Bunların içerisine zincirle duvarı delmek de var."

Josh korktuğu birşeyi hatırlamış gibi duruyordu.

"Ve en büyük korkuları göstermek de var."

Ava'nın dudağının kenarı yukarıya doğru kıvrıldı. Marcel bunu bilmiyordu.

"Sen Josh'a ne yaptın?"

The Little BallerinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin